HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 8
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 74 3727 Bu âlim zât, hammâm böceklerinin meskenlerimizde en tehlikeli bir felâket olmasına mâniʻ olacak tedâbîrin ittihâzını kemâl-i ehemmiyetle tavsiye etmekdedir. Hammâm böceklerinin defʻ ve istîsâli için evvel emirde meskenlerimizin ve bilhâssa matbah ve kilerlerin temizliğine iʻtinâ etmek ve musluk altındaki taş ve teknelerin, matbah kurnalarının, rafların, yerlere mevzûʻ müteharrik tahtaların fırçalanması ve sabunla tathîri lâzımdır. İtlâf-ı haşerâtda istiʻmâl olunan flourure de sodium, hammâm böceklerinin itlâfında da müessir bir tozdur. Bu tozu yarıklar etrâfına, konsol gözlerine, dolâblara, ve'l-hâsıl haşerâtın istîlâ etdiği ma- hallere, süpürgeliklere, matbah kurnalarına, döşeme ve duvar deliklerine bir pülverizatörle serpmeli ve böcekler kâmilen telef oluncaya kadar ameliyâta devâm etmelidir. Haşerât ayaklarına bulaşan tozu massetmek sûretiyle zehirlenecekdir. Ancak gıdâmızı teşkîl eden mevâddın bulunduğu mahaller yakınına serpilmemesine dikkat edilmelidir. Kükürt çiçeğinden de aynı sûretle istifâde edilir. Vapurlardaki hammâm böceklerinin itlâfı için Cemâhîr-i Müttehide-i Amerika Sıhhiye Dâiresi, cyanhydrique gazıyla sefâinin tebhîrini tavsiye etmekdedir. Her tarafı kapatılmış bir vapurda boğaz ile yapılan tecrübe iki sâʻat zarfında tekmîl haşerâtın itlâf edildiğini göstermekdedir. Maʻamâfîh vapurun sintineleriyle en derin mahallerini ilticâ etmiş olan haşerâtın da imhâsı için tebhîrâtın her hâlde dört sâʻat devâm etmesi lâzımdır. Fâreler Fâreler, meskenlerimiz için şübhesiz bir âfetdir. Bâ-husûs köhne ve harâb evlerde, mağaza ve müddaharlar civârında, bazı dârüssınâʻalarda son derece tekessür ederek pek mühim hasârâta sebeb olurlar. Meskenlerimizin aksâm-ı haşebiyesini kemirirler, temâs etdikleri şeyleri ve yiyeceklerimizi telvîs ederler. Îrâs etdikleri zararların bu şekl-i mâddîsinden başka bazı emrâz-ı müstevliyenin insân- lara sirâyet ve intikâline de vâsıtadırlar. Ez-cümle vebânın ve Harb-i Umûmî'de siperlerde istîlâî bir şekilde devâm etmiş olan yerekân-ı müstevli-i nezlevî ismindeki sarılığın intikâl-i âmili yine fârelerdir. Fârelerin cüzâm illetinin basilini hâmil olduğunu iddiʻâ edenler vardır. Birçok tufeylîlerle kolayca bulaşabilen ve tufeylâta son derece mütehammil bulunan fârelerden -beyâzları istisnâ edilirse- laboratuvar hayvânı olarak istifâde edilemez. Hâl-i harbde bulunan orduların menzil ve konak [57] mahallerinde tekessür eden fârelerin tevlîd etdiği azâb ve endişeye dâir hıfzıssıhha-i askerî vekâyiʻnâmelerinde birçok neşriyâta tesâdüf olunmakdadır. Târihî efsâne olarak Tevrât 'da Âsur Hükümdârı Sanherib, harben Mısır'a dâhil olduğu zamân as- kerinin silâh makâmında istiʻmâl etdiği okların yaylarını ve hayvânâtın eğer, semer ve yularlarını fâ- relerin geceleri kemirerek bunları istiʻmâlden ıskât ve ordunun ricʻatini intâc etdiği zikredilmekdedir. Bu vakʻanın ehemmiyet-i târîhiyesi ne olursa olsun, bizim için hâiz-i ehemmiyet olan cihet hâl-i harbde bulunan ordulara bu kâzımâtın yapdığı fenâlıkların pek eski zamânlarda bile maʻlûm olmasıdır. ***
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=