HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 6

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 58 2839 Reîs (İzmir): "-Efendim, harcırâh veya masârıf-ı zarûriye ve seferiyenin merkez-i umûmîden tesviyesini kabûl edenler lütfen işâret versinler. Kabûl etmeyenler yani murahhasların gönderildikleri mahallerden tesviyesini kabûl edenler lütfen işâret versinler. Şuʻbelerce tesviyesi esâsı ekseriyetle kabûl olunmuşdur, efendim". Murahhaslar adedinin nisbeti hakkında Salahaddin Bey'in takrîrini encümene tevdîʻ ediyorum". Mükerrem Bey (Isparta): "-Encümen nâmına, efendim encümen aynen kabûl ediyor". (Aynen kabûl ediyoruz, reʼye sesleri) Reîs (İzmir): "-Efendim, encümenin son taʻdîlini okuyoruz: Mâdde 37- Her vilâyet merkezi, meclis-i umûmîye kendi mıntıkası dâhilinde mukayyed olup âidât-ı seneviyesini tamâmıyla îfâ etmiş bulunan aʻzânın reʼy-i hafidiyle ve beş yüzde bir nisbetinde murahhas gönderir. Mukayyed aʻzâsı beş yüzden dûn olan vilâyetler aʻzâ adedi ne olursa olsun, bir murahhas gönderebilirler ". Reîs (İzmir): "-Efendim, 200 adedi beş yüze çıkarılmışdır. Fark bundan ibâretdir. Bu şekli kabûl edenler lütfen işâret versinler. Kabûl olunmuşdur. Efendim, masârıf vesâirenin merkez-i umûmîden tesviyesi esâsı kabûl edilmeyince encümenin teklîfini kabûl edilmiş telâkkî etdik. Onun için diğer takrîri reʼye koymadık". Sıhhiye Vekîli Refik Bey (Merkez-i Umûmî'den): "-Efendim, bir mesʼele hâsıl oluyor. 40'ıncı mâddede kongrenin inʻikâdı için 75 adedi kabûl edilmişdir. Son karârımıza göre bu adedin dahi de- ğiştirilmesi îcâb etmekdedir". Reîs (İzmir): "-Refik Beyefendi, teklîfinizi tahrîren lütfeder misiniz efendim?" Sıhhiye Vekîli Refik Bey (Merkez-i Umûmî'den): "-Başüstüne efendim". Reîs (İzmir): "-Efendim, sâʻat on, on üçe kadar çalışmağa imkân var ise diğer mevâddı da müzâkere ederiz". Mükerrem Bey (Isparta): "-Efendim, diğer mevâd kelime tashîhinden ibâretdir". Reîs (İzmir): "-O hâlde müzâkerenin devâmına tarafdârsınız. Efendim, encümen nizâmnâme-i esâsînin 61'inci mâddesi 11'inci fıkrasının takdîm [497] kelimesinden sonra 12'nci fıkra olarak 'cemʻi- yetin merâkiz ve şuʻabâtını teftîş ve murâkabe etmek üzere müfettiş-i umûmî maʻiyetinde lüzûmu ka- dar muvazzaf müfettişler nasb u taʻyîn eder' cümlesinin ilâvesini teklîf ediyoruz. Bunu kabûl edenler lütfen işâret buyursunlar. Kabûl olunmuşdur. Efendim, nizâmnâme-i esâsînin kırkıncı mâddesindeki 'otuz üçüncü mâddede mezkûr aʻzâdan yetmiş beş zât hâzır bulunmadıkça meclis-i umûmî inʻikâd edemez' fıkrasındaki yetmiş beş adedinin elli olarak tashîhi teklîf ediliyor". (Otuza insin sesleri) Sıhhiye Vekîli Refik Bey (Merkez-i Umûmî'den): "-Efendim, bunun otuza inmesi câiz değildir. Çünkü kongrede aynı zamânda merkez-i umûmî aʻzâsı da bulunuyor. Sonra otuz merkez-i umûmî aʻzâsı toplandı mı kongre yaparlar". "-Riyâset'e, Kırkıncı mâddedeki yetmiş adedinin elli olarak tashîhini teklîf ederim. Doktor Refik"

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=