HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 4
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 41 1875 ehemmiyetsiz değildir. Mevcûdiyet ve tamâmiyet-i mülkiyemizin muhâfazası için müdâfaʻa-i milliye kuvvetlerine en derece dikkat ü iʻtinâ ve ne mertebe mâlî fedâkârlıklar yapılırsa hayât ve neslimize apâşikâr tasallut eden ve kuvvetli ırkımızı son senelerde oldukça tehdîd etmekde olan bu âfete karşı da millet yek-vücûd olarak hâzırlanmalı ve iʻlân edilecek seferberliğe kemâl-i hâhişle şitâbân olma- lıdır. Anofel seferberliğine memleketde yediden yetmişe kadar bütün halk iştirâk etmekle mükellef- dir. Harbin kumandasını mütehassıs etıbbâ ve mühendisler derʻuhde edecek, müdâfaʻa kuvvetlerinin intizâm ve insicâm-ı mesâʻîlerini dâire-i hükûmet ve belediyeler taʻkîb edecek ve bu husûsa zahîr olacaklardır. Evvel emirde anofel harbinin senelerce devâm ve büdcenin mütemâdî fedâkârlığına iftikâr ede- ceğini cümle millet bilmeli ve bu işe tamâmen îmân ve şuʻûr ile başlamalıdır. Seferberliğin hitâmında milletin mühlik bir âfetden kurtulacağına ve memlekete tamâmen saʻâdet geleceğine dâir herkesde kavî bir kanâʻat husûlüne çalışmalıdır. Serhaddeki vatan müdâfiʻinin hudûdu tecâvüz etmek isteyen düşmana karşı aldığı vazʻiyet ve mütehassis olduğu his ne derece şâyân-ı takdîr ve mübârek ise va- tanın herhangi bir köşesinde tesâdüf edilecek anofelin üzerine atılan silâh ve vatandâş da o derece şâyân-ı takdîs görülecekdir. Birisinde tecâvüze uğrayan ve çiğnenen vatanın toprağı, diğerinde ise doğrudan doğruya memleketin sermâyesi, vatanın müdâfiʻi halk olduğu anlaşılacakdır. Fi'l-hakîka anofel taşıdığı mikrobları gecenin sükûneti ânında tamâmen âfiyetde ve uyuyan bir zavallının kanına sokacak, şahsı olduğu kadar nesli de harâb eden bir âfet ile nüfûs-ı umûmiyeye kasdetmiş bulunacak- dır. Seneler, asırlardan beri beklenilen Harb-i Umûmî bile ancak beş sene devâm edebilmiş ve bun- ca zâyiʻât vererek el-ân zararları telâfî edilememişdir. [173] Bir kısım beşeriyet-i muztaribenin kanlarında seneler değil, asırlardan beri cevelân eden sıtma plazmodilerinin şahıslara olduğu kadar nesle yapdığı hasârın cezâsını bugünkü nesil hissetmek- de ve nasıl kurtulacağını düşünmekdedir. Fi'l-hakîka bugün sıtmanın münteşir olduğu menâtıkdaki tüysüz, cılız, sarı benizli, dalak ve şiş karınlı Türk neslinin kuvvetli, cesîmü'l-cüsse ecdâdımızın yâ- digârları olduğuna inanmak ve inandırmak oldukça müşkil olmuşdur. Bi'l-umûm müdâfaʻât-ı harbiyede düşmanın kuvve-i umûmiye, tecemmu[ʻâ]t ve levâzımına vâ- kıf olmak ne derece lâzım ise sıtma mücâdelesinde anofel denilen düşmanın tarz-ı hayât ve tenâsülü- nü, tecemmuʻât ve savletini tedkîk etmek de ol derece kıymetdârdır. Bildiğimiz ve tanıdığımız sivrisineklerin bir nevʻi olan anofel ekâlîm-i muʻtedileden olan mem- leketimizde tamâmen muttarid ve yeknesak bir hayât geçirmekdedir. Kışı ev, mandıra ve ahırların kuytu ve karanlık köşelerinde uyuşuk bir hâlde geçiren haşere, ilkbahâr gelip de havâlar ısınmaya başladı mı uyanmağa ve harekete gelmeğe başlar. Günün birinde kapalı yerden havâ-yı hâricîye çıka- rak tayerâna ve bittabʻ gıdâlarını alarak heyecâna uğrayan cinseynin çiftleşdiği ve idâme-i nesle gay- ret etdiği görülecekdir. Bahârın yağmurları başlayıp su birikintileri husûle gelince haşere-i mülkiha da arzu etdiği ve daha doğrusu alışdığı muhîtdeki sulara yumurtlamağa başlar. Haşere o kadar akıllı- dır ki, durgun, yosunlu ve tamâmen emîn bir su birikintisi bulmağa çalışır. Fâsılalı olmak üzere suyun sathına 100-150 aded yumurta bırakır. Yumurtalar herhangi bir teʼsîrât-ı hâricîye maʻrûz kalmaz ve derece-i harâret de münâsib olursa bir hafta içinde inficâr ederek sürfeler husûle gelir. Yavrular birkaç gün içinde büyüyerek suyun yüzüne çıkar ve kanadlanarak kâhil haşere hâline gelir ve bittabʻ uçarlar. Yaza doğru herhangi bir ırmak veya bataklığın üzerinde havâda bulut tarzında müctemiʻ sivrisineğin
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=