HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 6
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 55 2658 [344] İCTİMÂʻÎ HIFZISSIHHA -28- Hayâtî İstatistikler Asr-ı hâzırda hükûmet ve milletlerin nüfûs-servet siyâseti nokta-i nazarından istiklâl ve is- tikbâllerini hemen sıhhate karîb bir sûretde gösteren bir fen de hayâtî istatistikler olmuşdur. Nüfûs siyâseti taʻkîb eden ve istikbâlini dâimâ göz önünde bulunduran her müteyakkız milletin bu fenden istiğnâ göstermesi hiçbir vechile doğru olamaz. Hayâtî istatistikler riyâziyât-ı âliye gibi müsbet bir ilmin doğurduğu bir mevcûd olup esâsı akvâmın ictimâʻî, siyâsî, iktisâdî, dînî ve terbiyevî olan tekâmülâtına âid tahrîr-i nüfûsdan ibâretdir. Tahrîr-i nüfûsun en hayâtî kısmını tevellüdât, tenâkühât, talâk ve hastalıklarla vefeyât gibi doğ- rudan doğruya hükûmetin taʻkîb etdiği gâye ile eşhâsın bu husûsdaki mefkûrelere olan sadâkat ü gayretleri teşkîl eder. Bundan mâʻadâ neslin neşv ü nemâsı, endâmı, kuvveti, tenâsübü ilh. gibi netâyic ile uğraşan kısım da buna dâhil olduğu gibi nesl-i müstakbelin istinâdgâhı olan hâl-i hâzır, vefeyât-ı etfâl nisbet- leri ve bunların esbâb ve çârelerini düşünmek ve önüne geçmek de bu fennin en mühim gâyelerinden biri hükmündedir. Vefeyât-ı etfâle karşı mücâdele, himâye-i etfâl mefkûresini taşıyan millet câmiʻasının taʻkîb edeceği en semeredâr bir yoldur. Bu mücâdele ictimâʻî bir keyfiyetdir. Bu husûsda hükûmet ve mil- letin yekdiğerine karşı mütekâbil vezâifi mevcûddur. Fi'l-hakîka dünyâda ömrü hitâma erenlerin yerine yeni doğan ve yetişen nesil kâim olmakdadır. Bu kânûn tabîʻatdır. Yeni nesil hem bunların yerini tutmak ve hem de nesl-i hâzırda bâriz bir fazla- lık hâsıl edecek mikdârda olmak îcâb eder. Şu hâlde her âilenin asgarî üç tâne yaşayan nesli olmak iktizâ edeceği gibi ırkî hıfzıssıhha nazar-ı dikkate alınarak yeni yetişen neslin daha gürbüz, kuvvetli, endâmlı ve güzel olması da lâzım gelir. Hayâtî istatistikler nokta-i nazarından vefeyât-ı etfâl birkaç safha arz eder. Doğmadan sakat sûretiyle zâyiʻ olan cenînler ve kable'l-mîlâd tevellüdler ayrıca bir kısım olup bu gâye daha ziyâde ebeveynin irsî ve kesbî emrâz-ı ictimâʻiyesini taʻkîb ve tenâsül-i izdivâca âid takayyüdâtla ve hıfzıssıhhaya riʻâyet etmekle teʼmîn edilecekdir. Mücâdelenin semeredâr olduğu kadar en müşkil safhası bir başına kadar olan süt çocuklarına âiddir. Fi'l-hakîka vird-i zebânımız olan çocuk vefeyâtı en ziyâde bu kısma âiddir. En müterakkî ve medenî hükûmet ve milletlerde bile bu yaşa âid çocuk vefeyâtı el-ân binde 101-125 gibi nisbeti muhâ- faza etmekdedir. Bu kısma "süt çocuğu vefeyâtı" demek bizim için doğru olur. Bir yaşından beş yaşına kadar olan çocuklarda nisbet-i vefeyât bittabʻ nisbeten azdır. Bu yaş- daki çocuklar kısmen sîne-i şefkatden ayrılarak evin içinde veya ötede beride oyun oynamak, gezip tozmak sûretiyle yaşarlar. Bunlara "oyun çocuğu" demek muvâfık olur. Bu yaşdaki [345] nisbet-i vefeyât binde 45-47'dir. Esbâb-ı vefeyât ise bunlara ârız olan difteri, kızıl, kızamık, beyin hummâsı, broncho-pneumonie, ishâl gibi hastalıklar ile yanık, düşük, kırık gibi kazâlardan ibâretdir. Beş yaşından on beş yaşına kadar olan çocuklarda nisbet-i vefeyât bittabʻ pek az olacakdır.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=