HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 48 2258 Mâdde 1- Türkiye Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti, 1864 târîhinde Osmanlı Devleti tarafından kabûl edilen Cenevre Mukâvelesi ahkâmına tevfîkan 14 Nisan 1293 (1877) târîhinde Osmanlı Hilâl-i Ah- mer Cemʻiyeti unvânıyla teʼsîs ve 20 Nisan sene 1327 (1911) târîhinde ihyâ olunmuş ve bu unvân 1339 [1923] târîhinde münʻakid meclis-i umûmî karârıyla Türkiye Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti'ne tahvîl edilmişdir". "-Sâbık Osmanlı Devleti denilmek muvâfık değil mi?" Celâl Bey: "-Hikâye-i mâzîden ibâretdir. Osmanlı kalmak zarûrîdir". Reîs: "-Mâddeyi reʼye koyuyorum, efendim. Kabûl edenler el kaldırsın. (Eller kalkar.) Mâdde aynen kabûl edildi. İkinci Mâdde- Türkiye Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti bütün muʻâmelâtında 22 Ağustos sene 1865 ve 6 Temmuz sene 1906 târîhlerinde Cenevre'de münʻakid konferanslarda ittihâz edilen esâslara ve taʻdîllere ve 18 Teşrîn-i Evvel 1907 târîhinde Lahey'de münʻakid konferansın muhârebât-ı bahriye hakkındaki karârlarına tevfîk-i hareket eyler. Türkiye Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti, Salîb-i Ahmer Komi- tesi'yle ve Salîb-i [13] Ahmer Cemʻiyetleriyle münâsebât-ı dâimede bulunur ve Beynelmilel Salîb-i Ahmer Konferanslarına iştirâk eder. Bir mütâlaʻa var mı efendim? Mâddeyi reʼyinize arz ediyorum. Kabûl edenler lütfen el kaldır- sın. (Eller kalkar.) Mâdde kabûl edilmişdir, efendim. Üçüncü Mâdde- Türkiye Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti'nin faʻâliyeti bütün Türkiye'ye şâmildir. Her ne maksad ve nâma izâfetle olursa olsun, Türkiye'de Hilâl ve Salîb-i Ahmer unvân ve alâmetlerini hâiz başka bir cemʻiyet teşekkül edemez. Mâddeyi kabûl edenler el kaldırsın. (Eller kalkar.) Mâdde kabûl olundu. Dördüncü Mâdde- Türkiye Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti Merkez-i Umûmîsi'nin tasvîbine iktirân etmedikçe memâlik-i ecnebiyede Hilâl-i Ahmer şuʻbesi teʼsîs ve küşâd edilemez. Bir mütâlaʻa var mı efendim?" Celâl Muhtar Bey: "-Ya muhârebe esnâsında Türkiye ile muhâbere edilemezse! Farz edelim, bir muhârebe var. Merkez-i umûmî ile muhâbere mümkün değil. Oradakiler bir Hilâl-i Ahmer şuʻbesi teşkîl edip faʻâliyete geçemeyecekler mi? Onun için buraya bir şey ilâve etmeli". Reîs: "-Ne teklîf buyurulur?" Sadeddin Ferid Bey: "-Efendim, muhârebenin inkıtâʻından sonra, herhangi bir tarafda Hilâl-i Ahmer şuʻbesi teşkîl ile faʻâliyetde bulunmuş ve bu emr-i hayra hizmet etmiş zevâtdan mevcûdiye- tine merkez-i umûmî muttaliʻ olur. İcâzet-i lâhika, vekâlet-i sâbıka hükmündedir. Kânûnlarımızda da bu taʻbîr var. Merkez-i umûmî cereyân eden muʻâmelâtı tasvîb etmiş olmağla onun teşekkülü tasdîk kılınmış olur. Bu mâdde, kâʻide-i teşkîli hâiz olmadığı merkezindedir". Reîs: "-Efendim, rüfekâ-yı muhteremeden istirhâm edeceğim, bir teklîf yapılacağı zamân bir takrîrle yapılsın. Mâddeyi encümenin taʻdîli vechile kabûl edenler lütfen el kaldırsın. (Eller kalkar.) Kabûl olundu". Beşinci Mâdde- Türkiye Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti Merkez-i Umûmîsi'nin müsâʻadesi olmadıkça Türkiye dâhilinde ecnebî devletine âid bir Hilâl-i Ahmer veya Salîb-i Ahmer şuʻbesi teʼsîs ve küşâd edilemez.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=