HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 48 2268 temâs edilen zâtın, cihet-i askeriyenin gösterdiği lüzûmu aynı şiddetle merkez-i umûmîye arz edip etmediğini bilmiyorum. Maʻlûm-ı âlîleridir ki, vakʻa nasıl teşrîh edilirse hüküm ona göre verilir. Cihet-i askeriye kendi ihtiyâclarını doğrudan doğruya merkez-i umûmîye arz edebilirse başkadır fâi- desi. Zannedersem heyʼet-i aliyyeniz cihet-i askeriyenin ihtiyâcâtını iblâğ için el-ân mevcûd olan bir meʼmûriyetin ilgâsı tarafdârı değildir. Vakt-i hazerde uyuşulmazsa vakt-i seferde cihet-i askeriyenin filân, filân ve filân ihtiyâcları nasıl teʼmîn edilir? Heyʼet-i aliyyelerini çok işgâl etmek istemiyorum. Bu husûsda çok misâller arz edilebilir, efendim". Reîs: "-Başka bi mütâlaʻa var mı efendim?" Tevfik Salim Bey: "-Murahhasa her ne nâm verilirse verilsin, şuna kâniʻim ki, vakt-i sulhda bir murahhasın, bir murahhas-ı askerînin -vakt-i seferde de hizmeti devâm etmek sûretiyle- Hilâl-i Ah- mer nezdinde bulunmasına şiddetle ihtiyâc vardır. Kongreler ekseriyetle yalnız gâyet umûmî mesâilin müzâkeresiyle iktifâ eder ve vazîfeleri ekseriyetle yapılan işleri tasdîkden ibâret kalır. Mühim mesâil merkez-i umûmîde hallolunur. Merkez-i umûmînin vereceği karârlarda, vakt-i sulhda hâzırlanması lâzım gelen vakt-i harbe müteʻallik işlerde elinin altında böyle bir meʼmûra eşedd-i ihtiyâcı vardır. Bu fevkalâde lâzımdır. Acabâ önümüzde zuhûru muhtemel bir harb için nasıl hâzırlanmışız? Birçok işleri yapmışızdır. Fakat bir harb vukûʻunda ne sûretle yardım edeceğiz? Buna dâir bir tedbîre, rapor[a] da tesâdüf edemedim. Merkez-i umûmîce böyle bir karâr verildiği zamânda oradaki murahhas-ı askerî, aʻzâyı îkâz eder, asıl harb için hâzırlar. Binâenaleyh cemʻiyet umûr ve muʻâmelâtına müdâhale etme- mek, yalnız onları tenvîr etmek, makâmât-ı askeriyenin nokta-i nazarını iblâğ edebilmek için böyle bir makâma şiddetle ihtiyâc vardır. Eğer cihet-i askeriye Hilâl-i Ahmer'in ne yapdığını bilmeyecek olursa Hilâl müstakillen çalışır, sıhhiye-i askeriye müstakillen iş yapar. Şu nokta-i nazardan yeni nizâmnâmeye bunun idhâli çok mü- himdir. [24] Samîmî bir temâsın vücûduna şiddetle ihtiyâc vardır". Fikret Bey (Ertuğrul): "-Efendim, Hilâl-i Ahmer'in faʻâliyetini anlamak için mutlakâ merkez-i umûmîde bir murahhasın bulunmasına ihtiyâc yokdur. Cihet-i askeriye lüzûm gördüğü husûsâtı bir tezkere ile merkez-i umûmîden sorduğu vakit, Hilâl-i Ahmer ona mecbûren cevâb verir. Sonra mer- kez-i umûmî aʻzâları, bu işlerden bî-behre olan kimseler değildir. Her hâlde bunlar da o işlerin na- sıl yürümesi lâzım geldiğini bilirler. Eğer Kadir Beyefendi'nin teklîf etdikleri şekilde olursa Hilâl-i Ahmer âdetâ Sıhhiye-i Askeriye Dâiresi'nin bir şuʻbesi makâmına kâim olacakdır ve hiçbir iş görül- meyecekdir ve devlete de hiçbir fâidesi olmayacakdır. Yalnız Tevfik Salim Beyefendi'nin teklîfleri vechile merkez-i umûmînin aʻzâ-yı tabîʻiyesinden olmak üzere cihet-i askeriyeden bir zâtı merkez-i umûmîye idhâl edebiliriz. Diğer müdâhaleler katʻiyen doğru olamaz. Oldukdan sonra Hilâl-i Ahmer'e lüzûm kalmaz". Tevfik Salim Bey: "-Merkez-i umûmîde bir murahhas-ı askerînin vücûdunu kabûlde Fikret Be- yefendi ile ittifâk ediyoruz, efendim. Bu murahhas vâsıtasıyla Hilâl-i Ahmer tenevvür edecekdir ve arzu etdiği maʻlûmâtı alabilecekdir. Merkez-i umûmî murahhasın reʼyinden istifâde eder. Yoksa mutlakâ bunu yapacaksınız, şunu alacaksınız diye ısrârda bulunamaz. Yalnız burada bir nokta var. Diğer milletlerin Salîb-i Ahmerlerin- de mevcûd olan Hilâl-i Ahmer'in depolarını teftîş salâhiyeti hükûmetindir. Bu şiddetle lâzımdır, efen- dim. Yoksa depolar erzâk anbârına döner, harbe yaramayacak malzeme ile dolar. Hükûmet istediği zamân depoları teftîş eder. Fakat sûistiʻmâl noktasından değil, hâzırlık noktasından".

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=