HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 48 2274 rağmen bayraklarda hilâl sağa dönükdür. Çünkü farazâ bunun en bâriz misâli olarak bir Hilâl-i Ah- mer gemisinin karnında mürtesem olan hilâl, geminin arkasında asılı bayrakdakinin zıd tarafına gelir. Onun için bendeniz bu fıkranın 'arkası bayrak direğine müteveccih hilâl' şeklinde tasrîhini istiyorum". Haydar Bey: "-Bu mâddeye dokunulmamasını istirhâm ederim. Çünkü Mısır Hilâl-i Ahmeri'nin bayrağı [30] sağadır, bizimki sola müteveccihdir". Celâl Sâhir Bey: "-Bugün herhangi diksiyoner kitâbını açsanız Türk bayrağında (eliyle göste- rerek) böyle ay ve böyle yıldız görürsünüz. Nitekim Hilâl-i Ahmer bayrağı da böyledir. Yalnız diğer evrâk üzerinde ayrıdır. Sağdan sola müteveccihdir. Bu bir 'fait'dir, şeʼniyetdir. Tebdîlini değil, tesbî- tini teklîf ediyorum". Âkil Muhtar Bey: "-Bayrakdaki hilâl dâimâ müşâhidin nazarına göre değişiyor. Bizde bu, yeni doğan aydan alınmışdır. Çünkü yeni doğan ay sola bakar". Reîs: "-Mâddeyi kabûl edenler lütfen el kaldırsın. (Eller kalkar.) Kabûl olundu". 24'üncü Mâdde- Hilâl-i Ahmer kavânîn-i mahsûsası mûcebince damga ve pul ve gümrük rüsû- mundan ve posta ücûrâtından ve her nevʻ tekâlîf-i belediyeden maʻfüvdür. Celâl Sâhir Bey: "-Yalnız posta ücretleri deniyor, telgraf ücretleri dâhil değil mi?" Celâl Bey: "-Telgraf ücretini devlet de veriyor". Tevfik Salim Bey: "-Hâl-i hâzırda bu muʻâfiyetler bâkî midir?" Celâl Bey: "-Evvelce cemîʻ-i muʻâmelâtda gümrük resminden maʻfüv idi. Bu defa meclis-i umûmîye bir lâyiha gitmiş. Sanıyorum ki, bir şey arasında. Yalnız harb zamânında rüsûmdan maʻ- füvdür şeklinde bir karâr çıkmış. Bütün muʻâmelâtından gümrükden maʻfüviyeti için Hilâl-i Ahmer, meclis-i millîye mürâcaʻat edecekdir". Tevfik Salim Bey: "-Fakat mâddedeki vechile gümrük resminden maʻfüvdür denince her şekil- de maʻfüv olduğu anlaşılır". [31] Celâl Bey: "-Bu mâdde yapıldığı zamân maʻfüv idi". Fikret Bey: "- Posta ve Telgraf Kânûnu müzâkere olunurken teklîf etdik, reddedildi". Sadi Bey: "-Geçen defa alınmazken alınmışdır. Çünkü ticâret yapılmışdır". Celâl Bey: "-Bendeniz birkaç senedir bulunuyorum. Ticâret kasdıyla bir habbe alınmamışdır, reddederim. İngilizlerden alınan eşyânın bittabʻ fazlaları satıldı ve ticâret maksadıyla değildir". Salih Bey (İstanbul): "-Ticâret edilmişdir ve Anadolu'ya şeker gönderilmişdir". Reîs: "-Gümrük resminden ne sûretle istisnâ edilecekdir? Esâsen kânûn müsâʻid değilse buraya tesbît etmemiz muvâfık olur mu?" Fikret Bey: "-Nizâmnâmemizde vardır diye teklîf edeceğiz ve meclisden geçireceğiz diye vaʻd etdi hükûmet". Hakkı Şinasi Paşa: "-Esâsen bir kısmı maʻfüvdür, bir kısmı değildir". Tevfik Salim Bey: "-Sadi Bey'in işâret etdikleri cihet doğrudur. Cemʻiyetin bütün emvâlinin gümrük resminden tamâmen maʻfüv olması lâzım gelir. Bunları kâmilen mesâibzedelere dağıtacak- dır. Hilâl-i Ahmer muʻâmelâtının aldığı şekil nazar-ı dikkate alınarak Hilâl-i Ahmer maksad-ı ticâret- le bir şey olmayacakdır. Hilâl-i Ahmer ticâret etmeyecekdir diye sarîh bir mâdde koyarsak mesʼele biter. Olmazsa taʻrife listesi yapmak îcâb eder".

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=