HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 3

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 27 1029 diye yâd edilmesi bu marazın bize tamâmen garbdan geçdiğine delâlet etmekdedir ki, bu da Avrupa- lılar [58] ile münâsebetimizin artdığı târîhe tevâfuk eder. Frengi eşref-i mahlûkâtda icrâ-yı hüküm eden bir hastalıkdır. Hayvânâtda bu hastalık yokdur. Ancak tavşan, maymun gibi mahlûkâtda bi't-tecrübe tevlîd edilerek onlar da mümeyyiz olan yaraları çıkarır ve hasta olurlar. Frenginin sârî bir hastalık olduğu kadîmden beri maʻlûm ise de âmili bir dürlü keşfolunamamış- dır. Bundan on sekiz sene evvel Alman kâşifi Sc- haudinn bu şerefe nâil oldu. Schaudinn frengili bir hastanın yarasındaki usâre içinde gâyet ince ve mü- teharrik 6-30 tâne helezonu hâvî ve tamâmen şişe mantarlarını açdığımız tirbuşunlara benzer bir hay- vâncık bularak frenginin âmili olduğunu söylemiş ve hayvânâtda tecrübesini yaparak bu iddiʻâsını is- bât etmişdir. Spirochaeta pallida denilen helezonun iki ucu da ince ve nesce nâfiz kâbiliyetdedir. Uzviyet dâhilinde gâyet çâlâk ve çûbek olan spril vücûd hâ- ricinde o nisbetde zaʻîf ve âcizdir. Hilkat ihtimâl ki, bu hayvâncığı teʼsîrât-ı hariciyeden pek müteessir halk ederek beşeriyetde yapabileceği tahrîbâtı tah- dîd etmişdir diyebiliriz. Frengi illetinin nesle olan teʼsîri pek bârizdir. Ecdâdından frengi seyyiesi çekenler pek çokdur. Birkaç göbek atlasa dahi frengililerin ahfâdı sersem, cılız, şaşı, kemik ve sinirleri zaʻîf ve marîz olurlar. Tenâkus-ı nüfûs husûsunda frengi en mühim rolü oynar. Frengili bir babanın meyvesi tutmaz. Rahm-i mâderî bu gibi çocukları dışarı atar. Sâlim vâlidenin hastalığı rahimdeki meyveden alacağı kabûl edilirse bu hâl bir nevʻ vikâye gibi de telâkkî edilir. Rahm-i mâderde hasbe't-tesâdüf müddetini ikmâl edebilen frengili çocuğun ölü doğması da nâdir değildir. Sağ doğanların baş, el ve ayaklarında mebzûl yaralar görülür. Hattâ bazen de uʻcûbeler zuhûr eder. Bu gibilerin çoğu doğar doğmaz bir kıs- mı da senesini doldurmadan ölürler. İçlerinde yaşayanlar olursa da zürriyetleri gelmez. Nutfelerinde kâbiliyet-i hayâtiye ve nesliye kalmamışdır. Anadolu'nun bu yüzden gâib etdiği evlâdın hadd ü hesâbı yokdur. Bu husûsda elimizde hakîkî istatistikler maʻatteessüf yoksa da her hâlde senede yüz binlerce nüfûsun bu âfet dolayısıyla daha doğmadan heder olduğu muhakkakdır. Âfât-ı ictimâʻiye yüzünden ülkemizde çocuk düşürmeyen ana, birkaç yavru gömmeyen baba gitdikçe azalmakdadır. Dispanserlere mürâcaʻat eden hastalarda yapı- lan tedkîkât vefeyât-ı etfâlin % 75-80 nisbetinde olduğunu katʻiyetle isbât edebilecek râddededir. [59] Anadolu'nun Kastamonu, Ankara, Karadeniz sâhili gibi havâlîsinde eskiden beri pek mü- him frengi ocakları mevcûd olduğunu ve sırf bu hastalık yüzünden birçok köylerin tamâmen mahv u harâb olduklarını tedkîk eden During Paşa tenâkus-ı nüfûs gibi pek mühim ve hayâtî bir mesʼele için ne mühim istatistikler neşretmişdir. Frengi hemen dâimâ meksûbdur. Frengili ebeveynden mevrûs olan vekâyiʻ nâdirdir. Hastalık Zamg-ı efrencînin burunda yapdığı harâbiyet Destruction du nez à cause dʼune gomme syphilitique

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=