HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 47 2226 O Hilâl-i Ahmer ki, harb meydânlarında, âteş ve demir yağmurları altında çalışarak yaraları sarmış, zelzele ve âfet sâhalarında dolaşarak felâketzedeleri bulmuş, aç ve çıplak gezen insânları aramış ve bütün maʻnâsıyla [417] insânî vazîfelerini yaparak gâyelerine doğru ilerlemişdir. Diğer tarafdan Himâye-i Etfâl Cemʻiyeti yüz binlerce yetîm ve bî-kes yavruları himâyesine alarak açları doyurmuş, çıplakları gidermiş, südü kesilmiş annelere gıdâ, anneleri ölmüş yavrulara süd ve elbise tedârük ederek neslin idâmesine hizmet, sıhhatin vikâyesine gayret eylediği hâlde her iki cemʻiyetin de bugünkü yekûnu yüz rakamı hâricine çıkmamışdır. Çünkü halkımızın vicdânında, efkâr-ı müştere- ke, menâfiʻ-i müştereke mefhûmları henüz tenemmüv etmemiş ve müşâreket-i hissiye düstûru dâimâ uzak bulunmuşdur. Bugün dahi zavallı köylüler her hastalığı semâdan bilir, gök ve mezârlardan bek- ler de tekye ve çalılara paçavra takmak, dedelere mum yakmak, kollarına iplik bağlamak gibi kurûn-ı ûlâ zihniyetiyle düşünerek ensâlin zaʻf u izmihlâlini hâzırlamakdadırlar. Almanyalı Muʻallim During Paşa, Anadolu'da yapdığı ilmî seyâhat ve tetebbuʻ tecrübelerini Almanya'da verdiği konferans ve neş- retdiği istatistiklerle îzâh ederken Anadolu'da elli sene zarfında sıtmadan beş milyon kişi vefât etdiği, Ankara, Kastamonu, Samsun havâlîsinde muʻâyene etdiği iki yüz elli bin kişiden seksen bin frengili bulduğu ve Düzce civârlarında yüz hânede ve beş yüz nüfûsu ihtivâ eden bir köyde otuz sene zarfında üç hâne ve yedi nüfûs kalabildiği ve [1]306 [1890] ve [1]312 [1896] senelerinde maʻârif vergisinin resmî defterlerine göre Anadolu'da nüfûsun beş yüz bin kadar azaldığını bildirmekde ve buna Harb-i Umûmî, Balkan ve İstiklâl Muhârebelerinin verdiği zâyiʻât ilâve edilirse vâsiʻ Türkiye'de pek derin boşluklar hâsıl olduğunu müdellelen beyân ve isbât etmekdedir. Biz de bu hesâba vefeyât-ı etfâli yani fakr u zarûret veya cehâlet sebebleriyle düşürülen çocuk- larla yaşatamayıp öldürülen çocukları zammedecek olursak, ne elîm rakamlar ve ne fecîʻ yekûnler hâsıl olacağı teemmüle şâyândır. Misâl olarak vilâyetimizin bir senelik ölüm ve doğumunu nazar-ı iʻtibâra alırsak, 1.518 ölüm vukûʻâtının yaş üzerine taksîmiyle hâsıl olan hâric-i kısmetden büyük bir yekûn çocukların hissesine isâbet etdiği ve sinni otuz ilâ elli arasındaki vefeyât adedinin çoklu- ğu ömr-i vasatîyi ikmâl edemeyip vefât edildiği ve halkımızın sıhhat ve ictimâʻiyâtına aslâ riʻâyet edilmediğinden devlet makinesini çeviren kollardan her sene yüz binlercesinin mahv olduğu kolayca anlaşılacakdır. Gerçi hükûmet, büdce ve iktidârı dâhilinde gerek hastalık ve gerekse cehl ile mücâdele ve mü- bârezede bulunuyorsa da hastalık vesâir ictimâʻî âfetlerde ferdden ziyâde cemʻiyetlerin çalışması ve cemʻiyetlerin muvaffakiyetlerinin temâdîsi ise ferdlerin muʻâvenetlerinin inzimâmıyla husûl bulaca- ğını bilip memleketimizde henüz nemâlanmaya başlamış, fakat pek çok muzâheret ve şefkate muhtâc bulunan Hilâl-i Ahmer ve Himâye-i Etfâl gibi hayırlı müesseselere yardım ederek memleketin derd- lerine çâre bulmayı, herkes vicdân borcu olduğu kadar insânî vazîfe olarak telâkkî etmelidir. Yarınki bayram günü yüz binlerce fukarâyı sevindirecek, on binlerce yarayı saracak ve aç kal- mış yavrularla çıplak gezen yetîmleri susturacak Hilâl-i Ahmer ve Himâye-i Etfâl Cemʻiyetlerine mümkün mertebe yardımda bulununuz ki, tahayyül etdiğiniz sevâbların en büyüğüne nâil olasınız. Senede vereceğiniz bir lira ile hem cemʻiyete aʻzâ kaydolunur ve hem de yıkılmış yüz binlerce kalbin taʻmîrine sebeb olursunuz ki, böyle cemʻiyetlerde bekâ ve memleket dâimâ kuvvet bulur. Bununla berâber iyi düşünmeli ki, dünyâ ve zenginlik bâkî değil, fakat ihtiyâc ve ölüm her gün kapımızı çalı- verir. Çorum, Doktor Hâmid Şakir
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=