HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 8

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 75 3776 Kuturları 2-4 mikron kadardır. Amipî hareketleri vardır. Derûnunda nüve tabîʻatında bir cesîme vardır. Demde mikdârı 245.000-962.000 arasındadır. Bunların menşeʼini daha bilmiyoruz. Tahassür-i demdeki vazîfesi doğ- rudan doğruya mı bi'l-vâsıta mı olduğu maʻlûm değildir. Kanda mevcûd bir takım hubeybî unsurlar vardır. Bu unsurlar cümle lenfâiye vâsıtasıyla vâsıl olmakdadır. Bunlar şahmî bir takım cüzlerden ibâretdir. Memeli hayvânlarda, ot yiyen bazı hayvân- larda pek âşikâr olarak görülmekdedir. Tâmmü's-sıhha olan eşhâsda tesâdüf olunamıyor. Kanında bulunan inkisâr-ı muzâʻaf hâssasına mâlik olan hubeybâta "hematocanie" tesmiye olunmakdadır. Vü- cûdda mevcûd bi'l-umûm hücreleri iki kısma ayırmak kâbildir: Biri sâbit hücerât, ikincisi mütebeddil hücerât. Birincilerin hayâtı devâmlıdır. İkincilerin pek az müddet zarfında yeniler tarafından mevkiʻleri işgâl edilir. Birincilerde tekessür yokdur. Tahaccüm vardır. İkincilerde tekessür vardır. Kan ikinci grup- dandır. Birçok guddeler mütebeddil hücerâtı hâizdirler. Çokların dâhilini tefrîş eden epitel hücreleri mütemâdiyen değişirler, taʻaddüd ederler, yerlerine diğerleri kâim olur. Cildde mütemâdî değişme vardır. Beşere-i cild mütemâdiyen tebeddül eder. Hâl-i tabîʻîde nazar-ı dikkatimizi celb etmediği hâl- de tifüs, kızıl, kızamık, frengi gibi hastalıklarda vâzıhan görürüz. Bunlar ikinci grupdandır. Birinci grup sâbit hücreleri muhtevîdir. Tevellüde kadar tekessür eder. Bazen tevellüdden pek az müddet sonra da tekessür etdikleri vâkiʻdir. Bunlardan birinci gruba dâimî hücreler demek daha muvâfıkdır. Bunlar da asabî ve adalî hüc- relerden ibâretdir. Bu hücreler bir daha yenileşmezler, sâbit kalırlar. Bu hücerâtın vukûʻa gelen zâyiʻât-ı hücrevi- yeyi tazmîn edemeyiz. Etmek imkânı da yokdur. Kâhil bir şahsın dimâğ hücreleri, hâl-i ruşeymîdeki dimâğ hücreleridir. Hücreler artık tekessür edemez. Buna karşı şöyle bir suâl karşısında kalmak im- kânımız vardır. Acabâ nasıl olur da kâhil dimâğı, cenîn dimağından daha hacimlidir? Kâhil bir adamdaki adalât ile cenîndeki adalât arasındaki azîm fark nedir? Bunu söylemek îcâb eder ki, gerek asabî ve gerek adalî hücrelerde hücre tekessür etmiyor. Fa- kat tahaccüm ediyor. Meselâ beş milimetre tûlünde ve sekiz milimetre arzında olan bir adale lifi 50 milimetre tûlünde ve 80 milimetre arzında oluyor. Yani tahaccüm ediyor. Kitlesi büyüyor. Bunlardaki büyüme hücrenin hacmiyledir. Yoksa hücrenin tekessürüyle değildir. Fakat emles olan adalelerde hücrelerin tekessür kâbiliyeti vardır. Rahim adalelerinin hacimlerini tezyîd etmeleri bir tekessür-i hüceyrâtdan ibâretdir. Mevcûd emles lifler tekessür ediyor. Hacmiyle berâber adedleri de tezâyüd ediyorlar. Rahim adalelerinde hem hacimlerinde bir tezâyüd hem de hücrelerinde bir tekessür vardır. Lâkin muhattat adalât tekessür etmek kâbiliyetinden mahrûmdur. Şöylece bir tecrübe yapılmışdır: Evvelce bir köpeğin adale-i hayyâtiyesindeki elyâfı taʻdâd etmişlerdir. 30 gün bir istirâhatden ve bunu [93] müteʻâkib 3.218 kilometrelik mesâfede seksen gün zarfındaki faʻâliyetinden sonra İtal- yan fizyolojistlerinden Morpurgo taʻlîm ve hareket esnâsında adale liflerinin 8 defa hacimleri büyü- düğünü görmüşdür. Lâkin adedleri katʻiyen tebeddül etmemişdir. Demek oluyor ki, burada hücre te- kessür etmeden hacimleri tezâyüd etmişdir. Bazı müşâhidler, L. F. Hennguy bazı hayvânların hücre-i

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=