HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 4

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 39 1729 nakletmek gibi cesûrâne bir teşebbüsde bulunmuş, daha sonra Fırat civârında bir muhârebede daha cesûrâne hareket ile birçok müşkilâta rağmen 50 mecrûhdan ziyâdesini Haleb üzerinden Deyr-i Zor'a, 350 metre uzak bir mahalle nakleylemiş. Bir aralık zîr-i idâresine on sıhhiye tayyâresi verilen Doktor Liyejero, dört gün içinde havânın şerâit-i gayr-ı muvâfakasıyla berâber seksen mecrûhu Haleb Hastahânesi'ne nakletmiş. Bu mesâfe katır üzerinde on beş gün, otomobil ile beş yâhûd altı günde katʻ olunabildiği hâlde tayyâre ile dört saʻatde katʻ edilmişdir. Bazı pilotlar günde iki defa nakil ve tahliyeye teşebbüs etmek gibi fevkalâ- delikler göstermişlerdir. Her hâlde bu gibi nakliyât ve sevkiyâtda tayyârenin taʻkîb edeceği tarîk-ı havâîye mukâbil toprağa kazık kakması ve inilecek yerlerin bir himâye altında bulundurulması lâzım ve dört sıhhiye tayyâresinden ibâret postaların, takımların teşkîli ile içlerindeki eşyânın dâimâ bir ma- halde muhâfaza edilmesi ve naklolunacak gâyet vahîm yaralı [79] yanında bir tabîb yâhûd hastabakıcı kalabilmeğe müsâʻid sıhhiye tayyâreleri iʻmâl edilmesi gâyet mühim addolunur. Bréguet'nin 14 T BIS markalı sıhhiye tayyâresi yatarak iki hasta ile az vahîm ve oturabilen bir yaralıyı, bir tabîb ve hastabakıcıyı almakdadır. Cerrâhî tayyârelere, yani bir operatör ile muʻâvinlerini ve yerinde bir ame- liye-i müstaʻcilenin icrâsı için mevâd ve edevât-ı lâzımeyi hâvî olanlara gelince; hiç şübhe yokdur ki, harb esnâsında bu gibi tayyârelerin fâidesi çokdur. Bir müdâhale-i cerrâhiyede muvaffakiyet sâʻat, bazen dakîka mesʼelesidir. Vahîm hastalığa mübtelâ olanlarda tâliʻ-i selâmet, her şeyi mükemmel bir hastahâneye düşmekdir. Çok defa yalnız nakilde sürʻat bâ-husûs mülâyemet ve sükûnet ile ihtilâtâtın önü alınabilir. Fransızlar Fas'da sıhhiye tayyâreciliğini fî 1918 senesinden beri tatbîk eylemekde imişler. Bu müddet zarfında tayyâreler ile 1.200 hasta ve yaralı nakledilmiş ve hiçbir kazâ ve ârıza vukûʻa gel- memiş. Tayyâreye, bu vâsıtaya tevessülden evvel hasta ve mecrûhlar, uzaklarda bulunan hânelere yazın kızgın bir güneş altında ziyâde tozlu ve kışın çamurlu ve yük arabalarıyla çukurlaşmış yollarda katır- lar üzerinde kâküleler ile yâhûd hoplayan ağır arabalar içinde naklolunurlarmış. Hattâ otomobillerle bu yollar üzerinde nakil, yaralı ve hastalar için gâyet müzʻic ve müellim imiş. Sarp bir arâzîde, yolsuz bir memleketde mecrûhînin havâda naklinden başka hemen çâre yok- dur. Fransız Heyʼet-i Sıhhiyesi diyor ki: "-Fas'da sıhhiye tayyâresi nakle istisnâî değil, belki tabîʻî bir vâsıtadır". Harb zamânında cebhe- ye edviye ve edevât-ı tımâriye yetişdirmek için sıhhiye tayyâresinden fâideli ne vâsıta vardır? Cebhe- de ve meydân-ı harbde ağır sûretde yaralanan bir askeri, zâbiti alıp geride muntazam bir hastahâneye sürʻatle nakledebilecek sıhhiye tayyâresinden başka vâsıta yokdur. Böyle bir naklin askerlik nokta-i nazarından mümkün olup olmayacağına gelince; bu bâbda şimdiden bir şey söylenemez. Ancak bir- çok ahvâlin bugün "hayâlî", yarın "hakîkat" olduğunu düşünmeliyiz. Sıhhiye tayyârelerinde kışın soğukdan muhâfaza için elektrik tertîbâtı vardır. Sıhhiye tayyâresi telsiz telgraf ile mücehhez olmalıdır. (Mâbaʻdi gelecek nüshada) Müderris Doktor Besim Ömer _______________

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=