HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 6

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 57 2746 Ale'l-umûm mekteblerin etrâfı açık kır, [414] bâğçe veya parklar ile muhât bulunmalı ve mek- tebe âid arâzîde oyun mahalleri teʼsîs edilmelidir. Mekteb binâsına bol güneş ve ziyâ girecek ve dâimî tecdîd usûlleri vazʻ edilecekdir. Bu tarz tatbîk olamadığı takdîrde sık sık pencereler açmak sûretiyle havâ değiştirilecekdir. Mekteb dâhilindeki eşyâ kolayca temizlenebilir, toz tutmaz, sâde tarzda olmalıdır. Mobilyanın mümkün mertebe az ve basît olmasına da dikkat edilmelidir. Yemekhâneler alt katda, aydınlık, güneşli ve ferah bir sûretde ayrılmalı ve burada tamâmıyla sıhhî, vücûda nâfiʻ temiz gıdâlar bulundurularak sık sık teftîş edilmelidir. Umûmî su kapları, havlular kaldırılarak yerlerine su kaynakları, kâğıddan maʻmûl su kadehleri ve havlular ikâme olunmalıdır. Teshîn, merkezî usûlde ya sıcak buhâr veya havâ şeklinde teʼsîs edilmelidir. Gerek soba ve ge- rekse mangal usûlleri kâmilen lağv edilmelidir. Derece-i harâret ve rutûbeti işʻâr edecek hassâs mikyâs-ı harâre ve rutûbetler mektebin bi'l-cüm- le sınıf ve koridorlarında asılmış olmalıdır. Helâlar kolaylıkla temizlenecek şekilde ve emrâz-ı sâriyeden herhangi birinin nakline vâsıta olmayacak sûretde inşâ olunmalı ve talebenin ihtiyâcına kâfi adedde olmalıdır. Sporun terakkî etdiği son senelerde mekteblerde banyo ve duşlar da ihdâs edilmiş ve bilhâssa sıcak gün ve havâlarda çocukların sıhhatlerine büyük teʼsîrler yapdığı görülmüşdür. Her sınıfın kapısı önünde talebeye mahsûs vestiyer yapılarak sınıfa palto, lastik, şapka gibi şeyler ile girilmek menʻ edilmelidir. İlk mekâtibde sınıfın mevcûdu 30'dan fazla olmamasına dikkat edilmeli, rahlelerin talebenin vücûduna göre tetâbuk etmek için mihverli, müteharrik ve münferid olmasına çalışılmalıdır. Yazı tahtaları sınıfın loş bir yerine ve ziyânın karşısına tesbît edilerek mümkün mertebe toz çıkarmayan ve zehirsiz, renkli tebeşirler kullanılmalıdır. Mekteb binâsının her tarafında yangına karşı tedâbîr ve âlât bulundurulmalı ve büyük binâlarda tavanların ve merdivenlerin altında harîke mahsûs su fıskiye boruları teʼsîs edilmelidir. Mekteb dâhilinde sıhhî cihetden nazar-ı dikkate alınacak iki şahsiyet olup biri hoca, diğeri ta- lebeden ibâretdir. Bi'l-umûm mekteblerde tedrîsâtda bulunacak hocaların sağlam ve hastalıklardan muʻarrâ, te- mizlik numûnesi olmalarına ve rûhiyât nokta-i nazarından âlî mertebede bulunmalarına dikkat edil- melidir. Hocaların ictimâʻî hıfzıssıhhanın belli başlı nukâtına vukûfları olmakla berâber bu husûsda dâimî sûretde talebelerini teşvîke, telkîne gayret etmeleri de esâs ittihâz edilmelidir. Hocalar evlâdı makâmında olan talebelere her husûsda muhabbet ve şefkat ile mütehallî, sıhhat ve rûhlarını nazar-ı dikkate alarak tedrîsâtda bir tarz taʻkîb ve hâfıza, zekâ nokta-i nazarından tefrîk etmesi îcâb eder. Bi'l-umûm mekâtib hocaları îcâbât-ı sıhhiyenin bir nigehbânı ve heyʼet-i sıhhiyenin istinâdgâhı olduklarını unutmamalıdırlar. Mekâtibin umûr-ı sıhhiyesini tedvîr etmek üzere muʻayyen kadroda bir heyʼet-i sıhhiyenin vücûdu elzemdir. Bu heyʼet mektebin cesâmeti, talebenin adedine göre [415] veyâhûd hastabakıcı kadınlardan müteşekkildir. Küçük mekteblerin birkaçı birleşerek heyʼet-i sıhhiyeye mâlik olurlar.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=