HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 8
Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 68 3372 [307] on üç aʻzâdan terekküb etmişdir. Müteʻaddid defalar muhtelif şehirlerde ictimâʻ eden bu etüd komitesinin ihzâr etdiği projeye lig muhâlif kalmışdı. Prens Charles'ın teklîfi üzerine etüd komisyonu 4-6 Haziran 1924'de Lahey'de ictimâʻ ederek her hâlde mesʼelenin halli cihetine gidilmesini iltizâm etmiş ve bu vechile gerek Beynelmilel Salîb-i Ahmer Cenevre Komitesi ve gerek lig tarafdârânınca şâyân-ı kabûl görülen bazı umûmî prensibler üzerinde ittifâk hâsıl olmuşdur. Bu prensiplere muvâfık olan etüd komisyonu aʻzâsına li-ecli'l-mütâlaʻa tevzîʻ kılınan teşkîlât projesi mütâlaʻa-i beyân için taʻyîn edilen müddetin hitâmında Brüksel'de ictimâʻ eden büro tarafından tedkîk ve muhtelif taraf- lardan gelen mütâlaʻât da nazar-ı iʻtibâra alınarak muʻaddel bir proje vücûda getirilmişdir. İngiliz ve Amerika Salîb-i Ahmerleri ile lig müdür-i umûmîsi mezkûr projenin millî cemʻiyetlere tevzîʻinden evvel etüd komisyonunun tekrâr ictimâʻ etmesini taleb etmişlerse de komisyonun tekrâr ictimâʻı ev- velki karâra muhâlif olduğundan taleb-i mezkûr reddolunmuşdur. 1925 senesinde (7-10 Teşrîn-i Evvel 1925) yine Cenevre'de ictimâʻ eden On İkinci Beynelmi- lel Salîb-i Ahmer Konferansı'nda ittihâz edilen karâr mûcebince evvelâ etüd komisyonuna ve Prens Charles'a teşekkür olundukdan sonra mezkûr komisyonun raporu üzerine ne yapılacağını taʻyîn ile muvazzaf bulunan husûsî konferansın ictimâʻa daʻvet olunması için lâzım gelen şerâitin el-yevm hâ- sıl olduğu tesbît olunmuş ve sâniyen mezkûr konferansın 1926 senesi içinde ve Temmuz'un birinden evvel ictimâʻa daʻvet olunması ve bir Temmuz'dan evvel muʻayyen şekilde yani lig ile Beynelmilel Cenevre Salîb-i Ahmer Komitesi tarafından müştereken ictimâʻa daʻvet edilemediği hâlde İsviçre Salîb-i Ahmer Merkez Komitesi tarafından konferansın daʻvet ve cemʻ edilmesi takarrür eylemişdi. Cenevre Beynelmilel Salîb-i Ahmer Komitesi tarafından İsviçre Salîb-i Ahmer Komitesi'ne lig reîs müdîrânının 18 Haziran 1926 târîhli mektûbuna nazaran Beynelmilel Komite Riyâseti ile müşte- reken husûsî konferansı daʻvet etmekden istinkâf etdiği bildirilmiş ve İsviçre Salîb-i Ahmer Merkez Komitesince lig reîs müdîrânına vâkiʻ olan mürâcaʻat dahi aynı istinkâfı teʼyîd eylemiş olmasına mebnî on ikinci konferansın iki numaralı karârı mûcebince İsviçre Salîb-i Ahmeri Merkez Komitesi reîsi husûsî konferansı 16 Teşrîn-i Sânî 1926 târîhinde Bern'de ictimâʻa daʻvet etmişdir. Cemʻiyât-ı milliye nâmına Türkiye Hilâl-i Ahmeri ve Almanya, Avusturya, Belçika, Bulgaris- tan, Çin, Danimarka, Danzig, İspanya, Finlandiya, Fransa, Macaristan, İtalya, Japonya, Litvanya, Lüksemburg, Felemenk, Norveç, İran, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya, Sırp, İsveç, İsviçre, Çe- koslovakya Salîb-i Ahmerleri ve Beynelmilel Cenevre komitesi murahhasları ve hükûmât nâmına da Türkiye Cumhûriyeti ile Almanya, Avusturya, Kostarika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, İngiltere, Guatemala, Macaristan, İtalya, Lüksemburg, Meksika, Norveç, Felemenk, İran, Polonya, Portekiz, Dominiken Cumhûriyeti, Romanya, İsveç, İsviçre, Çekoslovakya, Uruguay, Venezuela murahhasları hâzır bulunmuşlardır. Prens Charles nâmına vâkiʻ olan daʻvet üzerine biz de dâhil olduğumuz hâlde cemʻiyât-ı mil- liye murahhasları [308] tarafından Hôtel Bleu'nün husûsî bir salonunda 16 Teşrîn-i Sânî târîhinde kable'z-zuhr husûsî bir ictimâʻ vâkiʻ olmuşdur. Bu ictimâʻda Prens Charles ve İsveç Salîb-i Ahmeri'ni temsîl eden Lahey Mahkeme-i Örfiyesi Mösyö Hammer Scowled inʻikâd edecek husûsî konferansın mesâʻîsi bir netîce-i müsbeteye iktirân edebilmek üzere evvel emirde basît bazı prensibler üzerinde ittifâk edilmesi münâsib olacağını ve çünkü Anglo-Sakson Salîb-i Ahmerleri ile lig ve bunlara tarafdâr olan müteʻaddid Salîb-i Ahmer Cemʻiyetleri konferansa iştirâk etmemiş bulunduklarından hâzırûn arasında da ittihâd husûle gelme- miş olursa muhâliflerin daha ziyâde kuvvetleneceğini ve Prens Charles muhâlif cemʻiyetlerin ve ligin iʻtirâzâtını nazar-ı iʻtibâra alarak etüd komisyonu projesinde bazı taʻdîlât vücûda getirilmesi münâsib olacağı fikrinde bulunduğunu beyân ve bu prensiplerin nelerden ibâret olduğunu îzâh eyledi.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=