HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 48 2318 Kumaş işi merkezden Eskişehir'e gönderilen muhtelif cins mikdârda kumaşların vesâir bazı malzemenin şehrin tahliyesi esnâsında bırakılıp Hilâl-i Ahmer nâm u hesâbına ve yüzde iki komis- yonla Yunan işgâli esnâsında 7.274 lira 37 kuruş bedelle Osmanlı Bankası tarafından satılması ve yine bu satışa müteʻallik kaydın da vukûʻundan yirmi iki ay sonra hesâba geçmesi mesʼelesidir. Bunlardan başka Karacabey'deki çiftliğin [77] 2.700 lira altın para mukâbilinde ve yine Eski- şehir'in tahliyesine tekaddüm eden günlerde iştirâsı, Niğde deposundan on üç bin liralık Amerikan satışına âid paranın da îrâd kaydındaki teehhur mesʼeleleri vardır. Bütün bu muʻâmelâtda encümenimizin tenkîd ve muâhazeyi mûcib gördüğü pek çok mâddeler mevcûddur: 1-Hilâl-i Ahmer'in değirmen işletmesi, muztar bir vazʻiyetde kalınsa bile bir diğerle şirket ak- dolunması ve bu şirket mukâvelesine bi-hakkın riʻâyet edilmemekden dolayı tahassul eden zararın kendine âid kısmın şerîk tarafından kabûl ve tasdîk edilmemesine sebebiyet verilmesi 2-Tiftik mübâyaʻasının sûret-i icrâsı ve Hilâl-i Ahmer'e âid olmayan bir depoda bulundurulması ve orada bırakılıp ziyâʻına sebebiyet verilmesi 3-İhtiyâcâta sarf olunmak üzere gönderilen kumaşların diğer eşyâ tamâmen dâhile nakledilebil- diği hâlde satılmak üzere ve hattâ ihtiyâc-ı katʻî olan elli kilo kininle berâber bırakılması 4-Eskişehir'in tahliyesine tekaddüm eden günlerde tahliye olunan bir şehirde emlâk ve arâzî almak akla gelmeyeceği ve sâniyen hiç olmazsa değerinden ucuz bir fiyâtla alınması lâzım gelece- ği hâlde bugün bile satılsa elde edilemeyecek 2.700 lira altın para bedelle Karacabey'deki çiftliğin alınması ve buna esbâb-ı mûcibe olarak elde bulunan on üç bin altın liranın naklindeki tehlike göste- rilerek Eskişehir'deki kumaş satışı bedelinin bu târîhden de yedi küsûr ay sonra hesâba geçirilmesi. Bu taʻdâd etdiğimiz şeyler Ankara Murahhaslığı'na âid husûslar olup kendilerinin bu muʻâ- melât ve hesâbât tasfiye edilmeden evvel merkez-i umûmînin 19 Şubat 1340 [1924] târîhli celsesinde müfettiş-i umûmîliğe intihâb olunmaları ve kendi muʻâmelât-ı hesâbiyelerinin kabûl ve tasdîkine karâr verilen 19 Mart 1340 [1924] târîhli heyʼet-i idâre celsesinde bu sıfat ve salâhiyetle sâhib-i reʼy ve vâzıʻ-ı imzâ olmaları ve muahharan Hilâl-i Ahmer'e âid kerestelerin satışını icrâ etmek üzere Hin- distan'a giden Hikmet Bey'le kendilerinden ve Tercümân Tevfik Bey'den mürekkeb heyʼete meʼmûr ve bu sefer Hikmet Bey'in avdetiyle bu vazîfe ile yalnız kendilerinin muvazzaf bulunmaları ve tah- kîkât ve tasfiyenin son kayıd olarak Mâliye Komisyonu'na havâlesinden beri yani on altı aydır intâc edilememesi gibi ihdâs etdiği gayr-ı mantıkî vazʻiyet iʻtibârıyla merkez-i umûmîden istîzâh olunacak husûsât da vardır. Yukarıda arz etdiğimiz gibi raporda bahsi geçmeyen bu mesʼelenin meclis-i âlînizce münâ- kaşası veya intihâb buyurulacak tedkîk heyʼetine ehemmiyet-i mahsûsa ile havâlesi reʼy-i âlîlerine bağlıdır. Sermâyenin Altın Nakid ve Altı Aylık Evrâk-ı Nakdiye Kısmı Rapora ilâve olunan 1340 [1924] senesi hesâb-ı katʻîsinde Hilâl-i Ahmer'in 10.076 lira altın parası ve 23.684 lira altı aylık evrâk-ı nakdiyesi mevcûd olduğu anlaşılmakdadır. Bunun mecmûʻu yüz bin lirayı tecâvüz eder. Bu sermâyenin ihtiyâtkâr davranmak lüzûmu çok- dan zâil olduğu ve altı aylık evrâk-ı nakdiyenin diğerleriyle kıymet farkı olmadığı çokdan anlaşıldığı

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=