HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 48 2297 Reîs: "-Mâddeyi kabûl buyuranlar lütfen el kaldırsın. (Eller kalkar.) Kabûl olunmuşdur, efendim". Mâdde 61- Merkez-i umûmî; 1) Cemʻiyete âid bütün müessesât ve muʻâmelâtı tedvîr ve murâkabe, 2) Merâkiz ve şuʻabât teşkîlâtını tedkîk ve bunların muʻâmelâtını tanzîm ve teftîş ve tasdîk, 3) Cemʻiyete vâridât taharrî ve aʻzâ-yı cemʻiyetin teksîrine gayret, 4) Vâridât-ı cemʻiyeti ahz u cibâyet, 5) Beynelmilel Salîb-i Ahmer Konferansı mukarrerâtından Hilâl-i Ahmer vezâifine âid olanları nazar-ı dikkate almak, 6) Nizâmnâme-i esâsîde taʻdîlât icrâsı veya nizâmnâme-i esâsînin tecdîdi iktizâ eylediği tak- dîrde bunları bi't-tanzîm meclis-i umûmîye sevk ve cemʻiyete âid diğer nizâmnâme lâyihalarıyla taʻlîmâtnâmeleri tanzîm ve tatbîk, 7) İnde'l-hâce meclis-i umûmîyi fevkalâde ictimâʻa daʻvet, 8) Meclis-i umûmîye verilecek senelik raporu ve büdce lâyihasını tanzîm, 9) Heyʼet-i idârenin teklîfi üzerine rüesâ-yı meʼmûrîn ve müfettişleri nasb ve azl, 10) Hastabakıcı mektebleri teʼsîsi, 11) Lâyık gördüklerine takdîrnâme iʻtâ ve nizâmnâmesi mûcebince madalya ile taltîfi iktizâ edenler hakkında müttehaz karârları irâde-i milliyeye iktirân etdirmek üzere Heyʼet-i Vekîle Riyâse- ti'ne takdîm eyler. "-Bu mâdde hakkında Celâl Sâhir Beyefendi'nin bir takrîri vardır, efendim. Onu okuyorum". Celâl Sâhir Bey: "-Eğer tensîb buyurursanız bunu fıkra fıkra reʼye koyunuz reîs beyefendi. Çünkü yine bir lisân mesʼelesi zannolunacak. Hâlbuki bu, bir lisân mesʼelesi olmakdan ziyâde [55] merkez-i umûmî ile heyʼet-i idâre arasındaki taksîm-i vezâifi tedâhül olmayacak sûretde tesbît etmek mesʼelesidir. Farazâ, heyʼet-i idâre merkez-i umûmînin kuvve-i icrâyesidir diye bir mâdde geldiği hâlde bu- rada cemʻiyetin umûr ve muʻâmelâtını tedvîr ederse heyʼet-i idâre kuvve-i icrâiye değildir. Nitekim bir nezâretde nâzır muʻâmelâtı bizzât tedvîr etmez, hepsinin fevkinde bir nezâreti var. Ondan sonra o nezârete veya vekâlete âid umûru tedvîr eden müdür-i umûmîler vardır. Vekîlin vazîfesi onlara da âm ve şâmildir, efendim. Onun için fıkra fıkra reʼye koymanızı ricâ ediyorum". Reîs: "-Takrîrin birinci fıkrasını okuyorum: 1) Cemʻiyete âid bütün müesseseleri ve muʻâmelâtı teşkîl ve tanzîm ve idâresine nezâret eder " . Ömer Lütfi Bey (İzmir): "-Nezâret kâfi değil, idâre demek lâzım". Celâl Sâhir Bey: "-Ricâ ederim, idâre bahsinde umûmî merkezlerin kuvve-i icrâiyesi ne demek- dir? Bendenize îzâh ediniz, efendim. Merkez-i umûmînin kendi içinden seçdiği bir heyʼetde kuvvet olur da merkez-i umûmîde olmaz mı? Yani idâre büyük heyʼetde mi, küçük heyʼetde mi?" Fikret Bey: "-Büyük heyʼetde…" Celâl Sâhir Bey: "-O hâlde?"
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=