HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 8
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 70 3494 Maʻamâfîh umûmiyet üzere insânlardan ziyâde toprağa ve barakalara münhasır kalan bu istîlâ istisnâî ahvâlde vâkiʻ olup asker konak değiştirdikçe halâs ve aynı mahalle konaklayan cüzler giden- lerin bırakdığı haşerâtdan müteezzî olurlar. Binâenaleyh pire insândan ziyâde meskene musallat olan ve kehleden ziyâde tahtakurusuna yaklaşan bir tufeylîdir. Ancak pirenin şahıs vâsıtasıyla âhar mahalle daha sühûletle nakledildiği mu- hakkakdır. Bu tufeylî, hayâtının ilk devirlerinde rutûbet ve yübûsetin fazlalığından ve yüksek derece-i harâretden (+ 23) pek müteessirdir ve bu hâl tekessür ve neşv ü nemâsına mâniʻ teşkîl eder. Bu cihetle pireler döşeme tahtalarının temiz tutulmasına ve yıkanmasına düşmandır. Şahsen nezâfet ve tahâretden mahrûm olan pis kimselerde pirelere sıkça tesâdüf olunur. Yıkan- mayan, odasını süpürmeyen kimselerle hiç süpürülmeyen meskenlerde pireler neşv ü nemâları için müsâʻid şerâite mazhar olurlar. Döşemeleri tahta olan mebâdî-i âdiye ile kışla ve mekteblerin süpürülmezden evvel sulanması anʻanevî olan en güzel iʻtiyâdlardandır. Kuru toprakda veya çorak mahallerde rekz edilmiş çadırlarda ikâmet mecbûriyeti hâsıl olduğu zamân bu yerlerin sık sık sulanması îcâb eder. Apartmanlarda muşambalı tahtaların muntazam sûretde süpürülmesi haşerâtın tekessürüne baş- lıca mâniʻdir. İnsân piresi vebâ basilini nakil ve telkîhde ikinci derecede hâiz-i ehemmiyet bir âmildir. Gerçi vebâya musâb bir şahsı ısırmış olan bir pirenin yakında bulunan diğer bir kimseyi de ısırarak [405] tohum-ı marazı telkîh etmesi mümkün değildir, denilemez ise de hakîkat-i hâlde tehlike vebâ basilini hâmil olan fâre pirelerindedir. Vebâ insânlarda zuhûr etmezden evvel fârelerde icrâ-yı hükm eder. Vebâya musâb bir fâre an- cak öldükden sonra üzerindeki pireler insânlara geçer. Vebâya tutulmuş bir fâre hayâtının son zamân- larında hâl-i sıhhatde bulunan diğer hayvânât gibi haşerâta karşı tuvaletini yapmağa muktedir olama- dığından hastalanan fârenin tüyleri mebzûlen tûfeylîleşmiş olur. Kehleler gibi pireler de üzerinde yaşadığı memeli hayvânâtı mevti müteʻâkib terk eder. Buna binâendir ki, rıhtım ve dok tahliye amelesi veya meʼmûrîni, yerde veya emtiʻa-i ticâriye arasında kalmış fâre lâşeleriyle vebâya bulaşmış oluyorlar. Bundan da anlaşıldığı üzere insânlara musallat olan pireler hâricinde bir de hayvân piresi mesʼe- lesi vardır. Fâre pirelerinden şahsımızı muhâfaza gâyet müşkil ve bu kâzımâtın yaşadığı mahallerdeki pire sürfelerinin tathîri gayr-ı mümkindir. Vebâ icrâ-yı hükm etdiği zamânlarda yapılabilecek bir şey vardır ki, o da vebâlı fâre lâşelerini toplamağa ve imhâya meʼmûr olan kimselere illetin sirâyetine mâniʻ olacak husûsî elbise iksâ etmek ve bunları her hâlde vebâya karşı aşılamakdır. İnsân ve fâre pirelerinden mâʻadâ bir de köpeklere musallat olan pireler vardır. Fi'l-hakîka pirelerden kurtulmasını bilmeyen nâdir hayvânlardan biri de köpekdir. Köpekleri pirelerden kurtarmak için yıkamak gayr-ı kâfidir. (Mâbaʻdi var.)
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=