HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 8

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 73 3675 Şâyed reh-güzârınızda nâgehânî bir arı kovanı zuhûr edecek olursa telâş etmeksizin iʻtidâl-i deminizi muhâfaza ederek oradan uzaklaşırsınız. Yaban arılarının sokması da tehlikelidir. Hattâ bazen mevti dâʻî olabileceğini iddiʻâ edenler bile vardır. Arının sokması meselâ turuk-ı teneffüs-i ulviye civârında vukûʻ bulmuş ise inkıtâʻ-ı teneffüs ârızaları başgösterir. Bir kovanı teşkîl eden arılar hep birden bir şahsa hücûm ederek vahzeler taʻad- düd edecek olursa tehlike daha büyükdür. Bir meskenin yanı başında veya bir bâğçe dâhilinde arıların mikdârı çoğalırsa ilk yapılacak şey haşerâtın tayerân etdiği istikâmeti dikkatle taʻkîb ederek yuvanın bulunduğu yeri arayıp bulmakdır. Yuva bulundukdan sonra muhâsara edilerek içindekiler itlâf edilir. Yuva toprak üzerinde bulunursa karanlık basdıkdan sonra baş ve boyun tamâmıyla bir maske ile setr edildikden ve ellere eldiven geçirdikden sonra yuvanın ağzına bir litre benzin veya petrol veyâhûd neft yağı dökmeli ve hemen bunlardan biriyle ıslak bir bez parçasını deliğe tıkamalı ve ertesi gün işbu ameliyenin verdiği netîce anlaşılmalıdır. Yuva bir ağaç kütüğünde, bir duvar kovuğunda veyâhûd bir ağaç dalında bulunacak olursa imhâ ameliyesi biraz kesb-i suʻûbet eder. Buralarda bulunacak kovanların medhalleri akşâmdan sonra husûsî bir cihâz ile tamâmen sed- dedilerek kükürt buhârı, xylol, klor-ı murabbaʻ-ı karbon, benzin veyâhûd zeyt-i tayyâr terementi gibi mevâdd-ı semmiye püskürmelidir. İmhâ ameliyâtında arıların faʻâliyeti[nin] tenâkus etdiği soğuk havâlardan ziyâdesiyle istifâde edilebilir. Bir mesken kurbunda kurumuş bir ağaç kütüğü içinde yazın bir yaban arısı kovanı hâsıl olursa aslâ istʻcâl etmeyerek kış mevsimini bekleyerek kütüğün delik deşiğini çamur veya sâir mevâd ile muhkemce sıvamalıdır. Apartmanlara, matbahlara musallat olacak yaban arıları hakkında yapılacak mücâdelede sinek- ler bahsinde arz etdiğimiz tuzaklardan istifâde olunabilir. Hammâm Böcekleri Çinlilerin etʻime-i nefîse ve mergûbelerinden olduğu için Çin'de pek büyük himâyeye mazhar olan ve idâme-i nesline fevkalâde ehemmiyet verilen maʻhûd hammâm böcekleri akvâm-ı sâirenin bi-hakkın nefret ve istikrâh etdikleri bir tufeylîdir. Havâlî-i cenûbiyeye inildikçe kesretle tesâdüf olunan bu haşerâtın muhtelif nevʻleri vardır. Mı- sır'da, Suriye'de, Şimâlî Afrika'da, Avrupa'nın bi'l-cümle aksâmında görülenler cermanî (germanique) ve en soğuk iklîmlere kadar intişâr edenleri Laponya nevʻindendir. Bunlardan mâʻadâ vapurların, matbahların ve hammâmların muʻtâd misâfirleri olup vapurlarla Avrupa, Amerika, Asya'ya, ve'l-hâsıl bütün aktâr-ı cihâna intişâr etmiş olan bildiğimiz hammâm böcekleri şarkî (oriental) nevʻindendir. İngiltere bunların küçük diğer bir nevʻiyle tamâmen bulaşmışdır. [15] Fransa'nın kısm-ı cenûbîsiyle Cezayir'de hemen her evi istîlâ eden hammâm böceklerinin bu tekessürüne karşı mücâdele husûsunda pek çok zahmet çekilmekdedir. Meskenlerde hammâm böceklerinin başlıca bulundukları mahal matbahlardır. Son derecede uyur olan bu haşere sufre artık kırıntıları ile taʻayyüş eder ve sıcak ve rutûbetli mahalleri çok sevdiği için bu evsâfı ancak matbahda bulur. Hammâm böceklerinin edvâr-ı hayâtiyesine taʻalluk eden hakîkî maʻlûmâta mâlik bulunmuyo- ruz. Hammâm böcekleri kîse-i beyziyelerini fırın ve matbah ocakları civârına terk eder. Ekmekçi fırınlarıyla bizim Türk hammâmlarımız gibi gece gündüz sıcaklığını muhâfaza eden mahallerde, büyük lokantalarda ve matbahları ale'd-devâm yanan büyük müessesâtda hammâm bö- ceklerine kesretle tesâdüf olunur.