HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 5

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 49 2386 si meclis-i umûmî ictimâʻında netîce heyʼet-i umûmiyeye arz edilmek üzere raporun bu kısmının teʼhîr-i müzâkeresini kabûl edenler el kaldırsın. (Eller kalkar.) Kabûl olunmuşdur". Haydar Bey: "-Bendeniz Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti'nin şimdiye kadar Salîb-i Ahmer İttihâdı'na dâhil olmamasını pek zararlı görenlerdenim. Hattâ bu noktada merkez-i umûmîde bulunan bir-iki arkadâşımla iki müntehâ-yı maʻkûs teşkîl ediyoruz. Çünkü Salîb-i Ahmer Cemʻiyetleri İttihâdı'nın resmî, siyâsî işlerle alâkası olmadığı için maksadı keşfiyât-ı cedîde-i fenniye ve tıbbiye ile akvâmın refâh u saʻâdetini teʼmîne tavassut ve cemʻiyet-i beşeriyeye muʻâvenet etmek ve bir de müessesât-ı hayriye vücûda getirmekdir. Salîb-i Ahmer Cemʻiyetleri İttihâdı, Cemʻiyet-i Akvâm'ın Hıfzıssıhha Şuʻbesi Komitesi, Bey- nelmilel Hıfzıssıhha-i Umûmiye Dâiresi ve Beynelmilel Mesâʻî Kalemi'yle münâsebât-ı dâimede bu- lunduğu gibi hıfzıssıhha mesâili ile iştigâl eden beynelmilel uzviyetlerle (organisme) de münâsebâtda bulunmakdadır. Lig'in gâye-i teşekkülüne gelince; bunu nizâmnâme-i esâsîsinin ikinci mâddesinde şu sûretle muharrer görüyoruz. Salîb-i Ahmer Cemʻiyetleri İttihâdı resmî, siyâsî hiçbir mâhiyeti hâiz olmadığı gibi idâre-i hükûmetle de alâkası yokdur. Gâyesi evvelâ sıhhati ıslâh etmek, emrâzın önünü almak, müşâreketlerini teʼmîn ederek bütün akvâm-ı cihânın âlâm u ıztırâbâtını tahfîf etmek için müstakil ve usûl ü nizâmına tevfîkan hâiz-i salâ- hiyet Salîb-i Ahmer teşkîlât-ı milliyesinin her memleketde teʼsîs ve inkişâfını teşvîk ve teshîl etmek; sâniyen keşfiyât-ı cedîde-i fenniye ve tıbbiye ile tatbîkâtının maʻlûm olan âsâr ve menâfiʻine akvâmın ıttılâʻ peydâ etmesine tavassutda bulunarak refâh u saʻâdet-i beşeriyeye muʻâvenet etmek; sâlisen mesâib-i milliye veya beynelmileliyede müessesât-ı hayriyenin mesâʻîsini tanzîm ve bu sûretle teʻâ- vün ve müşâreketi teʼmîn eylemek. Biz bu ittihada dâhil olmamamızdan mâddî ve maʻnevî birçok zararlar gördük. Bu zararların idâmesinden bir fâide tasavvur etmiyorum. Emînim ki, ittihâda dâhil olunuz diye merkez-i umûmîye teklîfâtda bulunulacakdır. Hiç olmazsa red ile cevâb vermeyelim. Bunu istirhâm ediyorum. Bu ittihâ- da dâhil olmak çok elzemdir. İleride birçok menfaʻat teʼmîn edecekdir". Ali Paşa: "-Dünkü gazetelerde İsmail Besim Paşa'nın resmini gördüm. İşbu resmin altındaki yazılara bakılınca ke-enne bir mücrimde delâil-i sübûtiye aranır gibi görünüyor. Bu adamın şimdiye kadar güzeşte olan hidemât-ı meşkûresi keen lem-yekün tutuluyor. Bu gibi ahvâlde işin gazetelere düşmemesi bendenizce pek münâsibdir. Sonra bu adam gurbetde bulunuyor. Hakkında sûizanda bu- lunduğuna, güft ü gû yapıldığına ıttılâʻ hâsıl ederse şevki münkesir olur. Fâide yerine zararı bâdî olur. Binâenaleyh bu bâbda bir muʻâmele-i taʻdîliye taleb ediyorum". Reîs: "-Bu bâbdaki mesʼele karâra iktirân etmişdir. Tabîʻî bunun üzerine konuşmak ihtimâli artık kalmamışdır. Yalnız heyʼet-i muhteremeniz nâmına makâm-ı riyâsetden o sû-i tefehhümün izâ- lesi için tekrâr arz edeyim ki, merkez-i umûmî aʻzâ-yı muhteremesinden aldığım îzâhâta ve yakından vâkiʻ olan intibâʻâta göre İsmail Besim Paşa meşkûr hizmetlerde bulunmuşdur ve şübhesiz merkez-i umûmî kendisi hakkında büyük iʻtimâd göstermişdir. [138] Netîce-i hesâbât henüz alınmadığı için bu iʻtimâdın zâil olduğu zannolunamaz. Temennî olunur ve kuvvetle ümîd edilir ki, hesâb netîcesinde İsmail Besim Paşa kendisine karşı beslenen teveccüh ve iʻtimâda lâyık olduğunu bir defa daha isbât edecekdir. Rüfekâ-yı muhteremeden ricâ ederim, bir daha bu mevzûʻa avdet olunmasın. Mesʼele kalmamışdır". Celâl Sâhir Bey: "-İdâre encümen raporu hakkında söz söylemeğe mecbûriyet hâsıl oldu.