HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 48 2301 sından biri iki-üç sene imtidâd edecek bir vazîfe alıyor. Bu hâlde dahi hesâbâtını murâkabe edecek merkez-i umûmîde bulunamaz". Hakkı Şinasi Paşa: "-Bendenize kalırsa bir meʼmûr mesʼûl bir vazîfeye taʻyîn olunduğu zamân olabilir bu". Tevfik Salim Bey: "-Efendim, bu mesʼeleyi arîk u amîk tedkîk lâzım gelir. Çünkü arada iltibâsı mûcib noktalar vardır. Meselâ, Salîb-i Ahmer kongresine gönderilen bir zâta bir vazîfe veriliyor ve bu vazîfeye dâir kendisine taʻlîmât iʻtâ olunuyor. Bu da bir meʼmûr gibidir. Diğer tarafdan bu sefer vâkiʻ olduğu gibi kereste satmak için Hindistan'a bir heyʼet gönderilmişdir. Bu da aynı tarzda bir vazîfe almışdır ve gitmişdir. Bunlardan biri alım satıma gitdi, biri Hilâl-i Ahmer'e âid bir iş[i] müzâkereye gitdi. Bunların her ikisi de heyʼetdir. Bu ya meʼmûriyetdir yâhûd değildir. Onun için bendeniz bunun encümene tevdîʻini teklîf ediyorum". Reîs: "-Bu takrîrin tedkîki ve bir şekil bulunması husûsunun encümene tevdîʻini kabûl edenler el kaldırsın. (Eller kalkar.) Kabûl olundu". Mâdde 65- Merkez-i umûmînin müctemiʻan veya ekseriyetle istiʻfâsı üzerine heyʼet-i umûmiye ictimâʻa daʻvet olunduğu hâlde meclis-i umûmî ictimâʻ edinceye kadar merkez-i umûmî aʻzâsının îfâ- yı vazîfeye devâmları mecbûrîdir. Reîs: "-Müsâʻadenizle heyʼet-i umûmiye [yerine], meclis-i umûmî taʻbîrini koyuyorum. Mâd- deyi bu şekilde kabûl buyuranlar lütfen el kaldırsın. (Eller kalkar.) Kabûl olundu. Mâdde 66- Heyʼet-i idâre reîs-i evvel ve sânîler ile kâtib-i umûmî ve muhâsebe ve anbârlar müessesât ve vezne murâkıblarından müteşekkil ve merkez-i umûmînin kuvve-i icrâiye ve faʻâliyesi- dir. Harb zamânlarında ve fevkalâde ahvâl zuhûrunda heyʼet-i idâre aʻzâsının adedi merkez-i umûmî karârıyla tezyîd olunabilir. Bu sûretle alınacak aʻzânın merkez-i umûmîden olması şartdır. Mâddeyi kabûl edenler el kaldırsın. (Eller kalkar.) Kabûl olundu. Mâdde 67- Heyʼet-i idâre lâ-ekal haftada bir defa ictimâʻ eder. Karârlarının maʻmûlün bih olması için celsede aʻzâ-yı mürettebesinin nısfından bir ziyâdesinin huzûru şartdır. Karârlar aʻzâ-yı mevcûdenin [59] ekseriyet-i mutlakası ile ittihâz olunarak zîri hâzır olanlar tarafından imzâ edilir. Mâddeyi kabûl edenler lütfen el kaldırsın. (Eller kalkar.) Kabûl olundu". Mâdde 68- Heyʼet-i idârenin vazîfe ve salâhiyeti ber-vech-i âtîdir: 1-Cemʻiyete âid muʻâmelâtı ve emvâl-i menkûle ve gayr-ı menkûleyi nizâmnâme-i esâsî mevâd ve ahkâmına [ve] merkez-i umûmî karârlarına tevfîkan idâre 2-Nizâmnâme ve taʻlîmâtnâme lâyihalarını ihzâr ve merkez-i umûmîye arz 3-Cemʻiyete âid vâridât kabz ve idâre ve bi'-umûm kuyûdât ve hesâbâtı tanzîm ve alelâde büd- ceye dâhil olunan ve fevkalâde büdceye dâhil olup merkez-i umûmîce salâhiyet verilen mebâliği sarf Reîs: Fahrî yerine 'fâhir' kelimesini ikâme ediyoruz. Mâddeyi kabûl edenler el kaldırsın. (Eller kalkar.) Kabûl olunmuşdur. Mâdde 69- Heyʼet-i idâre, merkez-i umûmîce verilecek karârların ne sûretle tatbîk ve icrâ edil- diği ve tatbîki mümkün olamayan veya teehhur eden mesʼele[ni]n esbâbını celse-i âtiyede merkez-i umûmîye îzâh eder ve heyʼet-i idârece verilen ve tatbîk olunan karârları merkez-i umûmîye bildirir. Kabûl edenler lütfen el kaldırsın. (Eller kalkar.) Kabûl olundu".

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=