HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 49 2374 edilmediği zabıtlarda tedkîk olundukdan sonra bir karâr verilmesi [123] takarrür etmişdi. Zabıt tedkîk olunmuşdur, efendim. Abdülkadir Beyefendi tarafından bu cihet teklîf edilmiş ve o mâddenin müzâ- keresinde yeri değildir, ayrıca nazar-ı mütâlaʻaya alınır denip böylece geçmiş. Heyʼet-i muhtereme- nize bu iʻtibârla arza mecbûrum". Hakkı Şinasi Paşa: "-Encümence bu cihet nazar-ı iʻtibâra alınarak murahhas-ı askerînin mec- lis-i umûmîye sâhib-i reʼy olarak iştirâki kabûl ve tensîb olunmuşdur. Aşağıda mâddesi gelecekdir, efendim". Reîs: "-Şu hâlde nizâmnâmenin ikinci mütâlaʻasına başlıyoruz, efendim". (Nizâmnâme-i esâsî, 28 numaralı mâddeye kadar okundu.) Celâl Sâhir Bey: "-Öyle tahattur ediyorum ki, 27'nci mâddede aʻzânın âidâtı mevzûʻ-ı bahis olurken 'taʻahhüd ve îfâ' taʻbîrlerinin istiʻmâli, teklîfim üzerine kabûl edilmişdi. Maksad, maʻlûm-ı âlîniz taʻahhüddür. Yoksa müsâmere vesâire sûretleriyle bir-iki defaya mahsûs olmak üzere beş lira, on lira ve daha ziyâde verenlere olabilir. Fakat bunlar aʻzâ olamaz. Taʻahhüd ve îfâ denilmelidir". Reîs: "-Bendeniz de öyle hatırlıyorum. Tensîb buyurulursa mâddeyi 'taʻahhüd' kelimesinin ilâ- vesiyle tashîh edelim. (Muvâfık sesleri) Kırâata devâm ediyoruz, efendim". Sadeddin Ferid Bey: "-Efendim, ayrıca Gençlik Hilâl-i Ahmer Teşkîlâtı kabûl edilmişdir. Fakat bir nokta mühim kalmış oluyor. Yapılacak teşkîlâtın bir nizâmnâmesi olmak lâzımdır. Nizâmnâmesi olmayınca da herhangi bir cemʻiyetin inʻikâdının imkân-ı kânûnîsi olmaz". Reîs: "-Merkez-i umûmînin vezâifi meyânında maʻlûm-ı âlîniz merkez-i umûmîye verilmiş bir salâhiyet vardır. 'Îcâb eden taʻlîmât ve nizâmnâmelerin tanzîmi' salâhiyeti vardır. Cemʻiyetin Gençlik Hilâl-i Ahmeri Teşkîlâtı kabûl edildikden sonra geçen celsede uzun uzadıya münâkaşa edilmişdi. Zannedersem bulunmadınız". Sadeddin Ferid Bey: "-Zabıtda varsa ayrıca bir şeye hâcet kalmıyor". (Nizâmnâme-i esâsî nihâyetine kadar okundu.) Haydar Bey: "-Efendim nizâmnâme-i esâsînin ikinci kırâatı münâsebetiyle bendeniz gâyet mü- him bir noktayı işâret etmek istiyorum. Hilâl ve Salîb-i Ahmerlerin yekdiğeriyle münâsebâtında hâ- kim olan esâsât-ı hukûkiyeyi nizâmnâme-i esâsînin ilk mâddesinde zikredildiği üzere 1863, 1906 ve 1907 seneleri mukâvelenâmeleri teşkîl eder ki, Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti de kabûl ve ahkâm-ı umûmi- yesine riʻâyet edeceğini bu mâdde ile taʻahhüd ve iʻlân ediyor. Nizâmnâmenin merâsim-i kânûniyesi ikmâl edildikden sonra yani irâde-i milliyeye iktirânını müteʻâkib bunun tercemesinin de mutlakâ Cenevre Merkez Komitesi'ne iblâğı şartdır. Heyʼet-i celîleniz nâmına bu husûsun merkez-i umûmîye teblîğini istirhâm ediyorum. Sonra bir nokta daha vardır. Her ne kadar heyʼet-i celîlenizin kabûlüne iktirân ederek kesb-i katʻiyet etmiş ise de arzında fâide görüyorum. Nizâmnâmede heyʼet-i idâre aʻzâ- sına tazmînât verilebileceği mezkûrdur. Ancak diğer Salîb-i Ahmerlerde olduğu gibi gerek merkez-i umûmî ve gerek heyʼet-i idâre aʻzâsı mutlakâ memleketin zevât-ı mümtâze ve ricâl-i mühimmesi meyânından intihâb edilir. Meselâ, Amerika Salîb-i Ahmeri Reîsicumhûru Mister Coolidge, İtalya Salîb-i Ahmeri aʻyândan Sinyör Ciraolo'nun riyâseti altındadır. Kezâ İngiliz Salîb-i Ahmeri Fahrî Veznedârı Lord Rothschild ve Romanya Salîb-i Ahmer [124] reîsi siyâsiyûndan geçenlerde vefât eden Marquis Luman, Belçika Salîb-i Ahmer reîsi aʻyândan Müderris Doktor Depage'dır. Nizâmnâ- me-i esâsîye böyle bir kayıd konacak olursa bu gibi zevât-ı muhteremeye karşı biraz garîb olacak- dır. Bu tazmînâtı burada zikredecek yerde ileride yapılacak dâhilî nizâmnâmeye derc edilmesi daha muvâfık olur".
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=