HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 7
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 61 2971 katli bir müşâhededen sonra kuduzdan [9] şübhe etdirebilecek hiçbir aʻrâz u alâim göstermiyorsa hayvânın kudurmadığına hükmedilerek ısırılan şahsın Pasteur usûlü ile tedâvîsine ihtiyâc kalmaz. Eğer bunun aksi olarak ısıran hayvân hakîkaten kudurmuş ise teşhîs vazʻı gecikmeyeceği gibi hayvânda marazın inkişâf ve tekâmül-i mümeyyizi görülecekdir. Meselâ ekseriyâ vâkiʻ olduğu üzere ısıran hayvân köpek ise biraz zamân sonra gazab u tehevvürle eşhâs ve hayvânâtı ısıran için saldıra- cak ve tesâdüf edeceği eşyâyı paralayıp yırtacak ve ecsâm-ı ecne[bi]yeyi her ne olursa olsun yuta- cakdır. Gözleri kanlı, ağzı köpüklü, tüyleri ürpermiş bir hâlde medîd boğuk havlamadan sonra sesi birdenbire kesilecek ve sonra kısm-ı süflâsından başlayan felç tekmîl vücûdu istîlâ edecekdir. Kuduran köpeğin sudan havf etdiği, hâif mine'l-mâʼ olduğu hakkında ezhân-ı nâsda dâir ve birçok felâketlere bâʻis olan fikir ve iʻtikâd mahz-ı hatâdır. Hayvânâtda aslâ havf mine'l-mâʼ yokdur. Binâenaleyh kudurmuş kelb su içecek veyâhûd gırtlağının adalâtı takallus ederek mâyiʻâtın mürûruna mâniʻ oluncaya kadar su içmek isteyecekdir. Köpekde kuduz bazen felç aʻrâzıyla başlar ve hayvân harlamadığı için buna "ebkem kudurma" nâmı verilir ki, alt çeneyi "fekk-i esfel" tahrîk eden adalât dûçâr-ı felç olduğundan havlayamaz ve ağız ale'd-devâm açık kalıp dişlerini sıkamaz. Fiʻl-i belʻ mümkün olamadığından dudak kenârları hizâsından salya akar. Bu ciheti idrâk önünde bulunduramayan kimseler için kuduzun bu şekli en tehlikelisidir ve kuduzun bu şeklinde köpek âsâr-ı tehevvür göstermeyerek ekseriyâ korkak görünür. Izhâr etdiği bu teşevvüş bazen boğazında kalmış bir kemik parçasına atfedilir. Kemiği çıkarmak için hayvânın boğa- zına el idhâl edildiği zamân ekseriyâ âfet de bulaşmış olur. Isıran köpek gözden nihân olduğu takdîrde kudurmuş olup olmadığının bilinmesi hemen gayr-ı mümkindir. Maʻamâfîh hayvânın gâib olduğu târîhe, ne tarzda yemek yediğine, ısırmaya tekaddüm eden günlerdeki tavr u hareketine dâir tahkîkât-ı mûşikâfâne icrâsı lâ-büddür. Bundan mâʻadâ mü- teʻarrız ve mütecâviz olup olmadığı, diğer eşhâs ve hayvânâtı ısırıp ısırmadığı ve bilhâssa evvelce başka hayvân tarafından ısırılıp ısırılmadığı ve ısırılmış ise târîhi maʻlûm olmak muktezîdir. Şâyed köpek itlâf edilmiş ise feth-i meyyit ameliyâtı icrâ edilmelidir. Miʻdesinin boşluğu yâhûd miʻdede çöp, saman, taş parçaları gibi mevâdd-ı ecnebiye görülürse bu hâl kuduz için yalnız bir zan ve şübhe tevlîd etmeli ve bir hükm-i katʻî verilmelidir. Ancak hayvânın kafasından alınacak beyin parçasının tavşana veya hind domuzuna telkîhi ile kuduz teşhîsi sûret-i sahîhada vazʻ edilir. Hâlbuki bu tarz-ı teşhîs için lâ-ekal üç hafta ve bazen daha ziyâde zamân geçdiğinden netîceye intizâren uzun müddet tedâvîsiz bırakılan hastalar pek büyük tehlikeye maʻrûz kalmış olurlar. *** Yaranın tehlikesi vüsʻat ü umk ve bilhâssa mevziʻe göre değişir. Yara elbise içinde bulunuyorsa [10] intâniyet suʻûbet kesb eder. Hâlbuki ısırılan uzuv yüz ve el gibi vücûdun açık ve çıplak kısmında ise vakʻa fevkalâde tehlikelidir. Hayvân ısırmaksızın da kuduz geçebilir. Tâze bir yaranın, kesik ve tırmığın bir köpek tarafın- dan yalanması, aşılanmağa kâfi bir sebeb olup baytarlarda müşâhede edilen bazı kuduz vekâyiʻi bunu teʼyîd eylemekde ve kudurmuş hayvânâta yapılan ameliyâtda operatörün ellerinde yara bulunması illetin telkîhine sebeb olduğu zannını hâsıl etmekdedir.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=