HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 46 2163 Maʻamâfîh gerek seviye-i halkın her tarafda mütesâviyen yükselmemesi ve gerekse âfetin eski ocaklarda kemakân faʻâliyetde bulunması nüfûs siyâsetinin ehemmiyetle derpîş olunduğu şu günler- de gelecek nesilleri vikâye etmek sûretiyle de mücâdele husûsunun vakit geçmeden tesbît ve tatbîkini ihsâs etmekdedir. Anadolu'da frengi mücâdelesinin teʼsîs ve tatbîki için evvel emirde nüfûsun ve frengili halkın tesbîti lâzımdır. Anadolu'nun temiz kanına garbın bu pis hastalığının nasıl girdiğini düşünürsek mücâdelenin evvel emirde nerelerden başlanacağı kolaylıkla tezâhür eder. Umûmî bir nokta-i nazar atfıyla Anadolu'nun dâhiline frenginin hep sâhil şehirlerden nüfuz et- diği görülür. Eskiden beri bazı vilâyâtın halkı memleketdeki ocaklarından derd-i maʻîşet teʼsîri ile ay- rılarak büyük sâhil şehirlere ve ez-cümle İstanbul'a koşarlardı. Buralarda geçirdikleri bekâr hayâtında heyecân-ı nefsînin tatmîni hevesine düşenlerden bir kısmı bu menhûs âfete giriftâr olarak ya cehilleri yüzünden ihmâl ederek veya nâ-kâfi tedbîr ve tedâvîlere maʻrûz kalarak günün birinde sılaya avdet- lerinde efrâd-ı âilesine ve be-tahsîs zevcelerine götürürlerdi. Birkaç sene âilesinden cüdâ kalan böyle bir bulaşık sılacının tabîʻatıyla âilesi ile yapacağı samîmî ve medîd temâslar frenginin Anadolu'nun en umulmayan köşelerine nasıl gidip yerleşdiğini kolaylıkla ifhâm edebilir. Anadolu'nun en sâkin, en temiz ve en ücrâ köşelerinden toplanan yeni kurʻa efrâdı sâika-i tâliʻ ile İstanbul, İzmir vesâir büyük sâhil şehirlere sevk edildiklerinde delikanlılık ve cehâlet yüzünden bu âfete bulaşmaları pek mümkündür. Bu gibiler herhangi sûretle olursa olsun, hastalıklarını hakkıyla tedâvî etmezler ve gelişi güzel tedbirler ile vakit geçişdirirlerse tezkere aldıklarında memleketlerine, köylerine kadar bu âfeti götü- recekleri ve muhîtlerinde neşredecekleri pek âşikârdır. Binâenaleyh bilhâssa gerek kısmî ve gerekse umûmî seferberliklerde kıtaʻât-ı askeriyenin bu gibi âfât-ı zühreviye ile maʻlûl olmamasına be-gâyet dikkat etmek lâzım olduğu gibi terhîs hâlinde efrâd yegân yegân muʻâyeneden geçirilerek tâmmü's-sıhha olduğuna kanâʻat getirmek ve şübheli yara sâhiblerini ve tezâhürât-ı efrenciye ile maʻlûl olanları tamamen şifâyâb oluncaya kadar tedâvî ve muhâfaza altına almak da zarûrîdir. Harb-i Umûmî'nin verdiği bir tecrübe de uzun zamân silâh altında kalan efrâda mahsûs nezâ- ret-i fenniye tahtında idâre olunan umûmî fuhuş mahalleri ihdâs etmek ve her bir askere bu husûsda lâzım gelen nesâyih-i fenniyeyi telkîn etmek olmuşdur. Akrabâ, dost ve âşinâlarınızı Hilâl-i Ahmer'e aʻzâ kaydolmağa teşvîk ediniz. Frengi mücâdelesinde esâs, bedeninde frengi yarası ve çiçekleri mevcûd olanların sürʻat-i mümkine ile teşhîs ve tedâvîsini yapmakdır. Bunun için bir tarafdan kânûn mâhiyetinde bazı mevâd ile halkı takyîd etmek, diğer tarafdan halka her gûnâ teshîlâtı teʼsîs etmek lâzımdır. Kânûn, âlem-i fuhuşda dolaşanlardan şübheli yara çıkaranları [371] ve kendisinde frengi yarası mevcûd olanları ya husûsî kabinelerde veya umûmî dispanserlerde etıbbâya mürâcaʻata mecbûr kılmalıdır. Bu gibilerden hastalığı herhangi sebeble olursa olsun, gizleyenler ile ihmâl edenler veya câhil, maʻsûm halkdan istifâde etmek kasdıyla ötede beride açılan ocaklara mürâcaʻat edenler şiddetle tecziye edilmelidir. Frenginin icrâ-yı hükm etdiği menâtıkda ve istatistikler ile müsbet olmak üzere ahâlîsinin yüzdesi hesâbıyla frengili olan şehirlerde muvâzene-i umûmiye ve husûsiyeden açılacak dispanserlerde halk meccânen muʻâyene ve tedâvî edilmelidir.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=