HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 42 1955 lim gönüllülerin muhârebât-ı müstakbelede pek büyük hizmetler îfâ edebileceği hissini neşretdi. Bu büyük insâniyet-perver eser-i muhalledinde beynelmilel mâhiyetde teşekkül edecek heyʼetler maʻri- fetiyle mecrûhîn-i askeriyenin meydân-ı şân ü şehâmetde mazhar-ı himâye olması için bazı desâtir-i esâsiye vazʻı temennîsini de ızhâr etmiş idi. Gerçi 1859 târîhinde her milletin askerî hastahânelerine mahsûs bir bayrağı vardı. Fakat bayra- ğın rengi düşman askerlerince mechûl olduğundan seyyâr hastahâneler istîlâya maʻrûz kalır ve taht-ı tedâvîde bulunan mecrûhîn esîr ve etıbbâ, ya tevkîf veya iʻdâm edilirdi. Bir Solférino Hâtırası 'nın neşri intizâr edilen teʼsîri her tarafda gösterdi. Cenevre Cemʻiyet-i Hayriye Reîsi Gustave Moynier Bir Solférino Hâtırası 'ndan mülhem olarak cemʻiyet-i mezkûrenin 1863 târîhli celsesinin rûznâme-i mesâʻîsine "Muhârib Ordulara Bir Gönüllü Hastabakıcı Heyʼetinin İlâvesi" tarzında bir mâdde ilâvesini Henry Dunant'a teklîf [230] etdi. Vukûʻ bulan bu teklîf üzerine İsviçre Ordu Reîsi General Dufour, Gustave Moynier, Henry Du- nant, Doktor Maunoir, Doktor Appia'dan beş kişilik bir komisyon teşekkül etdi. "Beşler Komisyonu" nâmını alan bu heyʼetin vazîfe-i kitâbeti Henry Dunant'a tevcîh edildi. 1863 Teşrîn-i Evvel ictimâʻın- da "Beynelmilel Komite" nâmını alan heyʼet-i mezkûre orduların umûr-ı sıhhiyesine muʻâvenet et- mek üzere gönüllü hastabakıcı heyʼeti teşkîline ve erbâb-ı ihtisâs ile devletler mümessillerinden bir konferans akdedilmesine karâr verdi ve konferansın riyâset-i fahriyesine General Dufour ve riyâset-i fiʻliyesine Henry Dunant ısʻâd edildi. 8 Ağustos 1864 senesinde Cenevre'de inʻikâd eden bu siyâsî konferans müzâkerâtına Beynel- milel Komite pek faʻâl bir büyük vazîfe derʻuhde etdi. Mezkûr komite tarafından kaleme alınan ve konferans müzâkerâtına esâs ittihâz olunan mukâvelenâme lâyihası hulâsaten ber-vech-i âtîdir: 1-Seyyâr ve sâbit hastahânelerin bî-taraflığı ve bunlarda hasta veya mecrûh bulunduğu müddet- çe mazhar-ı hürmet olması 2-Etıbbâ, cerrâh, eczâcı, hastabakıcı ve levâzım meʼmûrunun ve hastahânelere merbût bi'l-cüm- le meʼmûrîn ve müstahdemînin işbu hâl-i bî-tarafîden istifâde etmeleri 3-Sâlifü'z-zikr meʼmûrîn-i sıhhiyeye düşman işgâlinden sonra da seyyâr ve sâbit hastahâneler- deki vazîfelerine devâma müsâʻade edilmesi 4-Hastahânelere âid eşyâ ve malzemenin harb kavânînine tâbiʻ tutulması 5-Mecrûhînin naklinde istihdâm olunan veya meydân-ı harbde mecrûhîne muʻâvenet eden memleket halkının hürmet ve serbestîye nâil olması 6-Hastahânelerde taht-ı tedâvîye alınan veya meydân-ı harbden hastahânelere nakledilecek olan askerî ağır mecrûhlara herhangi millete mensûb olursa olsun ihtimâm edilmesi ve muhârebe devâm etdiği müddetçe istiʻmâl-i silâh etmemek şartıyla memleketlerine avdetlerine müsâʻade edilmesi 7-Hastagân ile seyyâr hastahâne meʼmûrlarına işgâl ordusu tarafından lüzûmu olacak eşyâ ve levâzımın vesâik mukâbilinde iʻtâsı 8-Orduların umûr-ı sıhhiyesinde müstahdem zâbitân ve meʼmûrîne mahsûs yeknesak bir pa- zubendin ve her memleket askerî seyyâr ve sâbit hastahâneleri için kezâ alâmet-i bî-tarafî olarak bir bayrağın kabûlü 9-Pazubendi takmağa meʼzûn olmadığı hâlde takanların kavânîn-i askeriye mûcebince câsûs addedilerek dûçâr-ı mücâzât olması
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=