HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 3
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 27 1032 Frengi tezâhürâtını sürʻatle ve emîn bir sûretde kapatması cihetiyle salvarsan aynı zamânda bir mücâdele ilâcı da telâkkî edilebilir. Hakîkaten şimdiye kadar maʻlûm olan frengi devâlarının hiçbi- rinde hattâ yüksek mikdârlar dahi kullanılsa arzu edilen bu keyfiyetin husûlü mümkün olamıyordu. Maʻamâfîh halkın bu teʼsîr-i sehhâra aldanarak tedâvî-i müteʻâkibeyi ihmâl etmeleri de nazar-ı ehem- miyete alınacak mesʼele hâline girmişdir. Bugün cümlemizin merhametini celb ü daʻvet eden Dârü- laceze ve şifâhâne sükkânının ekserîsini hastalığı ihmâl edip ikmâl-i tedâvîye maʻrûz kalmayan bu gibi frengililer teşkîl etdiği gibi bir kısmı da verâset dolayısıyla ebeveyninden bu âfetin nesle geçen intikâmını sürükleyen zavallılar olduğu tahakkuk ediyor. Frengi mücâdelesinde esâs, frengi yarası ve indifâʻâtı çıkaranları hemen tecrîd edip taht-ı te- dâvîye almakdır. Fi'l-hakîka beden hâricinde ve bilhâssa aʻzâ-yı tenâsüliye civârında sârî tezâhürâtı hâmil olan hastalar salvarsan gibi helezonları pek serîʻ harâb eden bir ilâc ile tedâvî edilirse âfetin başkalarına sirâyetine meydân verilmeyecekdir. Mücâdelenin bu şeklinde muvaffak olabilmek için evvel emirde şübheli yaraların bir an evvel mütehassıs, tecrübe-dîde etıbbâ tarafından muʻâyenesi yapılmak üzere dispanserler teʼsîsi ve buralarda mümkün olduğu kadar her hastanın kanını muʻâyene edecek derecede tahlîlhâneler teşkîli lâzımedendir. [62] Bazı memâlik-i garbiyede fuhuş âleminde gezenlere mahsûs dispanserler açılmış ve bu- rada münâsebât-ı gayr-ı meşrûʻada bulunanlar heyecânlarını bertaraf etdikden sonra muʻayyen vâkî müdâvâta maʻrûz kalmışlardır. Emrâz-ı zühreviye ile mücâdele husûsunda bu gibi müessesâtın menâ- fiʻi inkâr olunamamakla berâber neşredilen istatistiklerde kanâʻat-i umûmiyenin tahavvülü dolayısıy- la fuhşun tezâyüd etdiği ve fâide yerine zarar görüldüğü tebeyyün ederek bugün kısm-ı aʻzamı ilgâ edilmişdir. Mücâdelede frengili şahsiyet de tefrîk edilmeli ve bu husûsda beden hâricinde sârî tezâhürâtı hâmil olan eşhâs nazar-ı ehemmiyete alınmalıdır. Oldukça kâfi tedâvîye maʻrûz kalıp hiçbir tezâ- hürât-ı efrenciye ızhâr etmeyen eşhâs mücâdele nokta-i nazarından ehemmiyete alınmazlar. Bu gi- biler mürûr-ı zamânla ve lâkaydî tahtında ancak şahıslarına fenâlık etmiş bulunurlar. Ya meyveleri dûçâr-ı teessür olur veyâhûd günün birinde aʻmâk-ı beden tahrîbâtına maʻrûz kalırlar. Bu cihetle frengililerden iğrenmek, korkmak da öteden beri fennî ve ictimâʻî bir noksânımızdır. Tamâmen kâfi tedâvî görerek vücûdunda hiçbir sârî âfât kalmayan bir frengiliden korkmak ve kaç- mak ne kadar bî-lüzûm ve nâ-hak ise, birkaç dakîkalık zevk için bir fâhişenin âğûşuna atılıp frengi almak da vicdâna karşı o rütbe büyük bir cürüm telâkkî edilmelidir. Frengi de hilkatin bir hastalığı olduğu mülâbesesiyle beşeriyet-i muztaribeye hürmet ve mer- hamet etmeğe borçlu olduğumuzu da unutmamalıyız. Hattâ birçokları sırf hayvânî hislerini tatmîn yüzünden ve nâgehânî zevkleri için vücûd ve nesli harâb eden bu âfete yakalandıklarına da pişmân ve nâdimdirler. Frengi mücâdelesini de ictimâʻî ve şahsî olmak üzere ikiye tefrîk edebiliriz: İctimâʻî mücâdelede evvel emirde gizli fuhşun menʻi iktizâ eder. Hangi kasaba ve memleketde gizli fuhuş temâdî ederse orada frenginin sürʻatle tevessüʻ ve intişâr etdiği yapılan istatistiklerden anlaşılıyor. Alenî fuhuş mahallerinin hükûmetin nezâreti tahtında mütehassıs etıbbâ tarafından şiddetle kontrolde bulundurularak hastalık ızhâr edenlerin frengi hastalarına sevki ve tamâmen şifâyâb olun- caya kadar icrâ-yı sanʻatdan menʻleri lâzımdır. Şu hâlde bu gibilerin yedine birer sıhhat şehâdetnâme- si iʻtâsıyla muʻayyen zamânlarda vize edilmesi de pek muvâfık olacakdır.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=