HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 8

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 71 3563 tanbul'un bize göndermeğe mecbûr olduğu irsâlâtdan bu mikdârı tenzîl edeceğiz. Eğer bu şekil kabûl edilecek olursa mesʼele de halledilmiş bulunacakdır". (Muvâfık sesleri) Hamdi Suad Bey (İstanbul Murahhası): "-Bendeniz yalnız posta pulları hakkında bazı maʻlûmât vereceğim. Bendeniz İstanbul vilâyetinin bir kazâ şuʻbesinde çalışıyorum. Orada bulunan posta mü- dürlerine bizzât mürâcaʻat etdim ve kendilerine husûsî olarak ve hamiyetlerini istirhâm ederek bu pul- ların satılmasını ricâ etdim. Bunlar bize, müdür-i umûmîden bir emir gelmişdir, başka yerden [463] pul alamayız dediler. Hâlbuki sâir günlerde satmıyorlar. Onlara gelen emir bizim nizâmnâmemizde görüldüğü vechile yalnız bayram günleri içindir. Müdür-i umûmî bayram günleri merkez-i umûmîden alınan pullar satılacak, sâir günlerde mensûb oldukları şuʻbelerden alınıp satmakda mahzûr yokdur diye emir verirse satarız dediler. Bunun için lütfen merkez-i umûmîden bir tahrîrât yazılmasını ricâ ediyorum". Hakkı Tarık Bey: "-Efendim, muhterem arkadâşım Konya Mebʻûsu Refik Beyefendi ile bir fikir ayrılığı göstereceğim için müteessifim. Her şeyden evvel şuna işâret etmek isterim ki, Hilâl-i Ahmer teşkîlâtı büyük bir küldür. İstanbul merkezinin çıkardığı bir gazeteden aldığı hâsılâtı kendi veznesine koymasıyla bunu merkez-i umûmî veznesine göndermesi arasında bir fark yokdur. Nerede de fark olduğunu bilâhare veyâhûd şimdi taʻcîlen arz edeyim. Şu kadar bir fark vardır. Hilâl-i Ahmer merkezleri harb zamânında, sulh zamânında bir takım vazîfeler derʻuhde ederler ve Hilâl-i Ahmer merkezleri kendi tertîb etdikleri büdce dâhilinde her iki zamânda da iʻânesini aldığı halka karşı bir takım vezâif ile mükellefdirler. Meselâ İstanbul veyâhûd İzmir mıntıkasında Hilâl-i Ahmer'e iʻâne ve- renler verdikleri iʻânenin Hilâl-i Ahmer teşkîlâtına dâhil olduğunu ve bir külün içinde sarf edildiğini veya gâib olup gitdiğini pekâlâ idrâk edebilirler. Fakat bir merkezde vazîfedâr olanlar o merkez mın- tıkasına dâhil olanlar üzerinde bir takım husûsî vazîfeler ile mükellefdirler. O vazîfelerini îfâ etmeleri kendi büdcelerinin zaʻîf kalması dolayısıyla imkân hâricinde kalır. Bunun içindir ki, tahsîsen bir-iki nokta hakkında karârınızı almak ricâsında bulunacağım. Öyle olmasa idi Refik Beyefendi'nin ifâde etdikleri vechile tevdîʻ edilen takrîri merkez-i umûmîye tevdîʻ ederek müzâkeresiyle iktifâyı istemek mümkün olabilirdi. Fakat bir-iki mesʼele vardır. Geçen seneden müdevver ve bunlar hakkında mut- lakâ meclis-i umûmînin bir karâr ittihâz etmesi lâzımdır. Bunlardan birisi gazete mesʼelesidir. Refik Beyefendi, bir kere imkân-ı nizâmî diyemem; imkân-ı tatbîkî diyelim. İmkân-ı nizâmî olmadığından bahis buyurdular. Daha evvel meclisin kabûl etdiği bir büdce içinde bir gazete faslı, bir gazete vâridât ve masârıfı bulunduğunu iddiʻâ ederek bu mesʼelenin bir kere daha burada mev- zûʻ-ı bahis olamayacağını işâret etmek istediler. Hâlbuki bendeniz o mâdde okunurken dikkat etdim, 'Hilâl-i Ahmer Merkez-i Umûmîsi'nin İstanbul'da çıkaracağı bir gazete' diye bir kayıd yokdur. Bu nokta-i nazardan kabûl etdim ve kabûl edenlere iştirâk etdim. Zannediyorum ki, böyle büdcede vâri- dât ve masrafın kaydedilmiş olması ve bunun meclis-i âlîden geçmiş olması şimdi burada bu mesʼe- lenin mevzûʻ-ı bahis olmasına mâniʻ teşkîl etmez. Bundan başka, şu noktayı da hâtırlatmak isterim ki, merkez-i umûmî geçen sene İstanbul merkezi büdcesini tasdîk ederken orada gazeteye âid olan bu fıkrayı kabûl etmişdir. Masrafı kabûl etmişdir. Bu şekil tatbîk-i vücûd bulmuşdur. Binâenaleyh 'imkân-ı nizâmî bu kadar' mülâhazasına iştirâk etmiyorum. İmkân-ı kânûnî var mıdır, onu arz edeceğim. Zannederim ki, bu nokta-i nazarı serd et- mekde bir-iki sıfatla kendimi salâhiyetdâr görüyorum. Çünkü birçok gazete çıkarıyorum ve bizzât birçok gazetenin imtiyâzını aldım. Hilâl-i Ahmer nâmıyla [464] bir gazete çıkarmak imtiyâzı vardır. Fakat bu, diğer merkezleri Hilâl-i Ahmer nâmıyla bir gazete çıkarmakdan menʻ etmez. Ne vakit menʻ eder? Eğer merkez-i umûmî mümânaʻat ederse. Nitekim İzmir'de İzmir Hilâl-i Ahmer Merkezi,