HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 46 2165 Binâenaleyh gizli fuhşun menʻini bir mühim esâs telâkkî etmekle berâber yeni yetişmekde olan nesle ve bütün genç ensâle kuvvetli, rasîn bir terbiye-i ictimâʻiye vermek ve hıfzıssıhhanın buna taʻal- luk eden ahkâmını gâyet şuʻûrî bir sûretde telkîn etmek vâcibedendir. Sıhhî müzelerde emrâz-ı zühreviyenin eşkâl ve numûnelerini, musâb olanlarda görülen bi'l- umûm tezâhürâtı lâyıkıyla tanzîr eden mulajların halka meccânen teşhîri ve bu husûsda lâzım gelen maʻlûmâtın da tefhîmi lâzımdır. Bilhâssa bu gibi müzelerden alınacak bazı modellerin şimdilik sey- yâr bir sûretde hastalığın kökleşdiği mıntıkalara götürülerek köylere varıncaya kadar halka gösteril- mesi musîbdir. Gerek mekteb ve gerekse umûmî salonlarda halka ve bilhâssa genç nesle hitâbe ve mevʻize şek- linde frenginin şahsa ve nesle olan teʼsîrât-ı mühlike ve bilhâssa tenâkus-ı nüfûsdaki avâmilin en mü- himminden olduğuna dâir sâhib-i salâhiyetdâr ağızlardan irşâdât ve telkînâtda bulunmak da zarûrîdir. Mekteblerde hıfzıssıhha derslerini daha ziyâde ictimâʻî bir şekilde tedrîs etmek ve bu meyânda frenginin nesle, zürriyete, servete ve nüfûsa olan muzır teʼsîrâtını grafik, istatistikler ile bast u temhîd etmek de bugünün muʻallim ve hıfzıssıhha mütehassıslarının vezâifinden maʻdûd olsa gerekdir. Memleketimizde şimdiye kadar birçok safahât geçiren “teehhül şehâdetnâmesi” mesʼelesi de frengi mücâdelesinde fevâidi inkâr edilemeyecek bir esâsdır. Bu husûsu şimdilik frenginin yüzde hesâbıyla câlib-i dikkat bir hadde vâsıl olduğu menâtıkda hakkıyla tatbîk etmek ve ilm ü irfân ile mücehhez ve nisbet-i adediyenin pek dûn olduğu mahallerde de serbest bırakmak daha doğrudur. Terli iken soğuk su içilmez. Frenginin senelerden beri kökleşerek ocak teşkîl etdiği menâtık ve vilâyâtda tarz-ı sirâyetin âileler arasında hep sıhriyet sûretiyle vâkiʻ olduğunu ve gerek erkek gerek kadının hiçbir muʻâyene-i sıhhiyeye maʻrûz kalmadan izdivâcları sebeb [373] olduğunu iddiʻâ etmek pek doğrudur. Zavallı bî-günâh-ı refîk hayâtına daha ilk harîm-i vuslatında bu menhûs âfeti aşılayanlar gerek târîh ve gerekse vicdân huzûrunda mesʼûl tutulmalıdır. Şurada burada ve ekseriyâ frenginin hüküm sürdüğü menâtıkda câhil ve sâf halkın safvetinden bi'l-istifâde gizli gizli faʻâliyetde bulunan tütsü ocaklarını tamamen kökünden kalʻ ve imhâ etmek de mücâdelede atılacak ilk adımlardan biridir. Bu gibi ocaklara mürâcaʻat eden frengililerden bir defacık tütsü ile hastalıkdan kurtulduğunu zanneden zavallılar ile sâir âfât-ı cildiye musâblarının cıvâ ve tütsüsü ile zehirlenip hayâtı tehlikeye girenlere acımamak elde değildir. Umûmî fuhuş mahallerinin dâimî nezâret-i tıbbiyede bulundurularak âfetin âlüfteler arasında takarrür etmemesi ve gizli fuhşun devâm etdiği mahallerde muhakkak alenî fuhuş mahalleri ihdâs etmek zarûreti unutulmamalıdır. Çünkü hâdisât gizli fuhşun ekseriyâ dîn perdesi ve şerîʻat kaygısı teʼsîriyle alenî fuhuş mahalleri açılamayan mıntıkalarda sürʻatle tevessüʻ etdiğini göstermişdir. El-hâsıl memleketimizde frengi mücâdelesi teʼsîs edilirken evvelâ bir tetebbuʻ seyâhati yapa- rak gerek irsî ve gerekse kesbî frenginin halkda yüzde hesâbıyla kaça bâliğ olduğunu öğrenmek ve bilâhare bu hesâbâta göre Anadolu'yu menâtıka taksîm edip mücâdele teşkîlâtını vücûda getirmek lâzımdır. Teftîşâtda frenginin senelerden beri nerelerde ocak teşkîl etdiğini ve sirâyet menbaʻlarının fuhuş, sıhriyet, izdivâc gibi âmillerin hangisiyle olduğunu tedkîk etmek de ayrıca iktizâ eder. Mücâdelenin en rûhlu noktası tedâvî taʻkîb edilirken eski ve tâze frengilerin tefrîk edilmesidir. Tâze, yeni alınmış bir frengidir ki, mücâdelede en mühim noktayı teşkîl eder. Frengi yara ve çiçeklerini hâmil olan bir şahıs yeni bir menbaʻ-ı intândır ve tabâbetin hıfzıssıhha kısmının vazîfesi

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=