HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 8

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 74 3717 rak mevzûn, mütenâsib vücûd ve bedenlere mâlik olmakdadırlar. Bugün sokakda yürüyen, tramvayda oturan, bir yerde arkadâşı ile lâf-zenlik eden bir şahsın garb ve şarklı olup olmadığını anlamak pek güç bir mesʼele değildir. Yek-nazarda kâmet ve vazʻiyet-i be- den bu suâlin hallini âsân edebilir. Memleketimizde sokak ve yol- larımızın hâli birçoklarımızı baston kullanmağa mecbûr ederek yü- rüyüşlerde bir vazʻ-ı mahsûs almaklığımızı ve beden mihverinin gayr-ı tabîʻî bir istikâmete çevrilmesini mûcib olur. Bugün baston ihtiyâcının en az hissedildiği mahal yeni dün- yâdır. Burada baston ancak maʻlûllerin kullandıkları bir vâsıta hâ- linde olup sokaklarda pek ender görülmekde ve sağlam bir gencin baston taşıdığı görülse hemen bütün enzâr kendisine müteveccih olmakdadır. Memleketimizde halkın ekserîsi, yarım kanbur vazʻi- yetde yürümekdedirler. Bu biçime ol kadar alışmışızdır ki, hattâ bir ecnebînin dümdüz yürüdüğünü görsek, tenkîd vazʻiyetini alarak "baston gibi yürüyor" der ve geçeriz. Vücûdun şekil ve vazʻiyeti sâdece tenâsüb-i endâm ve zarâfet mesʼelesinden ibâret kalmış olsaydı ihtimâl pek ol kadar ehemmi- yete alınmamış olabilirdi. Fakat mürûr-ı zamân ile mihver ve şekl-i bedenin tebevvülü sadr ve batındaki ahşâ-yı dâhiliyeye, etrâfdaki [46] adalât ve aʻsâba bi'l-intikâl nuhâʻ-ı şevkî ve dimağa da icrâ-yı teʼsîr edeceği düşünülürse bu husûsun nazar-ı dikkatden dûr tutulmaması ve bir an evvel önüne geçilmesi iktizâ eder. Cümlece maʻlûm bir keyfiyetdir ki, birçok insân- lar yaşları genç olduğu hâlde ayakda duruşları ve görünüş- leri kendilerini birkaç seneler fazlasıyla ihtiyâr ve köhne bir hâl ve şekle sokmakdadır. Buna mukâbil garblılardan pek çoğunun da sin ve sâlleri- nin oldukça ilerlemiş olmasına rağmen genç ve dinç durduk- ları ve göründükleri bir hakî- kat-i müsellemedir. Bir kısım genç ve dinç insânların bel, omuz, çene gibi mahallerdeki ağrı ve sızılar- dan şikâyet ederek etıbbâya mürâcaʻat etdikleri görülüyor. Şekil 2 Muvâfık otuş vazʻiyeti: Arka düz, adlâʻ ve göğüs hâl-i tabîʻîye müteveccih, baş mütevâzin, ayaklar zemîn üzerindedir. Şekil 3 Öne eğilmiş gayr-ı muvâfık vazʻiyet: Batn adalâtı gevşer ve omuzlar müdevver olur. Et ve sinirlerin tazyîkini ve asabî yorgunluğu mûcib olur. Şekil 4 Öne eğilmiş muvâfık vazʻiyet: Gövdeyi doğru istikâmetde, göğs[ü] yüksek tutar. Hareket hâlinde kalçadan yukarısı ve belkemiği sertdir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=