HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 6
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 54 2624 İşte şu iddiʻâ garîb ve gayr-ı muhakkak görünmekle berâber birçok delâil-i mantıkiye ve istid- lâ[lâ]t-ı fenniyeye istinâd etdiği cihetle pîş-i nazarda pek müstesnâ bir ehemmiyet alıyor. Sâniyen, MuʻallimMetchnikoff birçok akvâmda görülen tûl-i ömr-i istisnâînin esbâb-ı mâddiye ve uzviyesini tedkîke koyuluyor. Avrupa'da, Asya'da, perverişyâb olagelen pîr-i sad-sâlelerin sûret ve tarz-ı maʻîşetleri hakkında istitlâʻât-ı mahsûsada bulunuyor. Türklerin, Rusların, Mısırlıların, Bulgar- ların, Kafkaslıların niçin akvâm-ı sâireden çokça yaşadıklarını ararken gözüne muhtelif memleket- lerde, muhtelif isimlerle yâd edilen bir gıdâ ilişiyor ve artık bu gıdâ bütün şübhelerini halle yardım etdiği gibi yeni bir takım keşfiyât ve mülâhazâta da esâs oluveriyor. İşte bu gıdâ biz şarklıların her gün kemâl-i lezzet ve âfiyetle yediğimiz yoğurtdur! Metchnikoff, şark gıdâsının esâsını teşkîl eden yoğurdu uzun uzadıya ve fen dâiresinde tedkîk ederken onda birçok mikroblar bulmuşdu. Bu mikroblardan ikisi gâyet mühimdir ki, bir yere ekildik- lerinde tâze ve tabîʻî bir nevʻ hâmız-ı leben hâsıl ediyorlar. İşte Metchnikoff ayırdığı bu mikroblarla yeniden sâf vesâir mikrobların teʼsîrâtından masûn bir nevʻ yoğurt istihsâl ederek birçok zamân bu- nunla tegaddî etmişdi. Gerek bu tecârüb-i şahsiye ve gerek birçok müşâhedât-ı dakîkadan şu netîceleri çıkarıyor: 1-Mikrobun ifrâz eylediği hâmız-ı leben ki Metchnikoff lakto-basilin nâmıyla yâd ediyor, işte bu bedene hiçbir zarar îrâs etmeyen ve en zaʻîf miʻdelerin bile kabûlüne mazhar olabilen bir muzâdd-ı taʻaffündür. [319] 2-Süt bu mâdde ile yoğurt yapılınca o derece kâbil-i hazm bir hâle geliyor ki, bağırsağı zaʻîf olanlar, kabız-ı muʻannidden muztarib bulunanlar bundan pek çok istifâde etdikleri gibi sütü yoğurt yapan mikroblar da kalınbağırsakdaki marazî mikrobların kısm-ı aʻzamını mahv u telef edi- yorlar. Zâten hâmız-ı lebenin bakâyâ-i hazmiye tefessühâtına karşı pekmüessir ve muʻtenâ bir muzâdd-ı taʻaffün olduğu Muʻallim Haim'in mesâʻî-i mühimmesiyle meydâna çıkmış ve evvelden beri birçok tecrübe-dîde erbâb-ı sanʻat tarafından nazar-ı dikkate alınmış idi. Binâenaleyh yoğurdun teʼsîriyle tesemmümât ve intânât-ı hazmiyeden ileri gelen birçok hastalıkların önü alınabileceği zannolunduğu kadar abes bir iddiʻâ değildir. Birçok hastalarda yoğurdun kullanılmasıyla lakto-basilin mâdde-i mühimmesinin müzmin sû-i hazmlara, çocuk ishâllerine, çıban dökmeğe, bazı cild hastalıklarına, hattâ fazlaca bir tegaddîyi teʼmîn ve teshîl etmesi iʻtibârıyla vereme pek iyi geldiği mertebe-i sübûta vardı. Cihâz-ı hazmînin sû-i hâlinden ileri gelen birçok bünyevî râhatsızlıkların da yoğurd istiʻmâliyle tahaffüf edeceği ve hele hafî ve âşikâr bir sûretde karaciğer, böbrek, kalb ve dimâğ gibi aʻzâ-yı mühimmede takarrür ede- rek birçok avârız-ı elîmeye sebebiyet verebilen tagayyürât-ı şiryâniye ve tekessübât-ı bünyeviyenin esâsen mütekâsif ve nîm mütehazzım bir süt demek olan yoğurtdan ne kadar istifâde edeceği vâreste-i kayd-ı istidlâldir. Bu kadar havâssına rağmen yine yoğurdu bir devâ-yı kül gibi telâkkî etmek doğru olmasa gerekdir. Yoğurt, yoğurtdur ve ancak yolunda tatbîk ve idâre tedâbîr-i sıhhiyeye terfîk edilmekle yo- ğurtdan hakkıyla istifâde etmek kâbildir. Binâenaleyh bu kadar müessir bir vâsıta-i şifâiyeyi mevkiʻ-i tatbîk-i müdâvâta ihdâ etmesinden dolayı Muʻallim Meçnikof'a ne kadar teşekkür edilse yine azdır. ***
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=