HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 7

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 62 3017 Memleketimizce Cenevre Mukâvelenâmesi'nden istifâdede gösterilen bu ihmâl ve gaflet Gus- tave Moynier'nin nazar-ı hayr u şefkatini celb etdi ve alâkadârânı îkâz için Cemʻiyet-i Tıbbiye-i Şâhâ- ne aʻzâsından Doktor Peştemalcı'ya husûsî bir mektûbla mürâcaʻatda bulundu. Osmanlı Hilâl-i Ahmer Cemʻiyeti'nin teʼsîs ve ihyâsına bâʻis olan bu kıymetli ve târîhî vesîka- nın tercemesini aşağıya derc ediyoruz 2 : "-…Riyâsetiyle müftehir olduğum Beynelmilel Mecrûhîn-i Askeriye Muʻâvenet Komitesi, mevzûʻ-ı iştigâli olan emr-i hayrın Türkiye'de teʼsîsyâb olmamasından dolayı memâlik-i sâire muʻâ- venet cemʻiyetlerinin Osmanlı mecrûhînine yardım edemediklerine cidden teessüf eder. Bundan ev- vel İstanbul'da dahi Cenevre Mukâvelenâmesi ahkâmına tevfîkan bir muʻâvenet-i mecrûhîn cemʻi- yeti teşkîl edilmişdi. Fakat kâtib-i umûmîsi Doktor Abdullah Bey'in vefâtından beri bu cemʻiyetin ne olduğunu haber alamadık. Ahvâl-i hâzırada mecrûhînin menâfiʻini yed-i ihtimâm ve muhâfazaya alacak ve kendisine tevdîʻ olunacak teberruʻâtın hüsn-i sûretle sarf u istiʻmâlini teʼmîn edebilecek bir cemʻiyetin teşekkül etmesinde Türkiye için pek büyük bir menfaʻat elde edileceğini zannediyoruz. İstanbul'da böyle bir cemʻiyet mevcûd ise ve biz de memâlik-i sâirede bulunan cemʻiyetlere bu bâbda resmen iʻtâ-yı maʻlûmât edecek olur isek, bunun mecrûhîn-i Osmaniye hakkında pek ziyâde fâidesi olacağı muhtemeldir. Karadağ ile Sırbıstan'da bu misillü cemʻiyetler icrâ-yı faʻâliyet etmekdedirler. Biz bî-taraflığımız hasebiyle herhangi millete mensûb olursa olsun, bütün harb felâketzedelerinin teskîn-i âlâm u ıztırâbâtına sarf-ı mesâʻî etmekde isek de Devlet-i Aliyye-i Osmaniye ordularındaki mecrûhînin vesâit-i mevcûdemizden müstefîd olamadığını görmekle pek müteessiriz. Maʻlûmûnuz- dur ki, Bâbıâli Cenevre Mukâvelenâmesi'ni kabûl ve imzâ etdi ve taʻahhüdâtı mûcebince düşmandan ele geçecek yaralıları da kendi mecrûhları gibi tedâvîye mecbûrdur. Ancak askerlerinin bu esâsâta riʻâyet etmesi için îcâb eden tedâbîr ittihâz edildi mi? Burası me- chûlümüzdür. Türkiye dahi muʻâmele-i mütekâbilede bulunmak şartıyla Cenevre Mukâvelenâmesi'ni imzâ eden Sırbistan ile Karadağ'ın ahkâm-ı mukâvelenâmeye riʻâyet edecekleri katʻiyen mukarrerdir. Îzâhât-ı mesrûdeden de müstebân olacağı üzere iki şeyin işʻârını lütuf ve himmetinizden bek- liyorum: Evvelâ, Osmanlı Mecrûhîn-i Askeriyesine Muʻâvenet Cemʻiyeti'nin bugünkü derece-i hayâti- yeti hakkında Marko Paşa'dan veya diğer ricâl-i Osmaniye'den ahz-ı maʻlûmât ediniz. Bu cemʻiyet îfâ-yı vazîfe edecek hâlde ise bizim ile teʼsîs-i münâsebet etmesi lüzûmunu dermeyân ediniz. Şâyed infisâh etmiş ise bu noksânı izâle etmek için ne yapılmak lâzım geleceğine dâir mütâlaʻât ve mülâ- hazâtınızı bildiriniz. Sâniyen, Hükûmet-i Osmaniye'nin kendi ordusunda [44] Cenevre Mukâvelenâmesi'ne riʻâyeti teʼmîn etmek için ne gibi tedâbîr ittihâz eylediğine dâir istihsâl edeceğiniz maʻlûmâtı bize bildiriniz. Bu cihetin maʻlûm olması yalnız diplomasi nokta-i nazarından değil, düşman hizmet-i sıhhiyesinin vazîfesini hüsn-i îfâ etmesi nokta-i nazarından da hâiz-i ehemmiyetdir. Memleketinizde muʻâvenet-i umûmiyenin celb ve daʻvetinde ve Cenevre Mukâvelenâmesi'nin tamâmî-i tatbîkinde tesâdüf edile- cek müşkilâtı takdîr ederiz. Bununla berâber müşkilât-ı mezkûreye galebe edilebileceğini de ümîd ediyoruz. Vatan-perverlik ve insâniyet hisleri vatandâşlarınızı bu yolda sarf-ı mesâʻîye maʻa'l-mem- nûniye sevk edecekdir. Ahvâl-i hâzıra bu talebe bir nevʻ müstaʻceliyet veriyor. Her hâlde müddet-i kalîle-i mümkine zarfında icrâ-yı tahkîkâtla cevâb vermenize muntazırım, efendim". 2 Bu mektûbun Fransızca aslı kısm-ı mahsûsumuzda mündericdir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=