HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5
Türkiye Hılâl-ı Ahmer Mecmû‘ası Sayı 47 2205 Bitlendiği hâlde az zamânda gayr-ı hassâs hâle gelen şahıslarda bu tufeyl pek çabuk tekessür eder. Esâsen hilkat tarafından bereket-i tenâsüle mâlik olan haşerenin bu gibilerin üzerinde az zamân- da istîlâkâr bir hâl aldığı Harb-i Umûmî'de birçok cebhelerde kaydedilmişdir. Haze, bir Rus esîri üzerinde gördüğü bitleri saymağa üşenmemiş ve 3.800 aded olduğunu gö- rünce hayretlerini satırlar arasına sıkıştırmışdır. Harb-i Umûmî'de bilhâssa üserâ ve muhâcir karârgâhlarında bütün elbise ve eşyâsı bitler ile memlû saç, sakal, bıyık ve koltuk altı gibi müşʻir nevâhîde vâsiʻ sirke tarlaları ile muhât eşhâsa pek sık tesâdüf edilmişdir. Bu gibi eşhâs üzerinde bitin vahzesinden ve mütemâdî kaşınmadan mütevellid âfât-ı cildiye-i mütekarriha-i sahçe? ve şerhalara tesâdüf etmek pek tabîʻî bir şey olur. Maʻamâfîh müddet-i medîde bitden halâs olamayan ve sath-ı cildi bu gibi âfât-ı cildiye ile münteşir kalan eşhâsın sıhhat ü âfiyetleri de ihtilâl eder. Hattâ "bit boğmuş, bitden ölmüş" diye yâd edilen ve acınan insânlar bu kabîl bîçârelerdir. Bit denilen tufeylin kendine hâs bazı garîbe ve hisleri mevcûddur. Bu haşere karnı doyup keyfi tamâm oldu mu cildden ayrılarak elbisenin emîn bir noktasına çekilir ve hazım ile meşgûl olur. Bu zamânda râhatsız edildiğini hiç istemez. Bit, aç kaldığı zamân sıcak kana karşı pek hassâsdır. Onu arayıp bulmak için şedd-i rihal eder. Harekâtı batî ve fakat imtidâdlıdır. Kâhilleri dakîkada 20-30 santimetre mesâfe katʻ etdiklerine na- zaran sâʻatde 15-20 metre yol alacakları anlaşılır. Havâ soğuk olursa seyri yavaşlar ve sıfır derecede tamâmen hareketsiz kalır. Bitlerin bu muhâcereti, bir odaya bir adamdan dökülen haşerâtın yerinde kalmayıp dolaşdığını ve hayâtı muhâfaza için muhakkak diğer bir zî-hayât insânı arayacağını ifhâm eder. Bit düz satıhlarda kolayca, amûdî satıhlarda da oldukça bir mahâret ile gezer, dolaşır. Seyrinde karnını mümâss satha tazyîk eder ve sürünerek yürümeğe saʻy eder. Asılı vazʻiyetlerde tamâmen tır- manma sûretiyle bulunur. Halkın bir kısmı bitlerden bir nevʻin uçduğuna zâhibdirler. Bu haşerenin kanadları olmadığın- dan bu fikir tamâmen yanlışdır. Ancak Elcezire'de tedkîkât yapan Schiling, bitlerin şiddetli rüzgârlar sebebiyle tesâdüfen 40 metre uzaklara bile serpildiğini görmüşdür. [401] Önlerine çıkan mâniʻayı dolaşıp geçmezler, kâimî bir vazʻiyetde de olsa üstüne çıkarak geçmeye çabalarlar. Kum ve toprak tabakalarında 30 santimetre kalınlığına kadar nüfûz etdikleri görülmüşdür. Bit, her nevʻ satıh ve eşyâ üzerinde yürüyebilir. Cam, mermer ve mücellâ meşin gibi kaypak satıhlarda oldukça müşkilât çeker. Ez-kazâ sırt üstü çevrilirse tabîʻî vazʻiyetini almakda pek mâhir olduğu görülecekdir. Bitlerin kokulu mevâdda karşı olan tavırları da şâyân-ı dikkatdir. Bir bitin etrâfında karanfil yağı, naftalin gibi keskin kokulu mevâddan bir muhâsara halkası ihdâs edilirse tufeylin bu halka üze- rine koşduğu görülür. Tâm mâdde yanına gelince, levâmisi ile öteberiyi yoklayarak döner ve diğer bir noktada aynı mâdde ile temâsa gelir. Bu harekât birkaç sefer tekrâr edildikden sonra bu tehlikelerden kurtulmak üzere mâniʻayı ne pahâsına olursa olsun, atlamağa saʻy eder. Bu gibi tecrübeler bu haşerât- da muʻayyen bir hiss-i şemm mevcûd olduğunu gösterebilir. Bitlerin kokulu mevâd sürülen cildlerden kaçacağı düşünülebilirse de pek ziyâde acıkan bir hayvânın bu gibi cildleri de derʻakab vahz etdiği müşâhede edilmişdir.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=