HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 4

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 40 1807 Zâten mecbûrî kinin tarz-ı tedâvîsine Hollanda halkının mizâc ü fıtratı müsâʻid olmadığı gibi bu husûsda memâlik-i ecnebiyede sebk eden tecrübeler de tarz-ı mezkûrun sekâmeti ve gayr-ı kâbil-i tatbîk olduğunu isbât etmişdir. Bir de Korteweg'in kırk seneden beri devâm etdiği tedkîkât ile de sâbit olduğu üzere kinin, ken- disine atfedilen kıymet-i vâkıyeye tamâmen mâlik olmadığından halkın bir usûl ve sistem dâhilinde kininlenmesinden (quinination) sarf-ı nazar edilmişdir. Vesâit-i mücâleleden ikincisine gelince; büyût ve mesâkinin ince tel kafesli tül veya teller ile muhâfaza ve müdâfaʻası hem çok masraflı ve hem de kemâl-i emniyetle tatbîki müteʻassir bir tedbîr olup bilhâssa terbiye ve tahsîlleri ve hâssa-i dikkatleri noksân ve nâ-tamâm olan kimseler için şâyân-ı tavsiye görülememekdedir. Maʻamâfîh sıtmanın şahsa sirâyeti ekseriyâ leylen vukûʻa gelmekde olduğundan hiç olmazsa yatak odalarına çifte pencere vazʻı en iyi bir sistemdir. Sivrisineklerin odaya girmelerine mâniʻ olmak üzere gurûbu müteʻâkib pencereler kapadılmalı- dır. Oda dâhilinde bir-iki sivrisinek kalmış olsa bile bir bardağa biraz petrol koyarak bunların imhâsı kolaydır. Vesâit-i mücâleleden üçüncüsünün yani bataklık veya durgun sulara tevazzuʻ eden sürfelerle yumurtlama mahallerinin imhâsı mesʼelesi malaryaya karşı yapılacak mücâlelenin en mühim kısmını teşkîl eder. Bu müşkil mesʼeleye Hollanda'da henüz bir şekl-i hal verilememişdir. Başdan başa haşerâtın sürfe yuvalarıyla mestûr olan Şimâlî Hollanda'da hiç kimse muhâl ile gayr-ı mümkini icrâya mecbûr tutulamadığı gibi şimâl eyâletinin bir kısm-ı mühimminde bu miyâh-ı râkidenin vâsıta-i nakliye hizmetini îfâ etmesi ve ale'l-umûm mevâşînin buralarda suvarılması gibi esbâb, teybîse mâniʻ olmakdadır. Haşerâtın imhâsında istiʻmâl edilecek mevâdda ve meselâ tecârüb-i medîdeden sonra hayvânâta aslâ zarar veremeyeceği anlaşılan parafin yağına karşı halk dâimâ şiddet- le muʻteriz görülmekdedir. Sürfeleri muhâfaza eden nebâtât-ı mâiyeyi söküp atmakdan ibâret memâlik-i hârre usûlü ise Hollanda'da sutûh-ı mâiyenin vüsʻati ve yapılan bazı mevziʻî tecrübelerden tâm bir netîce istihsâl edilememesi dolayısıyla tatbîk edilememekdedir. İşbu usûl ve vâsıtaya mukâbil ve zıd olarak [133] İspanya'da tatbîk ve icrâ edildiği üzere ne- bâtât-ı mâiyenin bazı cinslerinin gars ve teksîri ile su sathı tamâmen ve kâmilen kapatılarak sürfelerin teneffüsüne mâniʻ olmak usûlü dahi seyr u sefere mâniʻ teşkîl etdiği için icrâ edilemiyor. Hulâsa, mesrûdât-ı sâbıkadan anlaşılacağı üzere Hollanda'da yapılan mücâdelede sürfelerin im- hâsı mesʼelesi henüz halledilememişdir. Anofellerin kesâfeti azaldıkça marazın tevessüʻü tenâkusa yüz tutduğunu yapılan tecrübeler göstermekde olduğundan yegâne çâre olarak bizzât haşerâtın yani sivrisineklerin itlâfı kalmakdadır. Fi'l-hakîka merâkiz-i intâniye istisnâ edilecek olursa Hollanda'nın sâir bi'l-cümle havâlîsinde kalîl mikdârda tesâdüf olunan anofeller marazın naklinde âmil olamıyor. Nitekim Şimâlî Hollanda'da bulunan bazı alâyların malaryadan masûn kalan eyâletlere sevklerinde alây efrâdından âmil-i marazı hâmil birçok kimseler bulunmasına rağmen eyâlât-ı mezkûrede sıtma tevessüʻ edememişdir. Binâe- naleyh Balkanlardan İngiltere ve Fransa'ya iʻâde olunan efrâd-ı askeriyenin gidecekleri mahallere

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=