HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 4
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 38 1689 Anadolu'da alkol istiʻmâlini menʻ etmekle berâber istihsâlini de ehemmiyetli bir sûretde kontrol altı- na alarak pek büyük isâbet göstermişdi. Cumhûriyet Hükûmeti her ne sebebden ise bu memnûʻiyeti refʻ ederek bazı kuyûd u şerâit tahtında istihsâl ve istiʻmâline muvâfakat etmişdir. İşret dünyâda en fenâ ve en muhrib bir iʻtiyâddır. Ayyâş, şahsına olduğu kadar nesline de sûi- kasd yapan bir şahıs sayılır. İspirtonun nesle olan teʼsîrâtını ayyâşların zürriyetleri pek güzel isbât edebilir. Ayyâşın çocukları cılız, sersem, kansız, sarʻalı ve gûnâgûn ilel ü emrâza müstaʻid bir hâlde doğar. Bunların bir kısmı yaşayamayarak ölürler. Yaşayabilenlerinden cemʻiyet-i beşeriyenin istifâde etmesi meşkûkdür. Ayyâşın teşkîl etdiği âilede refâh, saʻâdet, servet denilen meyveler bir türlü tekevvün edemez. Bugün Avrupa'da yevmî kazancını hemen ispirto şerefine harc eden, âile ve çocuklarının nafakasını bu zehir uğruna hebâ eden birçok ayyâşlar mevcûd olduğu görülmekdedir. Türklerin kanına ispirto zerresi ticâret ve siyâset dolayısıyla garb ile temâsa geldikleri andan başlar. Birçok zamân geçmesine rağmen gerek dînin kuvveti ve gerekse terbiyemizin kudreti sâye- sinde maʻa't-teşekkür bu sû-i iʻtiyâd tevessüʻ edememişdir. Bugün ayyâş âileler, Türklerde maʻa'ş- şükrân parmak ile gösterilecek derecede azdır. Hele çocuk ve kadınlarımızın kanı ispirto zerresinden tamâmen ârîdir. Sâhil şehirlerden Anadolu dâhiline bilhâssa şarka gidildikçe bu zehir mechûlât içe- risine karışır. Anadolu köylüsü gerek vesâit-i medeniyenin fikdânı ve gerekse îmân ve terbiyelerinin kuvveti sâyesinde bu menhûs iʻtiyâda bîgâne kalmışdır. Ülkemizde işretin intişârına sebeb olarak ilk noktada eskiden beri teʻâmül olan sünnet ve düğün cemʻiyetleri olduğu görülür. Fi'l-hakîka birçok kimseler bu zehrin ilk yudumunu kardeş veya samîmî bir arkadâşının kına gecesinde ahbâb ve yârânının evlâdına yapılan sünnet düğününde almışlardır. Bir kısım gençler iştihâ mukâbilinde aldıkları bir-iki kadeh likör dolayısıyla iʻtiyâd edindikleri- ni iʻtirâf ederler. Bir cemʻiyetde içkiden gayrı meşrûbât almak ayıbdır vehmiyle iʻtiyâd edinen birçok gençler olduğu ve maʻatteessüf bunların samîmî arkadâşları tarafından içki lehinde tenbîh edildiği de görülecekdir. Bazı içki mübtelâsı âilelerin evlâdları sırf görenek ve tecessüs sâikasıyla genç yaşında bu fenâ iʻtiyâda alışdıklarını söyleyeceklerdir. Birçok ayyâşların mâzîsi tedkîk edilse, genç yaşında yaz mevsimi bir gazinonun buzlu tâze birası sebeb olduğunu işitiriz. Bu cihetle adedleri gitdikçe tezâyüd eden ve sâhil şehirlerden başlayarak Anadolu'nun dâhiline doğru intişâr eden gazino ve meyhânelerin memleketimizde işretin tevessüʻüne sebeb olmuşdur de- mekde haklıyız. Garbda içki her an, zamân ve mekânda içilmek muʻtâddır. Bizde misâfire kahve ikrâmı ne de- rece [51] âdet olmuş ise orada envâʻ-ı likör takdîmi hemen taʻammüm etmişdir. Bu cihetle memleke- timizde delikanlılık devrelerinden başlayan içki ibtilâsı garbda çocukluk ve gençlik çağından başlar. Şarkda hemen erkeklere münhasır olan işret, garb âleminde kadınlar ve genç kızlara da şâmildir. Maʻamâfîh son senelerde İstanbul'da genç hanımlarımızın da görenek sûretiyle bu hastalığa yakalan- dıkları maʻalesef kayda şâyândır. Her akşâm içki alanlara akşâmcı taʻbîri alem olmuşdur. Bunlar muʻtâd oldukları içkiyi akşâmın muʻayyen zamânında ve muʻtâd mikdârda almak için ne kadar sürûr ve sürʻatle hareket etdikleri görülür ve ekseriyâ evlerine ve bazen bir meyhânenin sâkin köşesine çekilerek içmeği tercîh ederler. Cemâʻat hâlinde içilen içki âlemlerinin müessif vekâyiʻ ile netîcelenen envâʻı hafta vukûʻâtında eksik değildir. Bidâyetde gâyet samîmî ve zevkli görünen akşâm âlemi vakit geçdikçe ve sabâh yak-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=