HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 3

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 27 1044 Salîb-i Ahmer Haftası, Lehistan'ın her tarafında büyük bir hüsn-i kabûl görmüş ve verilen eğ- lencelerden, cemʻ edilen iʻânâtdan mütehassıl vâridât henüz tamâmıyla tesbît edilmemekle berâber mühim bir yekûna bâliğ olduğu anlaşılmışdır. *** Varşova'da kâin Salîb-i Ahmer hastahânesi, hıfzıssıhhanın son terakkiyâtına tevfîkan tecdîd edilmiş [73] ve Bialystok şehrinde ayrıca diğer bir Salîb-i Ahmer hastahânesi teʼsîs edilmişdir. _______________ Belçika Salîb-i Ahmeri Hıfzıssıhha kavâʻid-i esâsiyesini taʻlîme ve harb ve mesâib-i umûmiye reʼsü'l-mâlini teʼsîs ü teşkîle medâr olmak üzere Belçika Salîb-i Ahmeri bir "Propaganda Haftası" tertîb etmişdir. _______________ İsviçre Salîb-i Ahmeri İsviçre Salîb-i Ahmeri Japon hareketzedegânına yirmi bin İsviçre frangı göndermişdir. Japon Salîb-i Ahmeri Japonya Salîb-i Ahmeri, nizâmnâme-i esâsîsini taʻdîl etmişdir. MUKTESEBÂT Sekerâtü'l-Mevt Birçok kimseler hayâtın son dakîkalarını yani dem-i vâ-pesîni pek büyük havf u haşyetle pîş- gâh-ı mefkûreye alırlar ve mevte tekaddüm edecek renc ü ıstırâbın verdiği korku ile raʻşedârdırlar. Profesör Hokland, rûhun cesedden ayrıldığı zamânda hissedildiği iddiʻâ edilen âlâm ü ız- tırâbâtın aslâ isbât edilememiş olduğunu beyân etdikden sonra hâlet-i nezʻde bulunanların birço- ğunda müşâhede olunan harharalar, ihtilâcât ve teşennüc-i adalînin yanlış tefsîr edilmemesini ilâve ediyor ve diyor ki, havf u elemi ifâde etdiği zannedilen mevtin bu tezâhürâtı ancak firâş-ı ihtizârda hâzır bulunanları tedhîş edebilir. Yoksa bizzât muhtazırın hiçbir şeyden haberi yokdur. Hokland, işbu efkâr ve mütâlaʻâtını geçen asrın bidâyetinde yazmış olmakla berâber etıbbâ-yı muʻâsırîn dahi bu mütâlaʻalara tamâmen iştirâk etmiş bulunuyorlar. Bunlar suya düşerek boğulmasına ramak kalmış ve muhnik gazlarla inkıtâʻ-ı teneffüse uğrayarak son dakîkada bir mevt-i muhakkakdan tahlîs-i girîbân etmiş olanların ifâdelerine mürâcaʻat eyledikleri zamân, bu gibi kazâzedelerin kâffesi ziyâʻ-ı fikir ve his ile baygınlık devresine dâhil oldukları âna tekaddüm eden dakîkalarda hiçbir elem-i mâddî duy- madıklarını beyânda müttehiddirler.