HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 8

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 73 3665 Mekteb çocuklarının sıhhat ü âfiyeti mütekâbilen ev ile mekteb, ebeveyn ile hoca arasında münâsafeten taksîm edilmişdir. Bu kooperatif ne derece hüsn-i niyet ve ne kadar iyi anlaşmak sûretiyle teessüs etmiş ise ol ka- dar semeredâr olur. Mekteb doktorunun tavsiye etdiği şeylerin ebeveyn tarafından âcilen nazar-ı dik- kate alınması îcâb etdiği gibi yavrularının sıhhat ü âfiyeti hakkında ebeveynin mülâhazâtı da heyʼet-i taʻlîmiye ve sıhhiyece ehemmiyete alınmış olmalıdır. Mekteb çocukları mektebe girer iken heyʼet-i sıhhiye gâyet dikkatli bir muʻâyeneden geçiri- lerek alınacak ve bilhâssa diş ve göz râhatsızlıkları tashîh ve tedâvî olunacakdır. Tahsîl devresinde emrâz-ı sâriyeden vikâye olunarak senenin muʻayyen zamânlarında tekrâr muʻâyeneden geçirilecek ve mekâtibin dâhilî temizlik ve hıfzıssıhhasına be-gâyet iʻtinâ edilecekdir. Mekâtibde hıfzıssıhhanın kavâʻid ve ahkâmı lâyıkıyla tatbîk olunduğu sûretde neslin beş yaşından on altı yaşına kadar olan aʻzâsı sıhhat ü âfiyetde kalmış olacakdır. Mektebde göz ve diş muʻâyenelerine fazlaca ehemmiyet verilmeli ve görülen râhatsızlıklar derhâl tashîh ve tedâvî olunmalıdır. Mekâtib dâhilindeki lokantalarda satılan mevâdd-ı gıdâiye ve meşrûbâtın hıfzıssıhhası da pek mühimdir. Bilhâssa mağşûş, şübheli şeker, çikolata gibi şeyler ile kahve, çay gibi meşrûbâta katʻiyen müsâʻade edilmemelidir. Neslin kâhil devresinde olan kısmı gerçi bir kısım çocuk hastalıklarından muʻâf ise de emrâz-ı sâriye ve ictimâʻiyeden pek çoklarına maʻrûz kalabilmeleri pek muhtemeldir. Bu devrede şahsî hıf- zıssıhha pek bâriz bir sûretde müessir bir âmil olur. Millet ve memleketin seviyesi ile mütenâsib ve müterâfık ictimâʻî hıfzıssıhha da bu husûsa muzâheret etmiş olur. Sinn-i şeyhûhete dâhil olanların kısm-ı azîmi beşeriyet-i muztaribeyi teşkîl etmiş bulunurlar. Çocuklukda geçirilen râhatsızlıklar, kühûletdeki kazâ ve avârız netâyici hep bu devrede meydâna çıkar. Gençlikde iştihâ açsın, keyif getirsin diye içilen içkilerin teʼsîrât-ı ımuzırrası ve intikâmı ih- tiyârlıkda nümâyân olur. Birkaç dakâkalık zevk pahâsına alınan frengi, belsoğukluğu gibi emrâz-ı ictimâʻiyenin dimâğ ve nuhâʻ-ı şevkîde husûle getirdiği tahrîbât ve felçler hep bu devrenin birer nişâ- nesi olarak ölünceye kadar ıztırâb verecekdir. Kitle-i beşeriyeyi sıhhî ve ictimâʻî nokta-i nazardan tedkîke koyulan müdekkikîn son zamân- larda insânları başlıca yedi grupda mütâlaʻa etmeğe başlamışlardır. Bunlardan birinci grub u âfiyetde olan insânlar teşkîl eder. Bunlar gerek yer edişleri iktizâsı ve gerekse vazʻiyet-i ictimâʻiye ve iktisâdi- yeleri îcâbı ve bilhâssa hıfzıssıhhanın ahkâm ve kavâʻidine olan îmân ve merbûtiyetleri sâyesinde bir- çok maraz ve illetlerden masûn kalarak heyʼet-i ictimâʻiyede pek mühim bir mevkiʻ almış olanlardır. Bu gibiler mâzîleri ile iftihâr etdikleri kadar istikbâllerinden de emîn olabilirler. Yaşları ilerledikçe ancak [4] bir düşmandan endîşeleri olabilir. O da nâgehân zuhûr edecek kanserdir. Bundan mâʻadâ görünür görünmez kazâ ve avârız da isâbet edebilir ise de kendi terbiye ve mahâretleri sâyesinde çocuklarından kurtulabilirler. Bu gruba mukayyed insânlar bittabʻ tûl-i ömre mazhar olurlar ve ekse- riyeti refâh u saʻâdete nâil ise de maʻa'l-esef adedleri pek azdır. Diğer gruplara nisbet edildiği takdîrde en küçük grubu âfiyetde olan insânların teşkîl etdikleri görülecekdir. Bu grup efrâdının tekessür ve tezâyüdü ancak hıfzıssıhha-i ictimâʻînin intişâr ve tevessüʻüne bağlıdır. Şahsî hıfzıssıhhanın tekâ- mülüdür ki, ictimâʻî sıhhat ü âfiyeti teʼmîn ve binâberîn bu grubun kitle-i ictimâʻiyede kâhir bir ekseriyetini teşkîl edebilir. Binâenaleyh efrâd ve âilelerin âfiyetde yaşayabilmeleri için evvel emirde hıfzıssıhhaya vukûfları ve mümkün olduğu kadar ahkâmını tatbîk etmeleri îcâb eder.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=