HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 48 2265 Hilâl-i Ahmer'in bir müfettişi gibi gitmek doğru değildir. Bu delegeler iʻzâmındaki hikmet, en yüksek makâm-ı sıhhî-i askerî ile tevhîd-i mesâʻî etmeleri içindir. Tabîʻî makâmât-ı sıhhiye-i askeriye ile ev- velce anlaşmalıdır ki, seferberlik iʻlân edilince her menzil müfettişliğine bir delege iʻzâm ve teşkîlât kolaylıkla tedvîr olunsun. Meselâ bazı yerde Hilâl-i Ahmer iki çayhâne veya istasyon açmışdır. Bura- da mutlakâ delege bulunmak lâzım gelmez. Delege behemehâl en yüksek sıhhiye-i askeriye âmirinin nezdindedir. Mesʼele bunun tesbîtinden ibâretdir". Hakkı Şinasi Paşa: "-Gerek Tevfik Salim ve gerek Abdülkadir Beyefendilerin mütâlaʻâtı doğru- dur. Murahhasımız en büyük makâm-ı sıhhî-i askerî ile temâsa girecekdir. Biz bunun için karârgâh-ı umûmîye bir murahhas göndermeği mukaddemki mâddede kabûl etdik. Bizim teşkîlâtımıza veche taʻyîn edecek olan zâten karârgâhdaki murahhasdır. Hâlbuki bundan başka kendi makâmât ve teʼsîsâtımızı teftîş etmek için cebhelere göndereceği- miz murahhaslara âiddir bu mâdde". Kemal Ömer Bey: "-Efendim, Hilâl-i Ahmer her menzil mıntıkasına bir murahhas gönderecek değildir. Lüzûm gördüğü menzil mıntıkasına gönderir. O lüzûm da makâm-ı sıhhî-i askerîden vârid olacak işʻâr ile ale'l-ekser taʻayyün eder". Hamdi Suad Bey (Erzurum): "-Bazen öyle oluyor ki, harb cebhesinde hükûmet-i askeriye ahâlî- yi ve meʼmûrları bile bırakmıyor. Öyle bir zamânda Hilâl-i Ahmer kalkıp da ben bir adam göndere- ceğim derse nasıl olur?" Sadi Bey (Beyoğlu): "-Efendim, aşağıki mâdde okunmadıkça bu mâddeye ne maʻnâ verilse doğru olmuyor. Zîrâ öteki mâdde, bu mâddenin maʻnâsını tamâmıyla îzâh ediyor. Binâenaleyh o mâddeyi de okudukdan sonra müzâkereye devâm edelim". Reîs: "-Sadi Beyefendi mühim bir noktaya işâret etdiler. Fi'l-hakîka cebhe murahhasları 14'üncü mâddede sarâhat vardır ki, bazı rüfekânın endîşelerini izâle edecek mâhiyetdedir". 14'üncü Mâdde- Cebhe murahhasları her husûsda cemʻiyetin emirlerine ve karârlarına tâbiʻ olmakla berâber Hilâl-i Ahmer hastahâneleriyle sâir müessese ve teşkîlâtının mevkiʻlerini ve faʻâli- yet mıntıkalarını taʻyînde salâhiyetdâr kumandanın reʼyini alırlar. Server Kâmil Bey: "-Bendeniz on üçüncü mâddenin aynen ibkâsını teklîf ediyorum". Reîs: "-Tevfik Salim Beyefendi, 14'üncü mâdde nokta-i nazar-ı âlînizi teʼmîn etmiyor mu?" Tevfik Salim Bey: "-Efendim, buradan faʻâliyetini tanzîm değil, faʻâliyet mıntıkalarını irâʼe anlaşılıyor". Reîs: "-Mesʼele tavazzuh etmişdir. Reʼye [21] koyuyorum. Evvel emirde Abdülkadir Beyefen- di'nin taʻdîl teklîfini kabûl edenler lütfen el kaldırsın. (Eller kalkar.) Ekseriyet yokdur efendim. Bir de mâddenin ibkâsını kabûl edenler el kaldırsın. (Eller kalkar.) 13'üncü mâddenin ibkâsı kabûl edildi. Efendim, 14'üncü mâdde hakkında da yine Kadir Bey ve rüfekâsının taʻdîl teklîfi vardır. Onu okuyorum: Cebhe murahhasları cemʻiyetin evâmir ve mukarrerâtına tâbiʻ olmakla berâber Hilâl-i Ah- mer hastahâneleriyle müessesât ve teşkîlât-ı sâiresinin mevkiʻ ve faʻâliyet mıntıkalarını ve faʻâliyet tarzını taʻyînde vesâir husûsât-ı sıhhiyede salâhiyetdâr kumandanın reʼyine tebaʻiyet ederler". Tevfik Salim Bey: "-Encümen[den] gelen şekilde 'reʼyini alırlar' deniyor, 'tebaʻiyet ederler' de- ğil. Bu mühim mesʼeledir. Beri tarafda gâyet âcil olmak üzere on yataklı bir hastahâne teʼsîs veya o mıntıkada gâyet ehemmiyetli herhangi bir iş görmek lâzım gelir. Menzil sertabîbi ile murahhas anla-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=