HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 43 2011 müzâkere edilmek üzere Cenevre Merkez Komitesi'nden İsviçre Federal yani Nevâhî-i Müttehide Meclisi'ne tevdîʻ edilmişdir. İsviçre Federal Meclisi mezkûr lâyihayı bi't-tedkîk üserâ-yı harbiye için tanzîmine ayrıca lüzûm görülen kânûnun da işbu siyâsî konferansın rûznâme-i müzâkeresine idhâl edilmesini tensîb etmişdir. Bu münâsebetle 6 Temmuz 1906 [târîhli] Cenevre Mukâvelenâmesi'nin tercemesini neşrediyoruz. [269] 6 Temmuz 1906 Târîhli Cenevre Mukâvelenâmesi'nin Tercemesidir. Birinci Fasıl Mecrûhîn ve Hastagân Birinci Mâdde- Ordulara resmen merbût asâkir ve eşhâs-ı sâireden mecrûh veya hasta olan- lar elinde bulundukları taraf-ı muhârib cânibinden bilâ-tefrîk-ı tâbiʻiyet mazhar-ı riʻâyet ve tedâvî olacaklardır. Maʻahâzâ hastagân ve mecrûhîni düşmana terk etmek mecbûriyetinde bulunan taraf-ı muhârib ahvâl-i askeriyenin müsâʻadesi nisbetinde bunlarla berâber tedâvîlerine medâr olmak üzere meʼmûrîn ve levâzım-ı sıhhiyesinden bir mikdârını dahi bırakacakdır. İkinci Mâdde- Bir orduya mensûb olup diğer muhâribin yedine düşen mecrûhîn veya hastagân hakkında mâdde-i sâbıka mûcebince ihtimâmât-ı mukteziye ibrâz edilmekle berâber bunlar üserâ-yı harbiyeden maʻdûddur ve hukûk-ı düvelin üserâ-yı harbe âid ahkâmı bunlara dahi kâbil-i tatbîk- dir. Maʻahâzâ tarafeyn-i muhârebeyn mecrûh veya hasta olan üserâ hakkında münâsib gördükleri ahkâm-ı istisnâiye ve müsâʻadetkârâneyi beynlerinde karârlaşdırmakda muhtârdırlar. Ez-cümle bir muhârebeden sonra meydân-ı harbde kalan mecrûhîni mütekâbilen yekdiğerine teslîm etmek, esîr olarak tutmak istemedikleri mecrûhîn veya hastagânı kâbil-i nakil bir hâle geldikden veya şifâyâb oldukdan sonra memleketlerine göndermek. Düşman mecrûhîn veya hastagânını bî-taraf bir hükûmete, hükûmet-i mezkûrenin muvâfaka- tıyla tevdîʻ eylemek (Şu kadar ki, o bî-taraf hükûmet hitâm-ı muhâsamâta kadar bunların memleketin içeri taraflarında ikâmesini derʻuhde eylemelidir.) husûslarını dahi karârlaşdırabilirler. Üçüncü Mâdde- Her muhârebeden sonra meydân-ı harbi işgâl eden taraf mecrûhîni taharrî et- mek ve gerek onları ve gerek emvâtı yağma ve gâretden vesâir muʻâmelât-ı gayr-ı lâyıkadan sıyânet eylemek için ittihâz-ı tedâbîr edecek ve emvâtın tedfîn veya termîdinden evvel ecsâdın kemâl-i dik- katle muʻâyene edilmesine dikkat ve nezâret eyleyecekdir. Dördüncü Mâdde- Muhâriblerden her biri emvât üzerinde bulunan ve hüviyetleri[ni] gösteren alâmet veya vesâik-i askeriyeyi topladığı mecrûhîn ve hastagânın esâmîsini müşʻir bir defteri imkân müsâʻid olunca onların mensûb oldukları memleket veya ordu meʼmûrînine gönderecekdir. Muhâ- ribler yedlerindeki mecrûhîn ve hastagân meyânında memleketin içeri taraflarında ikâme edilen veya mahall-i ikâmetleri tebdîl olanlar ile hastahâneye gönderilen veya vefât edenler hakkında yekdiğerle- rine iʻtâ-yı maʻlûmât edeceklerdir. Muhâribler meydân-ı harbde bulunan veyâhûd müessesât veya teş- kîlât-ı sıhhiye mevâkiʻinde vefât etmiş mecrûhîn veya hastagândan kalan nükûd ve mekâtib vesâire misillü istiʻmâl-i zâtîye mahsûs bi'l-cümle eşyâyı mensûb oldukları memleket meʼmûrîni maʻrifetiyle alâkadârâna teslîm etdirmek üzere toplayacaklardır. Beşinci Mâdde- Meʼmûrîn-i askeriye asâkir meyânında mecrûh veya hasta olanları kendi teftîş ve nezâretleri altında toplamak ve tedâvî etmek üzere ahâlînin gayret [ve] mesâʻî-i şefkatkârânesine

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=