HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 8
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 73 3671 Hâlbuki vukûʻa gelen kazâların kısm-ı aʻzamı o kazâlara sebebiyet verenlerin veyâhûd kazâya uğrayanların lâkaydîsinden zuhûr etdiği bugün hemen tahakkuk etmiş bir keyfiyetdir. Zamânımızda câddenin bir tarafından diğer cihetine gazete okuyarak geçmek az bir cürʼet midir veyâhûd bir ahbâb ile sokak ağzında lafazanlık hâtırı sayılır bir lâkaydî değil midir? Kezâ bir maki- ne veya kayışına vücûdunu kaptırmak amele için bir eser-i gaflet olacağı gibi taş kıran bir kimsenin çalıştığı esnâda gözlerinde amele gözlüğü taşımaması teseyyübden başka bir şeye haml olunamaz. Anlaşılıyor ki, îcâb eden tedâbîr ittihâz edilmiş olsa birçok kazâlar bertaraf edilmiş olacakdır. Bu da ancak halkın taʻlîm ve terbiyesi ve terbiyeye taʻalluk eden tedâbîrin tekemmülâtı sâyesinde husûl bulur. Eski zamânlarda câdde ve sokaklarda uyuklayarak yürüyenlere tesâdüf edilirdi. Bugün ise câddeler son derece tehlikeli bir hâl almışdır. Mürûr u ubûrun tarz-ı cereyânına ve câddenin bir tarafından diğer cihetini katʻ etmek usûlüne dâir çocuklara ders vermek pek musîb tedâbîr cümlesin- den addedilmelidir. Maʻden kuyularında, teşebbüsât-ı sınâʻiyede, fabrika ve taʻmîrhânelerde çalışan amelelerle âlât-ı zirâʻiyenin, traktörlerin, tırpan ve harman makinelerinin îcâdından iʻtibâren aynı tehlike ehl-i zürrâʻ için de vâriddir. Halkın ve bilhâssa sanʻat ve meslekleri îcâbınca her an tehlike ile temâsda bulunan kimselerin terbiyesi ise musâhabelerle, fabrikalara taʻlîk edilecek afişlerle, neşriyâtla, risâlelerle veya fabrika içinde tertîb olunacak cânlı misâllerle veyâhûd sinema menâzırı ile teʼmîn edilebilir. Amerika'da çelik iʻmâlâthânelerinde vukûʻa gelen 300.000'den fazla kazâlar için tutulan istatis- tikler el işlerinden zuhûr eden kazâların hemen [10] kâffesinde ihmâl ve lâkaydînin sebeb olduğunu göstermekdedir. Buna binâen: "-Basîretkâr bir amele en iyi himâye sistemini teşkîl eder" deniliyor. Amerika'da meselâ Edison Şirketi tarafından kazâlara karşı tedbîr ittihâzına fevkalâde ehemmiyet verilmekdedir. Her amele Schafer usûlü teneffüs-i sınâʻîyi bilmeğe ve lede'l-îcâb tatbîke mecbûrdur. Bu, ameleye bir tedbîr-i ihtiyâtî veya ilk imdâd mâhiyetinde değil, belki amelenin çıraklığına âid anâsır-ı maʻlûmât- dan biri olmak üzere taʻlîm edilir. Edison Şirketi 300 kadar adamını teneffüs-i sınâʻî usûlünü tedrîse meʼmûr etmiş ve 5.000 ame- le bu usûlü senede lâ-ekâl üç defa tatbîke mecbûr tutulmuşdur. Bundan mâʻadâ şirket kazâlara karşı tedâbîr-i tahaffuziyeyi ameleye müctemiʻan veya münferiden ya husûsî bir mühendisi veya ustabaşı- ları vesâire tarafından yaptırdığı musâhabelerde taʻlîm etmek ve son zamânlarda bazı Salîb-i Ahmer Cemʻiyetleri bu tahaffuz tedbîrlerini bizzât derʻuhde eylemek arzusunu göstermekdedir. *** Otomobil kazâlarına gelince; İstanbul'da bir sene zarfında vesâit-i nakliye kazâları mikdârının 3.900'e bâliğ olduğunu ve bilhâssa bunun mühim bir kısmının otomobiller yüzünden vukûʻa geldiğini geçenlerde gazeteler haber verdiler. Bu tehlikeli vazʻiyet memâlik-i ecnebiyede de zâbıta-i belediyeyi ehemmiyetli bir sûretde dü- şündürmekdedir. 1904'den 1923 senesine kadar İngiltere'de kanserden vefât edenlerin adedi % 50 nisbetinde tezâyüd etdiği hâlde otomobil kazâlarının sebebiyet verdiği vefeyât mikdârı yüzde 1.000'i bulmuşdur.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=