HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 6
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 58 2831 Hind Hilâfet Komitesi'ne 1.600.000 rupyelik bir makbûz verilecekdir. Mukâbilinde gelen para arz olunmuşdur. Daha ne gelecek bilmiyoruz". Mükerrem Bey (Isparta): "-Efendim, Hindistan'da toplanılan iʻâne yekûnu 1.600.000 küsûr rup- ye imiş. Çotani'nin Hind Hilâfet Komitesi'ne verdiği nakid var mıdır?" Refik Bey (Merkez-i Umûmî'den): "-Nakid yokdur, efendim". Mükerrem Bey (Isparta): "-Giden heyʼet derhâl bunları tasfiye edip nakde tahvîl etmek imkâ- nını bulmamış mı?" Refik Bey (Merkez-i Umûmî'den): "-Buhrân-ı iktisâdî varmış. Fabrikayı satamamışlar. Kapalı kalmış. Çotani'den devralınmış. Çotani malzemeyi kendi işinde işletmek üzere fabrikanın taʻmîr u termîmini ve hüsn-i hâlde muhâfazasını teʼmîne çalışmışdır. Birçok raporlar vardır, birçok muʻâmelât vardır. Tekmîl raporları buradadır, efendim". Mükerrem Bey (Isparta): "-Bu muvâfık olmasa gerek. Sâdece nakde tahvîl edip de buraya gön- derilen mikdâra makbûz verilmesi lâzımdır". Refik Bey (Merkez-i Umûmî'den): "-Başka çâresi yokdur, efendim. Hesâbı bir defada kesmek mecbûriyetindeyiz". Mükerrem Bey (Isparta): "-Reîs beyefendi! Bunların hepsine birden bir milyon rupyelik mak- bûz vereceğiz. Fakat mukâbiline ihtimâl iki yüz bin lira, üç yüz bin lira gelmeyecek. Bu nasıl olur efendim?" Refik Bey (Merkez-i Umûmî'den): "-Oturunuz, satınız diyorlar". Mükerrem Bey (Isparta): "-İstemiyoruz efendim, lüzûm yok". Refik Bey (Merkez-i Umûmî'den): "-O hâlde bunu bir defada halletmek mecbûriyetini kabûl buyuruyorsunuz demekdir, efendim". Reîs Bey (İzmir): "-Efendim, ayrıca heyʼet-i umûmiyeden bir karâr taleb olunmuyor". Refik Bey (Merkez-i Umûmî'den): "-Efendim, geçen kongre merkez-i umûmîye bu mesʼeleyi halletsin, meşgûl olsun demişdi. Meşgûl olarak halletdik. Netîceyi arz ediyorum". Reîs Bey (İzmir): "-Efendim, ıttılâʻ hâsıl olmakla rûznâmeye geçiyoruz". Kâzım Bey (Tedkîk Komisyonu'ndan): "-Reîs beyefendi! Îzâhâtnâmemizin 1, 3, 4'üncü mâdde- lerinde mahsûbunu temennî etdiğimiz nukât vardır. Merkez-i umûmînin ibrâsı karârına bu üç nokta- nın da mahsûbu şâmil midir? Yeniden karâr almak lâzım mıdır?" Reîs Bey (İzmir): "-Hangisidir?" Kâzım Bey (Tedkîk Komisyonu'ndan): "-Bilançoya âid îzâha[t]nâme iki sahîfede 1, 3, 4'üncü noktaların mahsûbunu. Bunların ifâdesi lâzım mıdır? Zabta geçmek için söylüyorum. İki sahîfede efendim. İhtiyât kasasında 130 kuruşluk bir noksân vardır. Akçe farkından ileri geliyormuş efendim. Îzâh ediyoruz. Zabta geçmesi için arz [489] ediyorum. Yani tedkîk komisyonunun temenniyâtı kül hâlinde kabûl edilmişdir diye bu zabta geçsin". Reîs Bey (İzmir): "-Komisyon raporu heyʼet-i umûmiyesi temenniyât ve teklîfâtı kül hâlinde kabûl edilmişdir, efendim. Rûznâmemizin üçüncü mâddesinde "Hilâl-i Ahmer Merkez-i Umûmîsi için sene-i mâliyenin Temmuz iʻtibârıyla 1 Kânûn-ı Sânî - 30 Haziran sene [1]926 ve 1 Temmuz sene [1]926 - 30 Haziran sene [1]927 büdcelerinin tasdîki" vardır.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=