HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 4

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 40 1825 uzaklaşdı mı, bin bir felâketin çekilmez yarası omuzlar[a] binmeğe başladı mı bu muhterem cemʻi- yetin yardım elinin uzandığı mahrûmiyetler içinde boğulurken Hilâl-i Ahmer'in şefkatli sîne[si]nin açıldığını görürsün. Harb ve felâket meydânında vazîfesini îfâ eden Hilâl-i Ahmer, mübâdele mesʼe- le-i mühimmesinde de aʻzamî vazîfe-i ırkıyesini îfâ etmiş, yer yer vücûda getirdiği imdâd-ı sıhhî heyʼetleriyle düşman elinde bin bir hicrân çekmiş kardeşleri[ni] kucağına almağa, onların miʻdesine bir kaşık sıcak çorba yetişdirmeğe ve kendilerine şifâ teʼmînine çalışmış ve bu vâdîde yapdığı pek meşkûr faʻâliyetleri için milyonlar da sarf etmişdir. Ağyâr sokaklarda sırtı çıplak, miʻdesi boş, bin bir mahrûmiyet içinde sürüklenen bu ırkdâşların imdâdına yetişmiş [yetişen] Hilâl-i Ahmer Anadolu'ya dağıtdığı imdâd heyʼetleriyle vazîfesini çok yüksek bir şekilde îfâ etmişdir. Son Erzurum felâketi üzerine bugün de orada vazîfesini îfâ etmekde bulunmuşdur. Kafkas dağlarından süzülen soğukların vücûd-ı beşere temâs eden sert kamçılarının acısını Hilâl-i Ahmer'in şefîk eli dindirmekdedir. Hulâsa, Hilâl-i Ahmer vazîfesini en çok yapan ve felâketli günlerimizde bize âğûşunu, sînesini açan yegâne hayırlı müessesemizdir. Ona yardım hepimize vicdân ve dîn borcudur. Yenikapı'da İdman Meydânı'nda bu muhterem ve azîz cemʻiyet menfaʻatine tertîb edilmiş olan güreş ve yarış bugünden başlamış bulunuyor. Oraya gitmek ve girmekle hem iki gün tatlı bir vakit geçirmek ve hem de Hilâl-i Ahmer'e yardım etmek gibi iki taraflı bir menfaʻat vardır. Şimdiye [147] kadar azîz milletimizin sehâvet ve necâbetinden ahz-ı kuvvet ve mevcûdiyet etmiş olan Hilâl-i Ahmer bundan sonra da senin yardımına, senin iʻânene, senin sehâvetine muhtâcdır. Azîz Türk oğlu! "Damlaya damlaya göl olur" derler. Günde on iki para gibi hâlen hiçbir kıymeti olmayan bir mikdârı her ferdimiz Hilâl-i Ahmer'e vermekle senede sekiz-on milyon liranın meydâna geleceğini ve bu paralar ile Hilâl-i Ahmer'in vazîfesini daha şâmil bir sûretde îfâ edebileceğini nazar-ı dikkate alır ve senede nihâyet bir lira vermeği iʻtiyâd edinirsek indallah ve inde'n-nâs en çok makbûle geçecek bir vazîfe-i insâniyet ve hamiyet îfâ etmiş oluruz. Şimdiye kadar yalnız harb sâhalarında ve felâket sâhalarında îfâ-yı hizmet etmekde olan Hilâl ve Salîb-i Ahmer teşkîlâtları son Cenevre mu- karrerâtıyla sâha-i mesâʻîlerini genişletmişlerdir. Bundan sonra Hilâl-i Ahmer muʻâvenet-i ictimâʻiye vâdîsinde, sıhhî ihtiyâclarda da aʻzamî yardım gösterecekdir. Açlara bakacak, ekmeksizleri himâye edecek, veremlilerin tedâvîsine ve bu hastalığın menʻ-i intişârına çalışacakdır. Memleketimiz gibi bin bir ihtiyâc ve derdin içinde yüzen deryâlarda Hilâl-i Ahmer'in mevcûdiyetine ne kadar ihtiyâc vardır! Bu bizzât bizi[m] muʻâvenetimizle daha çok müfîd olabilir. O ne kadar zengin olursa o kadar daha büyük iş görebilir. Veriniz efendiler, veriniz! Çok değil, günde on iki para veriniz! Bunu vermeği iʻtiyâd ediniz! Bunu yapmış olmağla felâketlere, felâketlilere göğüs açan sevgili Hilâl-i Ahmer'in kanını, kuvvetini artdıracak, acıları ve yaraları dindire[cek], Hilâl-i Ahmer'i daha kuvvetlendirmiş olacaksınız. Bize Kurʼân da, vicdân da bunu emrediyor. Kurʼân 'ın, vicdânın bu emrini yerine getiriniz! Veriniz efendi- ler, Hilâl-i Ahmer'e veriniz ve ona yardım ediniz! Doktor Ferruh Niyazi"

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=