HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 48 2250 Reîs: "-Tensîb buyurulursa nizâmnâme encümenine havâle olunsun". Şeref Bey (Beyoğlu): "-Takrîrde kaç imzâ var efendim?" Reîs: "-Yalnız Hakkı Şinasi Paşa hazretleri veriyor". Şeref Bey (Beyoğlu): "-O hâlde rûznâmeye idhâl edilemez. Nizâmnâme mûcebince rûznâmeye idhâl için takrîrde on imzâ bulunması lâzımdır". Operötür Emin Bey (Cebel-i Bereket): "-Her aʻzânın bir teklîf dermeyânına salâhiyeti vardır. Binâenaleyh nizâmnâme encümenine gider, tedkîk olunur. Teklîfin bir aʻzâ tarafından dermeyânı mâniʻ-i tedkîk değildir". Reîs: "-Beyefendi nokta-i nazarını nizâmnâmenin yirmi beşinci mâddesine istinâd etdiriyorlar". (Nizâmnâmenin 25'inci mâddesi okundu.) Reîs: "-Efendim, geçen meclis-i umûmî mukarrerâtı meyânında nizâmnâmenin yeniden tanzîmi vardır. Tevzîʻ edilen nizâmnâme meclis-i umûmîye tevdîʻ edilen nizâmnâmedir. Heyʼet-i celîleleri bunu tedkîk etdikden sonra ayrı ayrı okuyarak kabûl veya reddedecekdir. Hakkı Şinasi Paşa hazretleri verdikleri takrîrde temennî mâhiyetinde bir teklîfde bulunuyorlar. Tensîb ederseniz nizâmnâme encü- menine havâle edelim. Bu ciheti reʼye koyuyorum. Kabûl edenler lütfen el kaldırsınlar. (Eller kalkar.) Kabûl olunmuşdur, efendim. Bir de Hamdi Beyefendi ile rüfekâ-yı muhteremesi tarafından verilmiş onu mütecâviz imzâlı bir takrîr vardır. Onu okuyorum, efendim. Meclis-i Umûmî Riyâset-i Celîlesi'ne, Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti müessislerinden ve merkez-i umûmî aʻzâsından olup Hilâl-i Ahmer'e hidemât-ı ber-güzîdesi sebk eden Doktor Mehmed Ali Bey esîr-firâş olduğu cihetle meclis-i umûmî karârıyla istifsâr-ı hâtır buyurulmasının pek büyük bir kadir-şinâslık olacağını arz ve teklîf eyleriz. Ziya Nuri, Nureddin Ali, Doktor Neşet Ömer, Hamdi, Hikmet Salih, Keresteciyan, Süreyya Hidayet, Haydar, Ömer Lütfi, Azmi" Reîs: "-Bu takrîr kabûl buyuruluyor mu efendim? (Pek muvâfıkdır sesleri) Şu hâlde Mehmed Ali Bey İstanbul cihetinde bulunuyorlarmış. Heyʼet-i celîlenizden Nakiye Hanımefendi ile Şemsed- din ve Sadi Beyefendiler tensîb buyuruluyorsa heyʼet-i celîlenize vekâleten kendilerini ziyâret etsin- ler. (Muvâfık sesleri) İctimâʻı müteʻâkib lütfen teşrîf buyururlar, heyʼet-i muhterelerinin temenniyâtı- nı söylerler, efendim. Yine Hamdi Beyefendi ve rüfekâsının bir takrîrleri vardır. Okuyorum, efendim. [6] Meclis-i Umûmî Riyâset-i Aliyyesi'ne, Geçen meclis-i umûmînin son celsesinde Hilâl-i Ahmer kasd-ı ticâretle muʻâmelede bulun- mayarak kendisine lâzım olan eşyâyı alıp bundan ihtiyâcından fazlasını fürûht ile Hilâl-i Ahmer'e bir fâide teʼmîninde mahzûr olmadığına karâr vermiş idi. Meclis-i umûmî aʻzâsının ferden tedkîkât icrâsına imkân müsâʻid olmadığından idârî komisyonun bu husûsda arîz u amîk tedkîkâtda bulunması ve netîcesini heyʼet-i umûmiyeye bildirmesini temennî eyleriz. 13 Temmuz [1]341 [1925] Üsküdar: Niyazi, Çankırı: Akif, İstanbul: Burhaneddin, Beyoğlu: Süreyya Ali, Manisa: Orhan