HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 46 2170 Spor yapınız. Fakat ifrâta varmayınız. [378] edilir. Madalya şahsî olduğundan üzerine müstahık olanın ismi hak ve hâmiline ayrıca bir dip- loma iʻtâ olunur. Her iki senede bir iʻtâ edilen işbu madalyanın ikinci defa tevzîʻinde Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti tarafından nâmzedliği vazʻ edilen Türk hastabakıcılarından Safiye Hüseyin Hanımefendi taltîf edilen- ler meyânında bulunmakda idi. _______________ İmparatoriçe Shôken Vakfı Vakt-i sulhda muhtâcîn ve felâketzedegâna muʻâveneti teşcîʻ maksadıyla 1912 senesinde inʻikâd eden Washington Beynelmilel Salîb-i Ahmer Konferansı'na Japonya Salîb-i Ahmeri tarafın- dan İmparatoriçe Shôken nâmına 100 bin yen (bir yen 2,56 frank) tevdîʻ edilmiş idi. Beynelmilel Salîb-i Ahmer Cenevre Merkez Komitesi'nin idâre ve tenmiye etdiği bu meblağın her sene getireceği îrâdı, Salîb ve Hilâl-i Ahmer Cemʻiyetlerinden mürâcaʻat edenlere ihtiyâcları nis- betinde tevzîʻ edilmekde olup bu sene dahi dördüncü defa olarak geçen 11 Nisan'da 10 bin frank dört Salîb-i Ahmer'e tarz-ı âtîde tevzîʻ edilmişdir: Danzig Serbest Şehri Salîb-i Ahmeri'nin gönüllü sıhhiye kolonileriyle gönüllü muʻâvin teşkîlâtı için 1.000 frank, Avusturya Salîb-i Ahmeri'nin ictimâʻî faʻâliyeti için 3.000, İran Şîr u Hûrşîd-i Sürh Cemʻiyeti tarafından yapılan malarya mücâdelesine 3.000 frank, İsviçre Salîb-i Ahmeri'nin mekteb- lerde hastabakıcılık teşkîlâtına 3.000 frank. Kansere Karşı Vesâyâ İsviçre Salîb-i Ahmer Mecmûʻası'nın son gelen Mayıs nüshasında Seretân İle Mücâdele Cemʻi- yeti'nin neşretdiği vesâyânın ehemmiyetine mebnî tercemesini aşağıya derc ediyoruz: Seretân, sâir bi'l-cümle evrâm-ı habîse gibi bidâyetde esâslı bir amele-i cerrâhiye ile kâbil-i tedâvîdir. Seretân, zamânında istîsâl edilmezse tekmîl bünyeyi istîlâ ve mevti isticlâb eder. Bilhâssa kırk yaşından sonra inkişâf etmekle berâber bu yaşdan evvel de zuhûr etdiği vâkiʻdir. Her sınıf halkını, her sanʻat ehlini esirgemediği gibi zengine de, fakîre de musallat olur. Vücûdun bi'l-cümle aksâmında zuhûr edebilir. Fakat seretân gışâî ve cildî olsun, en ziyâde vech ile şefetân, lisân, bülʻûm gibi bazı uzuvlarda tercîhen kâh mütebârizî kâh karhavî olarak neşv ü nemâ bulur. Gayr-ı merʼî seretândan merʼî seretânı yutkunmanın usreti ve hancere seretânı sadânın müzmin boğukluğu ile tezâhür eder. Eski bir cedere yani urun hacmini tezyîd etmesinde, daha ziyâde sertlenmesinde, gayr-ı mü- teharrik kalmasında ve nâhiye-i üzniye ile ensede evcâʻ-ı münteşire husûlünde seretânı hâtırlamak lâzımdır. İnsân çok defa pek az yediğinden değil, çok yediğinden hastalanır.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=