HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 3

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 34 1408 Hilâl-i Ahmer'e Teşekkür Giresun refikimizden aynen naklolunmuşdur: "-Komşu Karahisarışarkî vilâyeti için memleketimize çıkan muhâcir kardeşlerimize büyük kü- çük bütün Giresun halkının gösterdikleri şefkat-i mihmân-nüvâzî pek büyükdür. Bilhâssa Giresun Hilâl-i Ahmeri'nin bu husûsdaki azîm fedâkârlığı fazlasıyla takdîre şâyândır. Şimdiye kadar göster- dikleri ulüvv-i cenâbdan başka baʻdemâ bu yolda daha pek çok fedâkârlıkda bulunacaklarını vaʻd buyurduklarından komisyonumuzun kendilerine alenen teşekkürünün cerîde-i ferîdeleriyle iʻlânı mü- temennâdır, efendim. Giresun Muhâcirîn İʻmâr ve İskân Komisyonu Reîsi Mehmed Rifat" Giresun merkezimize biz de teşekkür ederiz. Tarsus Refîkimiz Muhterem refîkimiz ahîren Selanik'den Mersin'e çıkarılan muhâcir kardeşlerimizin Yunanis- tan'da Yunanlılardan gördükleri dil-hırâş mezâlimi zikr u taʻdâddan sonra diyor ki: "-Hilâl-i Ahmer heyʼeti muhâcirlerimize aʻzamî yardımı yapmakdadır. Muhtâc ve fakîr olanlar derhâl ilbâs edilmişdir. Hastalar tedâvî edilmekdedir. Her an felâket ve hicretzede kardeşlerimizi unutmayan ve aʻzamî yardımı yapan Hilâl-i Ahmer'imize arz-ı şükrân eyler ve halkımızın bu hayır müessesemize dâimî yardımını bekleriz". Cemʻiyet için en büyük mükâfât, hizmet ve muʻâvenetinde muvaffakiyetdir. Bu muvaffakiyeti refikimiz gibi rüfekâ-yı muhteremede görüp okudukça iftihâr ediyoruz. Teşekkür tabîʻî bu cemʻiyeti besleyenlere âid olur. Hilâl-i Ahmer ne kadar muʻâvenet ve muzâheret görürse o nisbetde yardıma şitâb eder. İzmir'in Hilâl-i Ahmer 'i Diğer gazetelerin intişâr etmediği günlerde İzmir'de Hilâl-i Ahmer [325] nâmıyla vilâyet mer- kezimiz tarafından neşredilmekde olan gazetenin şehr-i hâlin beşi târîhli son gelen nüshasında bu unvân altında münderic bir makâle-i edebiyeyi pek büyük bir haz ve zevk ile mütâlaʻa eyledik. Ayda bir defa çıkmakda olan mecmûʻamızın hacmi müsâʻid olsaydı bu makâleyi aynen iktibâs etmeyi pek arzu ederdik. Makâlede Hilâl-i Ahmer bir lisân-ı edebî ile mükemmelen ve vâkıfâne taʻrîf ve tasvîr olunduk- dan ve zamân-ı harb ve sulhdaki vezâifi îzâh edildikden sonra muhârib orduların arkasından koşan ve birçok felâketler ve musîbetlerle hastalıklara karşı durmağa çalışan Hilâl-i Ahmer'e hiçbir şeyin esirgenmemesi lâzım geleceği beyân olunuyor ve deniliyor ki: "-Başka memleketlerde Salîb-i Ahmerlere zenginler ardını arasını kesmeksizin binlerce lira ve- riyorlar. Memleketimizde iktisâdiyât durgun ve buhrân-ı mâlî hüküm-fermâ bulunduğu için başka milletlerde görüp gıbtalandığımız bu semâhatkârâne âsâr-ı muʻâvenet ve insâniyeti iktisâdî vazʻiye- timizin inkişâf-ı mesʻûduna taʻlîk edebiliriz. Lâkin hakku'l-insâf düşünelim ki, bu memleketde on sekiz milyon nüfûsun hepsi de -Allah muhâfaza etsin!- senede bir lira, ayda sekiz kuruş, günde bir

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=