HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 8

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 68 3378 İNGİLİZ SALÎB-İ AHMERİ'NİN NAKL-İ DEMAMELİYESİ ŞUʻBE-İ İDÂRİYESİ 1926 senesi Kânûn-ı Sânî'sinden iʻtibâren hastalara nakl-i dem ameliyesi icrâsını İngiliz Salîb-i Ahmeri resmen derʻuhde etmişdir. Kendi damarlarından diğerinin damarlarına kan vermeğe kâbiliyeti olan şahısları tedârük için İngiliz Salîb-i Ahmer teşkîlât-ı mahsûsası 1926 senesinde Londra'da 736 nakl-i dem ameliyâtına ta- vassut [314] etmişdir. 1921 senesinde nakl-i dem ameliyesiyle hayâtı kurtarılabilecek bir hastaya kendi arzusuyla kanını bahşedecek bir adam gönderilmesi için hastahânesi tarafından Camber-well Salîb-i Ahmer Şuʻbesi'ne mürâcaʻat edilmişdi. Bu mürâcaʻat üzerine hemen dört fedâkâr, hastahâneye giderek kendilerini takdîm etdiler. Fa- kat o esnâda hasta maʻalesef vefât etmiş bulunuyordu. Aradan birkaç ay geçdikden sonra başka bir hastahânenin aynı mâhiyetdeki mürâcaʻatı üzerine yapılan nakl-i dem ameliyâtı muvaffakiyetle netî- celendi. Bilâhare bu ilk iki mürâcaʻatı diğer mürâcaʻatlar taʻkîb etdi ve 1923 senesi nihâyetlerine doğru Salîb-i Ahmer altı hastahâneye 24 gönüllü "muʻtî-i dem" gönderdi. 1924 senesinde bu mikdâr biraz daha tezâyüd etdi. Yukarıda ismi geçen Camber-well şuʻbesi tevâlî eden mürâcaʻatları kendi vesâitiyle isʻâf etmek imkânını göremediğinden gönüllü tedârükü için gazetelere iʻlân vermekde muztar kaldı. 1925 senesinde 438 nakl-i dem ameliyâtı yapıldı. İngiliz Salîb-i Ahmer Merkez-i Umûmîsi bu vazîfeyi bizzât derʻuhde etdikden sonra kâtib-i umûmîsi General Champen'in riyâsetinde bir istişârî komite teşkîl edilerek nakl-i dem ameliyâtında mütehassıs Doktor G. Keynes işbaşına getirildi ve bir husûsî idâre teʼsîs edildi. Yapılan ameliyâtlar için ücret alınmayarak yalnız teberruʻât kabûl olunmakda ve bu sûretle ashâb-ı yüsr ü yesârın muʻâvenet-i nakdiyesiyle hastahâne masârıfı kapatılmakdadır. Hasbî olarak kanını verenlerin masârıf-ı râhiye ve zarûriyesi ve ameliyâtdan sonra lüzûm görül- düğü takdîrde sûret-i husûsiyedeki tegaddî masârıfını da Salîb-i Ahmer tesviye etmekdedir. Nakl-i dem şuʻbesinin târîh-i teʼsîsinden şimdiye kadar yapılan 1.250 ameliyâtda kanını veren hiçbir kimsede eser-i ıztırâb görülmemişdir. Henüz neşrolunmayan 1926 raporunda zikrolunduğuna nazaran nakl-i dem ameliyâtının icrâ- sından evvel ekserîsi ümîdsiz bir hâlde yaşayan hastalardan % 75'inin ameliyâtdan sonra ya tamâmen şifâyâb oldukları veyâhûd ahvâl-i sıhhiyelerinin salâha yüz tutduğu görülmüşdür. İdâre, vazîfesinde fevkalâde bir sürʻat ibrâz etmekde olup muʻtî-i dem kendisine mürâcaʻat edilir edilmez on dakîkadan az bir zamân zarfında hastahânede hâzır bulunmakdadır. Telefonla daʻvet edilemeyecek gönüllüler ya polis vâsıtasıyla celb edilir veya bir otomobile irkâben gönderilir. SİNEKLERİ İTLÂF EDİNİZ! Tifo, verem, çocuk ishâli, kolera, dizanteri, mütekayyıh göz ağrıları, hummâ-yı kulâʻî ve emsâli hastalıklar sinekler vâsıtasıyla intişâr eder.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTY0MzU=