HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 8
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 70 3485 mukâbil her nevʻ sebze ve meyveleri çok mikdârda yemek lâzımdır. Zayıflamak uğruna yemek zamânlarının taʻdîli veya hazfı hiçbir vechile doğru olamaz. Muʻayyen yemek zamânlarında sofraya oturularak hanım kızların zayıflamak pahâsına öğle veya akşâm yemeklerini hazf ederek verem, sıra- ca, kansızlık gibi derdlere musâb olduklarını istatistikler pek ayân gösteregelmekdedir. Zayıflamak tedâbirinden olmak üzere gezmek, yürümek, dolaşmak gibi harekât yapmak pek muvâfıkdır. Bunlar yevmiye 2-3 sâʻatden fazla olmamak ve bidâyetde azardan başlamak, tok karnına güneş altında, toz duman ve sisde olmamak üzere devâmı îcâb eder. Şişmanlar her nerede olur ise olsun, tramvay, araba, otomobil gibi vesâit-i nakliyeye düşman nazarıyla bakacaklardır. Bundan mâʻadâ muntazam ve İsveç usûlü harekât-ı bedeniye ve jimnastik yaparak yağları yak- mağa ve kısmen ete kalb etmeğe çalışmalıdırlar. Bu yeni harekât bittabʻ bir mütehassısın nezâreti tahtında ve bir usûle rabten devâm edegelir. Top oynayan, koşan kimselerin et ve yağ tutmadığını herkes bildiği cihetle bu tarz tedâvîden fâide husûsunda şübhe etmemek gerekdir. Şişmanların vücûd ve kalblerinde, hâline göre atletizm bile yapdıkları ve fâide gördükleri söyleniyor. Deniz banyosu yapmak ve hafîf harekât ile yüzmenin de zayıflatıcı devâlar arasında olduğunu iddiʻâ eden müellifler mevcûddur. Yalnız fazla sıcağın pek müessir olduğu ve bundan dolayı son zamânlarda şişmanlar için asrî sanatoryumlar bile ihdâs edildiği şâyân-ı kayıddır. Burada husûsî san- dıklarda boğazından aşağısı kapanmış ve derûnundaki elliyi mütecâviz elektrik lambası ile derece-i harâret 70-80 santigradın fevkine çıkan hammâmlarda şişmanların mütemâdiyen yağlarını eritdikleri görülüyor. Bu sanatoryumlarda 2-3 aylık tedâvî ile binlerce liralar sarf ederek vücûdundan mühim bir kısm-ı sıkletini gâib ederek pür-neşʼe vücûdun semizlemeğe başladığından iʻtibâren taht-ı tarassud ve teyakkuza alınması nesl-i cedîdin taʻkîb etmek mecbûriyetinde olduğu bir mesʼele hâline gelmişdir. Bu cihetle herkesin ayda bir kere olsun vücûdun sıkletini en sahîh bir mîzân ile vezn etmesi ve rekord tutması iktizâ ediyor. Bu sebebledir ki, medenî şehir ve kasabalarda hemen her dükkân ve sokakda otomotik terâzîler görülmekdedir. Yeni dünyâda yevmiye nüfûsun altıda birinin mütemâdiyen tartıl- dığını istatistikler göstermekdedir. Vücûdun tabîʻî vezninin bilinmesi hiç şübhesiz fâideden hâlî değildir. Bunun için sahîhe pek yakın bir hesâb vardır. Bu da herkesin boyunun uzunluğunu ölçmesi ve bir metreden fazlasının vezn-i tabîʻî addedilmesi keyfiyetidir. Yani bir metre 65 santimetre uzunluğunda olan bir şahsın vezn-i ta- bîʻisi 65 kilodur. Bu vezinden on noksânı vücûdun zayıflamağa, on fazlası şişmanlamağa başladığını isbât eder. Zayıflamak husûsunda hiçbir vakit kocakarı ilâclarına mürâcaʻat edilmemelidir. Bunlardan pek çoğunun fâidesi olmadığı kadar bir kısmının mazarratları hattâ tehlikeleri de mevcûd olabilir. Memleketimizde bilhâssa Harb-i Umûmî'den sonra devâm edegelen nisbî bir zarûretin taht-ı teʼsîrinde şişman ordusunun nisbeti pek bâriz bir yekûna bâliğ olmamışdır. Bundan mâʻadâ bilhâssa [397] köylümüzün tarz-ı hayât ve saʻyi şişmanlığa mâniʻ olmakdadır. Hâzır yiyip içen mîrâsyediler, bir sandalye üzerinde mütemâdiyen oturup çalışan kâtibler, rahle ve kürsüsünde ders ile meşgûl olan sarıklı hocalar, tekke ve dergâha intisâb edip âtıl ve bâtıl hayât ile imrâr-ı evkât edenler ilh. bizde eskiden beri maʻrûf şişman tiplerden maʻdûd idi. Vâsiʻ ülkemiz, birçok şehir ve kasabalarımız hâlâ vesâit-i nakliye ile mücehhez olmadığından bittabʻ halkımız mütemâdiyen hareket etmekde ve ko- şup çabalamakdadır. Cemâhîr-i Müttefika-i Amerika'nın 1927 senesi taʻdâdında 22 milyon otomobil olduğu meydâna çıkınca bir milyonu mütecâviz şeker hastasının taht-ı tedâvîde olduğuna hiç kim- se şaşırmamışdır. Amerika'nın bugünkü tokluk, refâh ve saʻâdeti gün geçdikçe şişman modellerinin
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=