HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 6
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 58 2825 olarak tertîb olunan Ankara ve Eskişehir murahhaslığı muʻâmelât ve hesâbâtı mesʼelesidir". İbrahim Bey (Kocaeli): "-Bendeniz de arz ediyorum ki, rapor hakkında isnâdâta taʻalluk eden husûsâtın kâffesi bu heyʼete tevdîʻ olunsun". Sıhhiye Vekîli Refik Bey (Merkez-i Umûmî'den): "-Efendim, mesʼele karışıyor. Bir Eskişehir ve Ankara murahhaslığı muʻâmelâtı vardır ki, el-yevm bizim tedkîk heyʼetimizin elindedir ve on- lar tedkîklerinin netîcesini heyʼet-i celîleye arz etmişlerdir. Bizim arz etdiğimiz eski heyʼetden yeni heyʼete devrolunan malzeme depoları üzerinedir. Binâenaleyh ikisinin muʻâmelâtını birbirine karış- tırmamak lâzım gelir, mütâlaʻasındayım. Esâsen tedkîk heyʼetinin elindedir. Tedkîk heyʼeti aynı rapor üzerinde her iki muʻâmeleden bahsetmişlerdir. İki kısmı hâvîdir. Biri [1]926 meclis-i umûmîsine yani heyʼet-i celîleye vermiş olduğumuz 15 Ağustos'dan iʻtibâren bugüne kadar olan hesâbât mesʼelesidir. Diğeri ayrıca kendilerine mevdûʻ olan Eskişehir, Ankara murahhaslığı mesʼelesidir. Bu iş zâten elle- rindedir. Heyʼet-i celîleye netîcesini arz ediyorlar. Kapanmamış kısımlar vardır ki, ona da devâm ede- ceklerdir. Onun için bu işle alâkadâr olması lâzım değildir. Çünkü bu iş tedkîk heyʼetinin elindedir". Reîs (İzmir Murahhası): "-İbrahim Bey takrîr mi yazıyorsunuz?" İbrahim Bey (Kocaeli Murahhası): "-Evet efendim". Kâzım Bey (Tedkîk Komisyonu'ndan): "-Ankara murahhaslığı, muʻâmelâtını uzun uzadıya te- dkîk etmişdir ve bir netîceye vâsıl olmuşdur. Bunu tedkîk eden arkadâşımız Ayıntab Mebʻûsu Remzi Bey'dir. Şimdi haberdâr oldum. Râhatsızdırlar. Bunu celse-i âtiyeye teʼhîr edelim. Çünkü komisyon bir netîceye vâsıl olmuşdur. Belki teşekkül edecek olan komisyonun faʻâliyete girmemesine sebeb olacak mâhiyetdedir. (Remzi Bey geldi sesleri) Remzi Bey geldi efendim. Müzâkeresine devâmını ricâ ediyoruz". Reîs (İzmir Murahhası): "-Remzi Bey, zât-ı âlînizden Eskişehir ve Ankara murahhaslığı muʻâ- melâtı hakkında îzâhât istiyorlar". Remzi Bey (Tedkîk Komisyonu'ndan): "-Efendim, Eskişehir [ve] Ankara murahhaslığı muʻâ- melâtı diye geçen sene kongresinde tedkîk encümenine havâle olunan bir hesâb ve muʻâmele işi vardır. Encümenimiz mevcûd evrâka ve cereyân-ı muʻâmeleye göre tedkîkâtını yapmış ve netîcede bazı cihetleri tesbît edebilmiş ve bazı cihetlerin de tesbîti lâzım geldiğini raporunda zikretmişdir. Ankara murahhaslığı bidâyetde Eskişehir [482] murahhaslığı unvânıyla Eskişehir'de idi. Bilâhare Ankara murahhaslığı unvânıyla müstakillen îfâ-yı vazîfe etmişdir. Kendilerine verilen bu istiklâl, merkez-i umûmînin bir karârına müsteniddir. İstiklâl dâiresinde muʻâmele yaparken usûl nokta-i na- zarından şâyân-ı tenkîd bazı noktaları bulunduğu gibi bi'n-netîce zararı müeddî olması melhûz bazı muʻâmelâta da tesâdüf olunmuşdur. Raporumuzda biz bunları ayrı ayrı ve muhtelif safhalarını zik- rederek arz etdik. Eskişehir murahhaslığı ahvâl-i fevkalâde dolayısıyla bazı maʻzeret serd etmişdir. Bu maʻzeretleri de nazar-ı dikkate aldık ve kısmen raporumuzda mevcûddur. Yalnız bu maʻzeretlerde hesâb olunduğu hâlde yapılan usûl hatâları, noksânlar, bazı ihmâller vesâire tarafımızdan müşâhede olunmuş ve raporumuza geçmişdir. Netîce[de] şuna vâsıl olduk. Bendeniz evvel emirde şurasını arz edeyim ki, hangi noktada îzâhât istenirse yine îzâha hâzırım. Değirmen işletmesinde bir zarar mel- hûzdur. Fakat zararın mikdârı tesbît olunamamakdadır. Çünkü değirmen hesâbı aynı zamânda ayniyât hesâbını rüʼyet demek olduğundan ne zamân, ne imkân bulunamamışdır. Eski merkez-i umûmînin bi'l-cümle ayniyât anbâr hesâbı da rüʼyet olunurken bu hesâb da tasfiye olunacakdır. Tabîʻî encüme- nimiz elde mevcûd vesâike göre hesâb yapabilecekdir. Yoksa kendi başına bir muhâsebeci vazʻiyetine geçerek merkez-i umûmînin tasvîb etmediği bir hesâbı tedkîk edemeyecekdir. Yine bunu mütâlaʻa-i
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=