HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 8
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 75 3774 Hücrelerin mikropları ekl etmeleri hâdisesine fagositoz denir. Tek hücreli amip gibi. Lökosit uzvî ve gayr-ı uzvî cesîmâne takarrüb ederek onları, ercül-i kâzibeleri ile ihâta eder, etrâfına bir usâ- re-i hazmiye ifrâz ederek o cismi temsîl eylemeğe veyâhûd hârice tarda sâʻî olur. İsfenciyeler, fago- sitlere mâlikdirler. Bu hayvânâtın yaşadıkları su dâhiline renkli bir mâdde olan karmen ilâve edilecek olursa, amip şeklinde fagositlerin bir takım hubeybâtı hâmil oldukları görülür. Hayvânlarda hassâsiyet pek yüksekdir. Karmen tânelerini hâvî bir suya ilâve edilen nakʻiye, bu karmen tânelerini ercül kâzibeleriyle sararak vücûduna idhâl eder. Baʻdehû temsîl edemeyerek tekrâr hârice tard eder. Eğer bu karmen taneciklerine az mikdârda ispirto ilâve edilecek olursa bu hücerâtın tegaddî temâyülâtı üzerinde [91] bidâyete bir münebbih gibi icrâ-yı teʼsîr eder. Fakat sonradan hay- vâna karmenin mevcûdiyeti ihsâs vazîfesini görmeğe başladığından su da mevcûd karmen zerrelerini almamağa başlar. Netîcede zararlı olmayacak mikdârda küûl bulunmaması ve hattâ suda hiçbir kar- men zerresi olmasa bile hayvânın hiçbir şey ekl etmemesine hattâ açlıkdan ölmesine sebebiyet verir. Ecsâm-ı ecnebiyeyi kendi mâddesi dâhiline almak bu fagositler için mühim bir vasıfdır. Fago- sitler bundan başka bazı hücreleri hazmetmek hâssasına mâlikdirler. Meselâ Lieberkuhn, isfenciye fagositlerinin nakʻiyeleri ercül kâzibeleriyle sarararak hazm ve belʻ etdiklerini görmüşdür. Cism-i ecnebî pek büyük ise fagositler bunun etrâfında tecemmuʻ ederek usâreleriyle onu hazmetmeğe gayret ederler. Meselâ "rhisso tomum cuerie" tesmiye olunan büyük medüzlerden birinde tabaka-i jelatinî derûnuna mülevven bir cism-i ecnebî idhâl edilecek olursa, birçok hücerâtın hücûmunu mûcib olur. Bu hücreler renkli mâdde etrâfında ictimâʻ ederler ve onu sararlar ve onlar da televvün eder. Necmü'l-bahrların bir nevʻinin sürfesinde teşekkülâtı esnâsında amipiyyü'ş-şekl hücerâtın zuhûra geldiğini müşâhede etmişdir. Bu müşâhede mühimdir. Çünkü sürfe ne bir cümle-i asabiye ve ne de bir cümle-i adaliye ve ve- gâiyeye sâhib değildir. Binâenaleyh bu fagositoz bu aʻzâdan birinin teʼsîrine atfedilemez. Bu hâdise amipî hücerâtın husûsî faʻâliyetlerinin netîcesi olduğu tezâhür etmekdedir. Bir ecnebî cismin etrâfında ictimâʻ eden amip şeklinde hücerât tek bir hücreye inkılâb etmek- dedir. İşte plazmodilerin veya daha büyük hücerâtın tek bir kitle-i protoplazmaiye ile birçok nevâta mâlik hücerât-ı uzmâya tahavvül etmeleri bundan ileri gelmekdedir. Dîdânlarda, artropodlarda, nâʻimelerde fagositlerin aynı alâimi görünür. İki nevʻ beyâz kürey- veler vardır. Biri demevî beyâz küreyveler, ikincisi lenfâî beyâz küreyvelerdir. Demevî beyâz küreyvelerde protoplazma dâhilinde hubeybât yokdur. Demevî beyâz küreyvelerin birçok nüveleri vardır. Lenfâî beyâz küreyvelerde bir tek nüve var- dır. Burada küreyvât-ı beyzâ ve hamrânın nevʻlerinin hulâsasını çizeceğim:
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=