HİLÂL-İ AHMER MECMÛʻALARI / CİLT 8

Türkiye Hilâl-i Ahmer Mecmû‘ası Sayı 68 3397 '-Târîh-i harb-i sıhhîde ve memleketin muʻâvenet-i ictimâʻiye târîhinde bir mevkiʻ-i mahsûs ihrâz etmiş' buyurmamışlar mıydı? Hilâl-i Ahmer Mecmûʻası 'nın 15 Mart 1927 târîh ve 67 numaralı nüshasındaki beyânnâmenin dercini de her Türk'ün kalbinde yer bulacağına emîn olduğumdan bir vatan borcu bildim: Salîb-i Ahmerler veya diğer bütün müessesât-ı hayriye gibi Hilâl-i Ahmer de erbâb-ı hayr u hasenâtın muʻâvenet-i mâddiye ve maʻneviyeleriyle yaşar ve inkişâf eder. Harb-i Umûmî esnâsında teʻâvün kuvvetlerini pek ziyâde yükselten Salîb-i Ahmerler, vâridât menâbiʻi bulmak için muhtelif vâsıtalara mürâcaʻat etmişlerdi. Bu vâsıtalardan biri de Cemâhîr-i Müttefika-i Amerika'da ve İngiltere'de 'Church Day' yani 'Kilise Günü' taʻbîr olunandır. Bu iki mem- leketin Salîb-i Ahmer Cemʻiyetleri, senenin birkaç muʻayyen gününde bütün kileselerde para topla- mak usûlünü tatbîk eylemek sûretiyle pek parlak muvaffakiyetler elde etmişlerdir. Amerika ve İngiliz Salîb-i Ahmerlerinin vâridât fasıllarından en mühimmini teşkîl eden Kilise Günü, bu iki cemʻiyete mühim vâridât teʼmîn ediyor. Hilâl-i Ahmer de 'Câmiʻ ve Bayram Günleri'ni ihdâs etmişdir. Maʻlûmdur ki, İstanbul'da Ra- mazân Bayramı'nın ilk günü, Hilâl-i Ahmer'in Çiçek Günü'dür. Bu âdet bâkî kalmakla berâber Ra- mazân ve Kurbân Bayramlarının ilk günleri Câmiʻ Günleri ittihâz ediliyor. Bu iki mübârek günde bayram namâzına giden her müslümân câmiʻ-i şerîfe konacak bir kutu veya tepsiye gönlünden ne ko- parsa atar. Bu âdet Türkiye Cumhûriyeti'nin en küçük köylerindeki câmiʻlere kadar teşmîl edilebilir". Binâenaleyh Nisan'ın üçüne tesâdüf eden Ramazân Bayramı'nın birinci günü her Türk Hilâl-i Ahmer çiçeklerini göğsünde iftihârla taşıyacak, bayram namâzından çıkarken bu azîz müesseseye olan merbûtiyetini göstermeği unutmayacakdır. Sözümü bitirirken de muhterem kârilerime, aʻzâ kaydolmak sûretiyle Hilâl-i Ahmer'e daha çok yaklaşmış olursunuz, diyeceğim. Mehmed Mesih " _______________ [330] Çorum refîkimizinden: "-Şefkat İnsâna mevhûb olan bu meziyet menbaʻı yürekde bulunan bir hazîne-i lâ-yefnâdır. Şefkat, kıvâm-ı âlem ve âdemin rükn-i esâsîsidir. Biz hepimiz şefkate istinâd ederek vücûd-pezîr olduk, yürüdük, şefkatle okuduk, sanʻatkâr olduk, şefkatin sâye-i himâyetinde elimizde ekmek tut- duk, vâyedâr olduk. Şefkatin harekete geldiği her noktada ve her sâhada ıztırâb ve fecâʻat yaşayamamış, ağlayanları durdurmuş, gözyaşlarını dindirmiş, kızgın, müteellim yüreklere ferah u inkişâf vermişdir. Bugün istinâdgâhı, sermâye-i mevcûdiyeti, avâmil-i esâsiye-i faʻâliyeti şefkat olan Hilâl-i Ah-