HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 49 2373 ekseriyet-i sülüsân-ı ârâ ile kabûl edilmeğe mütevakkıfdır. Teklîf-i vâkiʻ bu sûretle kabûl olunduğu hâlde ol bâbda icrâ-yı müzâkere ile bir karâr ittihâzı husûsu bir sene sonra ictimâʻ edecek meclis-i umûmînin rûznâme-i müzâkerâtına [122] idhâl ve keyfiyet gazetelerle de iʻlân olunur. Tecdîd veya taʻdîl hakkında verilecek karârların da ekseriyet-i sülüsân-ı ârâya müstenid bulunması şartdır. Kabûl buyuranlar lütfen el kaldırsın. (Eller kalkar.) Kabûl olunmuşdur, efendim. On Üçüncü Fasıl: Merâkiz ve Şuʻabâtın Tasfiyesi. Mâdde 132- Bir şuʻbenin sed ve lağvına mecbûriyet hâsıl olunca nükûduna, bütün emvâl ü eşyâsına merkez-i umûmî vazʻ-ı yed eder " . Haydar Bey: "-Bizzât cemʻiyetin tasfiyesine lüzûm görülürse ona dâir ahkâm yok. Bunun hak- kında da bir hüküm ilâve etmeli". Salahaddin Bey: "-Bu ihtimâl baʻîddir, hâtıra hiç gelmez. Fakat olsa bile Cemʻiyetler Kânûnu 'n- da ahkâm-ı umûmiye vardır". Ömer Lütfi Bey: "-Bitlis vilâyetinde bir şuʻbenin seddine lüzûm görülmüş, bunun emvâl ü eş- yâsı merkez-i umûmîye nasıl gönderilir?" Hakkı Şinasi Paşa: "-Merkez-i umûmî vazʻ-ı yed eder. Fakat celb etmek ister ise oraya, merkeze verebilir. Yani tasfiyesi merkez-i umûmîye âiddir. Yoksa eşyâ merkez-i umûmîye getirilir değil". Reîs: "-Müsâʻade buyurulursa burada demirbaş eşyâ defterinde mukayyed emvâl deniyor. Ale'l-ıtlâk emvâl ü eşyâ kâfidir. Kayıdları tayyedelim. Kabûl buyuranlar lütfen el kaldırsın. (Eller kalkar.) Demirbaş eşyâ defterinde mukayyed ibâresinin tayyıyla mâdde kabûl edilmişdir. Mâdde 133- 1327 [1911] târîhli Hilâl-i Ahmer Nizâmnâme-i Esâsîsi ve nizâmnâme-i mezbûrun on beşinci ve on dokuzuncu mâddeleriyle diğer bazı mevâddını muʻaddel olarak icrâ vekîlleri heyʼe- tinin de Şubat 1341 târîhli ictimâʻında kabûl olunan mevâdd-ı nizâmiye mülgâdır " . Hakkı Şinasi Paşa: "-Mukaddemâ iki-üç mâdde konmuşdu. Onların mülgâ olduğuna işâret olu- nuyor, efendim". Reîs: "-Kabûl buyuranlar lütfen el kaldırsın. (Eller kalkar.) Kabûl olunmuşdur. Zabıt kâtibi beyler nizâmnâmeyi tedkîk ederler. Numaralarda filân bir yanlışlık varsa tashîh ederler. Gelecek ic- timâʻda nihâî bir kırâat ile nizâmnâmeyi ikmâl etmiş oluruz. Salı günü sâʻat ikide toplanmak üzere celseyi taʻtîl ediyorum, efendim". İctimâʻ 5 4 Ağustos [1]341 [1925], Sâʻat 2, Dakîka 35 Reîs Refik Bey: "-Müzâkereye başlıyoruz, efendim. Zabt-ı sâbık okunacak. (Zabt-ı sâbık hulâ- sası okundu.) Zabıt hakkında bir mütâlaʻa var mı efendim? Kabûl buyuranlar lütfen el kaldırsın. (Eller kalkar.) Aynen kabûl edilmişdir. Tedkîk ve kabûl buyurulan nizâmnâme heyʼet-i umûmiyeni- zin huzûrunda bir daha kırâat olunacakdır. Lütfen istimâʻ buyurulsun. Yalnız bir mesʼeleye nazar-ı dikkat-i âlîlerini celb edeceğim. Geçen ictimâʻımızda Abdülkadir Beyefendi, murahhas-ı askerînin kongrede sâhib-i reʼy olmak üzere bulunmasını teklîf edip mahallinde nazar-ı iʻtibâra alınmak kay- dıyla teklîfinin teʼhîr edildiğini beyân buyurmuşlardı. Heyʼet-i umûmiyenin tensîbiyle bu cihetin yani murahhas-ı askerî beylerin meclis-i umûmîde reʼy sâhibi olup olmaması keyfiyetinin müzâkere edilip

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=