HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 48 2267 Celse 2 Sâʻat 4 Reîs: "-Müzâkereye başlıyoruz efendim. On beşinci mâddeyi okuyorum: Husûsî cemʻiyetlerin ve efrâdın teʼsîs edecekleri hastahâneler ve malzeme anbârları ve bunla- rın meʼmûrîni Hilâl-i Ahmer'in himâyesi ve murâkabesi altında bulunur. Bir mütâlaʻa var mı efendim? Kabûl buyuranlar el kaldırsın. (Eller kalkar.) Kabûl edilmişdir, efendim. On altıncı mâddeyi okuyorum: Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti, ecnebî Hilâl ve Salîb-i Ahmerleriyle diğer ecnebî hayır cemʻiyet- leri tarafından gönderilecek heyʼetlere îcâbında muʻâvenetde bulunur ve bunların mülkî ve askerî makâmlarla münâsebetlerini teshîl eder. Bir mütâlaʻa var mı efendim? Kabûl buyuranlar lütfen el kaldırsın. (Eller kalkar.) Kabûl olun- muşdur. İkinci Kısım (sulh zamânında) 17'nci Mâdde- Cemʻiyet sulh zamânında; 1-Hastabakıcıları yetiştirir. 2-Müstevlî hastalıklara ve verem, sıtma ve çocuk vefeyâtı gibi âfât-ı ictimâʻiyeye karşı mücâ- delâta yardım eder. 3-Büyük yangın, zelzele, suların tuğyânı, kahtlık ve îcâbât-ı harbiye dolayısıyla muhâceretdeki âfât ve musîbetlerden biri vukûʻunda mümkün olan muʻâvenetde bulunur. 4-Cemʻiyet, harb zamânındaki vazîfelerini yapmak için iktizâ eden levâzım ve vesâiti takarrür edecek mahallerde ihzâr ve iddihâr eder " . Reîs: "-Efendim, bu on yedinci mâdde hakkında Abdülkadir Beyefendi'nin bir taʻdîl teklîfi vardır. Onu okuyorum". (Takrîrdeki on yedinci mâddeye âid fıkra tekrâr okundu.) Abdülkâdir Bey: "-Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti, harb zamânında orduya müsmir hidemâtda bulu- nabilmek için [23] sulh zamânında hâzırlık görmesi lâzımdır. Hilâl-i Ahmer levâzım için büdcesinde sarf edeceği parayı ordunun modellerine tevfîk etmek sûretiyle sarf eder. Meselâ, bugün hükûmetin sedyesi ne şekilde ise Hilâl-i Ahmer'in sedyesi de o şekilde olmak lâzımdır. Ta ki, sedye ile gelen bir hasta, aynı sedye ile vagona veyâhûd sıhhiye arabasına sevk olunabilsin. Sıhhiye-i askeriye bazı malzemeye muhtâcdır. Bu malzeme eğer kendi malzemesi olmazsa ihtiyâc belki bertaraf olur, fakat müreccah bir sûretde bertaraf olmaz. Onun için Hilâl-i Ahmer sulh zamânında hâzırlığını cihet-i as- keriyenin istediği gibi yapmazsa, onun modellerine tevfîk etmezse yardımı çok müessir olmaz. Bu temâsı muhâfaza için bendeniz meʼmûr bulunuyorum. Eski nizâmnâme[nin] 51 ve 52'nci mâddele- riyle bi'l-vâsıta temâs teʼmîn edilmişdi. Fakat bu temâs çok müsmir olmadı. Merkez-i umûmîde ne müzâkere cereyân ediyorsa bilmek, oraya sıhhiye-i askeriyenin fikrini aldığım gibi telkîn etmek her hâlde daha fâideli olurdu. Sıhhiye-i askeriye bize harbden sonra bir liste gönderdi ve harb tehlikeleri çıkdığı vakit yapılması lâzım gelen bazı şeyler telkîn etdi. Bunu Hilâl-i Ahmer'le konuşmak îcâb ediyordu. Hâlbuki yalnız Hilâl-i Ahmer aʻzâsından temâsa meʼmûr bir zât ile görüşülebiliyordu. Bu

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=