HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 4
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 38 1709 Doktor Gold Treyt kısa bir meʼzûniyeti geçirmek üzere bacanağı Amiral Bristol nezdine gel- mişdir. Önümüzdeki Pazar günü doğruca Panama'ya avdet edecekdir. Memleketimizin ahvâl-i sıhhi- yesini tedkîk etmeğe vakit ve imkân bulmadığını söylemişdir. Haber aldığımıza göre Rockefeller Müessesesi'ne mensûb bir malarya mütehassısı memleke- timizdeki malarya mücâdelesine yardım etmek üzere sonbahâr zarfında memleketimize gelecekdir. Vatan , 11 Teşrîn-i Evvel [1]340 [Ekim 1924] Hilâl-i Ahmer'i Unutma! En müşkil zamânlarda yaranı saran, hastalığına bakan, açlık zamânında seni bir sıcak çay veyâhûd çorba ile doyurmaya çalışan, esâret zamânında mektûblarını ve emânetlerini nakleden ve sana mümkün olan muʻâveneti yapan, ihtiyâc vaktinde seni giydirip hayâtını hıfz eyleyen, en elîm zamânlarında senin imdâdına koşan ve seni dü- şünen Hilâl-i Ahmer'i unutma. Onu sev ve sevdir. Ona zahîr ol. Çünkü Hilâl-i Ahmer senin ve hepimizindir! Paşaeli refîkimizin 9 Teşrîn-i Evvel [1]340 [Ekim 1924] târîhli nüshasından: "-Bütün Edirne Vilâyeti Halkına, Necîb Türk Milleti! Erzurum vilâyetini sürekli ve müdhiş zelzeleler, başdan başa harâb u türâb etdi. Beş-altı yüz köy zavallı bir [68] enkâz hâline geldi. Kasaba ve şehirler eski harâbeleri andırıyor. Binlerce Türk ve müslümân yıkılan enkâz altında cân verdi. Yüz binlerce müslümân da yersiz, yurdsuz, gözlerini semâya dikerek ve ellerini Hüdâ'ya açarak titreşip duruyor. Sayısız bâkireler mahvolan cehizlerine, sayısız vâlideler kucaklarındaki yetîmlere, kim bilir ne kadar baba yıkılan âile enkâzına bakıp ağlı- yor. Bütün Erzurum vilâyeti bir kıyâmet sâhasına ve bütün vilâyet halkı bir felâket mahşerine döndü. O vilâyet ki, kaç kere Rus istîlâlarına karşı bütün erkeği ve kadınıyla arslanlar gibi döğüşmüşdü. O vilâyet ki, son Moskof istîlâsında bütün servetini gâib etmiş, gözü kanlı Ermeni çetelerinin hudûdsuz mezâlimine sahne olmuşdu. Öyle iken Mütâreke'den sonraki kara günlerin zulmetini ilk yırtan o vilâ- yet halkı oldu. Beş senelik muʻcizevî Millî Mücâdele'nin ilk nûru orada parladı ve Büyük Gâzî'nin iştirâkiyle ilk kongre burada açıldı. İşte bu vilâyet halkı şimdi gözlerini vatanın diğer vilâyetlerine dikmiş: "-Beni kurtarın!" diyor. Ey Edirneliler! Vatanın en şarkındaki vilâyetinden gelen bu istimdâd sadâsına ilk cevâbı vata- nın en garbındaki Meriç sâhilleri cevâb vermelidir. Vatan ki, bütün vilâyetleriyle yekpâre bir vücûd- dur. Düşmanlar ki, bu vatanı parçalamakla öldürmek istediler. Büyük Türk milleti ki, bütün vatanın birleşmesiyle ve bütün vatanın tek bir kalb gibi çarpmasıyla kurtuldu. Lâzım ki, vücûdun bir tarafına batan bir iğne nasıl bütün vücûdu sızlatırsa, Erzurum'daki felâket de bütün vatanı aynı elemle inletsin. Nitekim işte vatanın her tarafı Erzurum'un mâtemiyle dilhûndur ve işte her tarafdan bu felâketzede vatandâşlara yardıma koşuluyor. Her taraf, fazla yardım için hummâlı bir faʻâliyetle ulvî bir müsâba-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=